Bozgeyik: İşsizlik ve yoksullaşma ile karşı karşıyayız

Türkiye'de 2 milyona yakın istihdam daralması yaşandığını söyleyen KESK Eş Genel Başkanı Bozgeyik, "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de işsizlik ve yoksullaşma ile karşı karşıyayız" dedi.

Türk devletinin savaş politikasından dolayı ülkede yaşanan ekonomik kriz pandemi süreci ile daha da derinleşti. 

Türkiye'de koronavirüsten sonra işsizlik rakamlarının arttığını söyleyen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TÜİK'in işsizlik oranlarının gerçeği yansıtmadığını kaydetti. 2021 bütçesi ile ilgili de görüşlerini aktaran Bozgeyik, tüm toplumsal kesimleri 2021 bütçesine karşı mücadele etmeye çağırdı. 

Pandemi döneminde Türkiye’de işini kaybeden milyonlarca emekçi olduğunun altını çizen Bozgeyik, şunları söyledi: "En son açıklanan rakama baktığımızda Türkiye’de yüzde 13,4 oranında. TÜİK, bilinçli olarak pandemi döneminde ücretsiz izne ayrılan, işten çıkarılan ve iş aramaktan umudunu kesen gençleri kendi istatistiki verilerine dahil etmediği için veriler düşük görünüyor. Çünkü iktidar hem enflasyon rakamları üzerinden, hem işsizlik rakamları üzerinden bir manipülasyon yaratıyor. Sanki Türkiye'de bir istihdam artışı varmış gibi gösteriyorlar. Türkiye'nin pandemi döneminde krize girmediğini ispatlamaya çalışıyorlar."

İŞSİZLİK YÜZDE 30'LARA VARDI

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (İLO) verilerine dikkat çeken Bozgeyik, "İLO’nun standartları açısından işsizlik rakamları değerlendirildiğinde Türkiye'de işsizlik yüzde 30’lara vardı. Özellikle bu dönem açısından binlerce kişi iş aramaktan vazgeçtiği için işçi bulma kurumuna başvurmuyor. İktidarın çıkarmış olduğu genelge ile kafe ve restoranların 22.00’dan sonra kapatılması burada çalışan işçilerin de işlerini kaybettiğini gösteriyor. 2 milyona yakın istihdam daralması yaşıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de işsizlik ve yoksullaşma ile karşı karşıyayız" diye konuştu. 

BÜTÇE UMUT VAAT ETMİYOR

Bozgeyik, 2021 bütçesinin sermayeyi ve 'güvenlikçi' politikaları gözettiğini dile getiren Bozgeyik, bütçe yapım süreçlerinin daha katılımcı olması gerektiğini belirterek, "Bütçe tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iktidarın politik hattını belirleyen bir dönem olarak ele alınmalı" dedi. 

Bozgeyik şöyle devam etti: "AKP iktidarı döneminde hazırlanan hem 2021 bütçesi, hem daha öncekiler güvenlikçi, militarist, cinsiyetçi, dinsel ritüellerin geliştirilmesi, diyanete daha fazla kaynağın aktarıldığı bütçelerdir. Yatırıma, üretime, eğitime sağlığa bütçede yeteri kadar pay ayrılmıyor. 

Bütçe hazırlama süreçleri açısından emek meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve mecliste grubu olan partilerin bütçe yapım sürecinde demokratik katılımının sağlanması gerekiyor. Bütçenin yapım sürecinde tüm toplumsal kesimler dahil edilmeli, bütçenin fazlası emekçiye, halka, sağlığa ayrılmalı. Diyanete ayrılan bütçe toplam 8 bakanlığın bütçesinden daha fazla. 2021 bütçesi demokratik, halktan yana bir bütçe değil."

"Denetlemeyen, güvenlikçi savaş politikalarına ayrılan, hesap verebilirlik ilkesinden uzak bir bütçe ile karşı karşıyayız" diyen KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, uygulamaya geçildiğinde bütçenin çalışanlar, kadınlar, çocuklar açısından umut vaat etmediğini de söyleyerek, tüm toplumsal kesimlere birlikte mücadele etme çağrısında bulundu.