Eğitim Sen Amed (Diyarbakır) Şube Başkanı Kasım Birtek, Dicle Üniversitesi'nde yaşanan olayların polisin denetiminde gerçekleşen bir provokasyon olduğunu belirtti. KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, 90'lı yıllarda savaşın merkezi olan ancak bugünlerde barışın merkezi olacak olan Diyarbakır'da polisin gölgesinde gerçekleşen olayların bir provokasyon olduğunu belirtti. 

Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi, Dicle Üniversitesi'nde öğrencilere yönelik olarak Hizbullah'a yakın oldukları belirtilen grupların gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Şube binasında düzenlenen toplantıya, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Haber-Sen Genel Başkanı Ferhat Apsin ve Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Kasım Birtek katıldı. Toplantıda ilk olarak konuşan Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Kasım Birtek, görevi bilimsel çalışma yaparak, sonuçları toplumla paylaşmak olan üniversitelerin maalesef buna uygun bir davranış içerisinde olmadığını belirterek, "Dicle Üniversitesi'nde çıkan olaylar iddia edildiği gibi iki grup öğrencinin çatışması değildir. Bizzat polisin denetimi altında gerçekleşen bir provokasyondur. Dicle Üniversitesi rektörünün polise dayanarak üniversiteyi yönetmek istemesi bu olaylara zemin oluşturmuştur. Diyarbakır'daki herhangi bir etkinlikte çocukların eline bulaşmış olan bir toprak parçasından hareketle bu çocukların taş atmış olabileceği sonucuna varan polis, çocukları gözaltına alarak yıllarca ceza almalarını sağlayabiliyor. Her nedense eli sopalı, satırlı saldırganları dokunamıyor" dedi.

Rektörlüğün Türk-İslam sentezini üniversiteye yerleştirmeye ve Diyarbakır'daki demokratik dinamikleri yok sayarak üniversiteyi yönetmeye çalıştığına işaret eden Birtek, "Buradan bir kez daha müsaade etmeyeceğimizin bilinmesini hatırlatmak istiyoruz. Rektörlük bir taraftan kadrolaşmayı sürdürürken diğer taraftan kadrolara arasında ayrımcılık yapmaktadır. Diyarbakır'da barışın önünde en büyük engel olarak üniversite yönetimini görüyor ve rektörün derhal istifa etmesi gerektiği belirtiyoruz" diye konuştu. 

Daha sonra konuşan Akil İnsanlar Komisyonu üyesi ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, olayları yakından takip ettiklerini belirterek, 90'lı yıllarda "savaşın merkezi" olan ancak bugünlerde "barışın merkezi" olacak olan Diyarbakır'da polisin gölgesinde gerçekleşen olayların bir provokasyon olduğunun altını çizdi.