'Bölge' cezaevlerinde altı ayda 872 ihlal
'Bölge' cezaevlerinde altı ayda 872 ihlal
'Bölge' cezaevlerinde altı ayda 872 ihlal
İHD Amed Şubesi, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi” (Kuzey Kürdistan) 2013 Yılı İlk 6 Aylık Cezaevleri Raporu’nu açıkladı. Devam eden işkence ve kötü muamelelere yer verilen raporda, hasta tutsakların halen tahliye edilmemesi nedeniyle ölümlerin yaşanabileceği uyarısı yapıldı. Altı ay içinde cezaevlerinde 872 ihlal yaşandığını kaydeden İHD, Öcalan’a uygulanan tecride de dikkat çekerek, “barış sürecinin ruhuna ters olan” bu tecridin bir an önce sona erdirilmesini istedi.
İHD Amed Şubesi, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi” 2013 Yılı İlk 6 Ay Cezaevlerinde Yaşanan Hak İhlalleri Raporu’nu düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Dernek binasında düzenlenen toplantıya İHD Şube Başkanı Raci Bilici, Şube Cezaevi Komisyonu Üyesi Av. Muhterem Süren ve Şube Yöneticisi Emin Ermin katıldı.
Basın toplantısında, raporun basın metnini okuyan Bilici, geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladıkları 2013 yılı ilk 6 ay Hak İhlalleri Raporu’nda en çok ihlallerin yaşandığı alanların başında cezaevlerinin geldiğini belirterek, “Birçok kez yaptığımız açıklamalarla dikkat çektiğimiz cezaevlerinde 2013 yılında da maalesef ciddi ihlaller yaşanmıştır. Cezaevlerinde yaşanan ihlallere ilişkin defalarca yetkili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmamıza rağmen, çoğu zaman bu ihlaller ya görmezden gelinmekte veya sorunların çözümü konusunda irade ortaya konulmamaktadır. Böyle bir yaklaşım olunca da cezaevlerinde sorunlar her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır” dedi.
SEVKLER İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ
Özellikle geçtiğimiz yıl yapılan açlık grevlerinden sonra başlatılan sevk ve sürgünlerin 2013 yılında da devam ettiğini kaydeden Bilici, “Daha çok Karadeniz ve batı cezaevlerine yapılan bu sevkler, mahpuslara karşı adeta bir yıldırma operasyonu olarak yürütülmüştür. Özellikle bazı cezaevlerine yapılan sevkler sırasında mahpuslara işkenceler yapılmış, götürüldükleri cezaevlerinde tecride tabi tutulmuşlardır. Cezaevlerinde yürütülen bu işkence politikası kısa sürede sistematik hale getirilerek, mahpuslar üzerinde baskı mekanizması oluşturulmaya çalışılmıştır. Raporumuzda da görüleceği üzere, birçok cezaevinden işkence yapıldığına dair başvurular almış bulunmaktayız” diye konuştu.
İşkence ve kötü muamelenin yanında cezaevlerinde tecrit ve izolasyon, disiplin cezalarına çarptırılma, haberleşme vb. hakların engellenmesi gibi çeşitli alanlarda hak ihlalleri yaşandığını vurgulayan Bilici, ancak dikkat çeken en önemli ihlallerin başında yine mahpusların sağlık haklarının ihlal edilmesinin geldiğini ifade etti.
SADECE 9 HASTA TUTSAK TAHLİYE EDİLDİ
Özellikle hasta mahpuslar meselesinin cezaevlerinin en büyük sorunu haline geldiğini sözlerine ekleyen Bilici, şöyle devam etti: “Bu yıl içerisinde birkaç kez hazırladığımız raporlarla, yaptığımız açıklamalarla bu soruna dikkat çekmeye çalıştığımız kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Ancak maalesef hasta mahpusların serbest bırakılmasına yönelik yetkililerin umursamaz yaklaşımı devam etmektedir. Son olarak güncelleme çalışmalarını sürdürdüğümüz ve yakın zamanda tekrardan kamuoyuna açıklayacağımız Hasta Mahpuslar Raporu’na göre cezaevlerinde halen 450’nin üzerinde hasta mahpus bulunmaktadır. Yapılan yasal değişikliğe ve insan hakları kuruluşlarının tüm çabalarına rağmen 2013 yılı içerisinde listemizde yer alan sadece 9 hasta mahpus, hastalıkları nedeniyle tahliye edilmiştir. Bununla birlikte, bu süre içerisinde 4 hasta mahpus tahliye edilmedikleri için yaşamlarını yitirmişlerdir. Oysaki yukarıda verdiğimiz 450 rakamının içerisinde ölüm sınırında olan ve bir an önce tahliye edilmesi gereken 150 civarında ağır hasta mahpus bulunmaktadır.”
