Bonn’da Mayıs Şehitleri anması: Onları direnerek yaşatalım
Mayıs ayında yaşamlarını yitiren devrimciler, Bonn kentinde düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Etkinlikteki konuşmalarda, direniş ve dayanışmayı büyütme çağrıları yapıldı.
Mayıs ayında yaşamlarını yitiren devrimciler, Bonn kentinde düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Etkinlikteki konuşmalarda, direniş ve dayanışmayı büyütme çağrıları yapıldı.
Almanya'nın Bonn kentinde, Mayıs Şehitleri'ni anmak amacıyla bir etkinlik düzenlendi.
Bonn Sara Kadın Meclisi ve Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin (DKTM) düzenlediği etkinlik, saygı duruşuyla başladı.
Etkinlikte konuşan TJK-E Üyesi Nupel Munzur, yaşamını yitirenleri anarken, şunları söyledi: "Bu şehadetler, halkımızın özgürlüğü için verilen ağır bedellerdir. Onlar şehadetleri ile kendine yabancılaşmış bir halk gerçekliğinden dirilen, özgürlüğe kalkan bir halk gerçekliğini yarattılar. Haki Karerler, Dörtler şehadetleri ile ilk örgütlenme, ilk direnişin kıvılcımı oldular. Yine Kürt kadın direnişçisi Leyla Kasım, faşist Baas rejimine ve özgürlük mücadelesinin öncülerinden Aydın (Ozan Mizgîn) ise ihanete verilmiş büyük bedellerdir. Rojhilat’ta Şirin Elemhuli, Ferzad, Kemengeri, Ferhad Vekili, Eli Heyderiyan ve Mehdi İsamiyan ağır işkencelere rağmen düşmana boyun eğmediler, Kürt halkına direnişlerini miras bıraktılar."
'MÜCADELELERİNE SAHİP ÇIKARAK YANIT OLALIM'
Munzur, direniş ruhunun Cizre, Sur, Nusaybin, Şırnak, Silopi ve Gever'de sürdüğüne dikkati çekerek, "Sadece Kuzey Kürdistan değil, dört parça Kürdistan'da; Rojava’dan Şengal’e, Rojhilat'a kadar savaş var. Bunlar, Kürdistan’ı Kürtsüzleştirmenin topyekûn saldırılarıdır. Şehitlerimize yanıt olmak ancak, mücadelelerine sahip çıkmak, çalışmaları güçlendirmekle mümkün" dedi.
'ÖZGÜRLÜĞE GİDEBİLİRİZ'
Bonn DKTM Eşbaşkanı Ayda Ekmez Kılıç ise şöyle konuştu: "21. yüzyılda hâlâ insanlık suçları işleniyor. İnsan olarak, Kürt olarak bunlara karşı durulmalı. Kürdistan'ın özgün konumundan dolayı bir savaş gerçekliği bize dayatılıyor. Ortadoğu gibi bir cehennemde yoğun saldırılar altındayız. Kürdistan’da yaşanan katliamlarda kendini 'modern dünya' olarak tanımlayanlaların da desteği var. En büyük adaletsizliği dayatıyorlar. Bu yönüyle ancak halk olarak kendimiz bu zorlukları aşabilir, özgürlüğe gidebiliriz."
AİLELER: BİZİ GÜÇLÜ TUTAN DİRENİŞTİR
Etkinlikte, Şehit Aileleri adına söz alanlar ise şunları söyledi:
"Şehitlerimiz canlarını bedel vererek görevlerini yerine getirdi, bundan sonrası bizlere düşüyor; hedeflerini bizler gerçekleştirebiliriz. Şu an dört parça Kürdistan’da ağır bir savaş yaşanıyor. Kentlerimiz kuşatma altında, insanlarımızın evi başlarına yıkılıyor, insanlarımız dışarıda çok zor koşullarda yaşamını sürdürüyor. Kardeş Aile Kampanysı'na katılarak, onların yaşadıkları bu zorlukları hafifletebiliriz. Özellikle Avrupa’da yaşayan insanlarımızdan bu kampanyaya güçlü katılmalarını talep ediyorum. Yine Kürdistan devrimcilerinin yanı sıra bu ayda şehadete ulaşan Türkiye devrimcileri; Deniz Gezmişler ve İbrahim Kaypakaya gibi Türkiyeli devrimcileri de saygıyla anıyorum. Şehit denilince aklımıza Dersim, Şeyh Sait, Gelye Zilan, Şengal, Kobanê yani; dört parça Kürdistan geliyor. Bir ana düşünün, evladı hastalandığında gece uyku tutmazken, bu uğurda can bedeller veriyor. Bizi güçlü tutan direniştir çünkü onlar, evlatlarımız bize bunu miras bıraktı. Kürtler başlarına geldikten sonra değil, önceden tedbirini koymalı. Çağrım, bütün Kürt halkınadır; ateş sizi de yakmadan bu mücadeleyi güçlendirelim.”
DTKM Yönetim Kurulu Üyesi Valid Rojava da “Bizleri bir araya getirip birleştiren, şehitlerimizdir. Biz görevimizi yerine getirdiğimizde işte asıl o zaman şehitlerimiz ölümsüzleşir" dedi.