Bu da OHAL fırsatçılığı: Belediyelere el koyma yasası torbada

Meclise sunulan Torba Kanunu Tasarısı'nda yer alan düzenlemelerle AKP/Saray iktidarı, Kürdistan’daki belediyeler ile halkın mülküne el koyma planını hayata geçirmiş olacak.

AKP/Saray iktidarı, darbe girişiminin bastırılması ve OHAL ortamını fırsata çevirdi. OHAL Yasası'na dayanarak çıkardığı kanun hükmünde kararnameler ile devleti yeniden yapılandıran AKP/Saray rejimi, Meclis'e sunduğu Torba Yasa Tasarısı ile bugüne kadar ertelemek zorunda kaldığı birçok yasayı da Meclis'ten geçirmek istiyor. Torba Kanunu Tasarısı'nda yer alan düzenlemelerle AKP/Saray iktidarı, Kürdistan’daki belediyeler ile halkın mülküne el koyma planını hayata geçirmiş olacak.

Torba Yasa'yla Belediyeler Kanunu'nda değişiklik yapılacak. Buna göre, belediye başkan, başkan vekili veya meclis üyelerinin "terör suçlarından birini işlemesi durumunda", İçişleri Bakanı veya Vali, söz konusu belediyeye başkan, başkan vekili veya meclis üyeliğine, seçilme yeterliliğine haiz herhangi birini atayabilecek. Böylece, seçilmişlerine herhangi biri atanarak halk iradesi hiçe sayılmış olacak.

Belediyeler Kanunu'nun 52. maddesinde yapılan düzenleme de, bir önceki düzenlemeyi tamamlıyor. Buna göre mevcutta "teröre yardım ve yataklık ettiği" iddiasıyla görevden alınan belediye başkan, başkan vekili ve meclis üyelerinin yerine, mevcutta işlem yapılıp meclis tarafından seçilmiş olsa dahi, 15 gün içerisinde büyükşehir ve illerde İçişleri Bakanı tarafından, diğer belediyelerde de Vali tarafından atama yapılacak.

Torba Tasarı, Belediyeler Kanunu'nun 563. maddesini de yeniden düzenliyor. Buna göre, "Karla mücadele, terör ve şiddet olayları ile mücadele ile benzeri anlık müdahalelerin gerektiği hususlarda" belediyeler görevlerine yerine getirmedikleri gerekçesiyle, İçişleri Bakanlığı tarafından devre dışı bırakılacak. 

DBP’Lİ BELEDİYELERİ DBP’SİZLEŞTİRME VE TESLİM ALMA GİRİŞİMİ

Belediyeler Kanunu'nda yapılan bu değişiklikler "halkın iradesine darbe" ve "darbe dönemi uygulaması" olarak değerlendirilirken, bütünüyle DBP'li belediyeleri DBP'sizleştirme ve teslim alma girişimi olarak yorumlanıyor.

AKP/Saray iktidarı Kamulaştırma Kanunu'nda yapacağı değişiklik ile de İçişleri Bakanlığı'na, güvenlik gerekçesiyle ihtiyaç duyduğu il özel idareleri ve belediyeler dâhil olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kamu tüzel kişilerine ait bütün taşınmazlara el koyma hakkı veriyor. 

Bu durum özellikle Kürt kentlerinde ve diğer muhalif kentsel alanlardaki bütün kamu kuruluşlarının taşınmazlarının İçişleri Bakanlığı’na tahsisi anlamına gelecek. Söz konusu değişiklik, bugün yakılıp yıkılan Kürt kentlerinde ayakta kalan kamu kurumlarına yasadışı şekilde el koyma pratiğini yasalaştırma amacı taşıyor. 

BAKANLIK TEK YETKİLİ OLACAK

Torba Tasarı, Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Kanunu'nda değişiklik yapıyor, Buna göre, Bakanlar Kurulu ile riskli alan ilan edilen yerlerde;  taşınmazların yıkılması, tahliye edilmesi, yeni imar planı yapılması, altyapı-üstyapı projeleri, ruhsat ve yapım da dâhil, bütün süreçlerde mülkleri zarar gören maliklerin rızası alınmadan, mülklere dair bütün bu süreçlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tek başına yetkili olacak. Ayrıca bu süreçte yerel yönetimler de tamamen devre dışı bırakılacak. Ayrıca, yıkılan veya yıkılması planlanan taşınmazların sahiplerine ulaşılmadığı takdirde, mevcut kanundaki sahiplerin muvafakati alınmadan yapıma başlanamayacağı düzenlemesi de ortadan kaldırılacak.