ÖLÜMLER YAŞANMAYA DEVAM EDECEK
Daha önceki açıklamalarında hasta mahpusların salıverilmesine dönük yapılan yasal değişikliğin yetersiz olduğu ve bunun ileriki dönemlerde daha net görüleceğini dile getirdiklerini hatırlatan Bilici, “Bugün bu kaygımızda ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Çünkü, yapılan yasal değişiklik ciddi yetersizliklere sahipti ve taleplerimizi karşılamaya yetmemekteydi. Özellikle Adli Tıp Kurumu’nun tarafsızlığını yitirdiği ve verdiği raporlarda politik yaklaşım sergilediği kamuoyunca da bilinen bir gerçektir. Bu vesileyle buradan Adalet Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkililere tekrardan çağrıda bulunmak istiyoruz; Cezaevlerinden ölüm haberleri almaya devam ediyoruz. Ancak, artık bu sorun mutlak suretle çözülmelidir. Bu sorun, öyle yetersiz yasa değişiklikleriyle değil, daha gerçekçi bir yaklaşımla çözülmelidir ve cezaevindeki ağır hastalar bir an önce serbest bırakılmalıdır. Aksi taktirde cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeye devam edecektir.
ÖCALAN’A TECRİDE SON VERİLMELİ
Cezaevleri gündeme getirilirken, üzerinde hassasiyetle durulması gereken en önemli konulardan birinin de şüphesiz İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi olduğunu belirten Bilici, şöyle konuştu: “Bu cezaevinde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 14 yıldır ağırlaştırılmış bir tecrit altında yaşamını sürdürmektedir. Sayın Öcalan’a yönelik bu ağırlaştırılmış tecrit uygulamasının, ülkenin kanayan yarası Kürt meselesini içinden çıkılmaz bir hale getirdiği geçmiş uygulamalardan hepimizin malumudur. İçinde bulunduğumuz süreçte Abdullah Öcalan ile devlet katında görüşmeler gerçekleştiriliyor olsa da, halen üzerindeki tecrit devam etmektedir. Sayın Öcalan, avukatlarıyla görüştürülmemekte, ailesiyle yapması gereken düzenli görüşmeler keyfi uygulamalarla çoğu zaman engellenmektedir. Bu durum içinde bulunduğumuz barış sürecinin ruhuna uygun değildir. Ayrıca ulusal ve uluslar arası hukukta da bunun yeri yoktur. Bu nedenle PKK Lideri Öcalan’a uygulanan tecrit bir an önce son bulmalıdır.”
DUYARLILIK ÇAĞRISI
Rapordan da anlaşılacağı üzere, cezaevlerinde büyük sorunlar ve hak ihlalleri yaşandığını vurgulayan Bilici, son olarak şunları söyledi: “Cezaevindeki kötü koşullar ve kötü muameleler, son olarak Muş Cezaevi’nde kadın mahpusların 14 gün süren açlık grevi gerçekleştirmelerine neden olmuştur. Bu durum zaman zaman başka cezaevlerinde de tekrar etmektedir. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hükümetin cezaevleri sorununu ciddi olarak ele almasını ve yaşanan sorunlara bir an önce çözüm bulmasını gerektirmektedir.
Açıklayacağımız, 2013 yılı ilk 6 aylık cezaevi raporu, yaşanan bu sorunun artık ertelenemez bir sorun olduğunu açıkça göstermektedir. Bu nedenle cezaevlerinde insan haklarının korunması ve yaşama geçirilmesi için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm kesimleri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Ayrıca cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin tüm kamuoyunu da duyarlı olmaya ve yaşanan hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmamaya çağırıyoruz.”
KUZEY KÜRDİSTAN’DAKİ CEZAEVLERİNDE 872 İHLAL
Bilici’nin konuşmasının ardından İHD Cezaevi Komisyonu Üyesi Av. Muhterem Süren, hazırladıkları “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi” 2013 Yılı İlk 6 Ay Cezaevlerinde Yaşanan Hak İhlalleri Raporu’nda yer alan ihlal rakamlarını açıkladı.
Raporda yer alan verilere göre 2012 yılında bölge cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin istatistik verileri şöyle;
*Cezaevlerinde ölenler: 4
*Cezaevlerinde işkence: 94
*Sevk uygulamaları: 350
*Sağlık hakkı ihlali: 73
*Aile görüşü engellenenler: 7
*Tecrit ve izolasyon: 99
*Haberleşme v.b hakları engellenenler: 6
*Cezaevlerinde anadil kullanımına yönelik ihlaller: 1
*Cezaevlerinde diğer ihlaller ve başvurular: 11
Toplam: 872 ihlal