1 Mayıs  işçi bayramında polis  terörünün hedefi olan  lise son sınıf öğrencisi Dilan Alp ve öğretmen Meral Dönmez  Medical Park Hastanesinde hayatı tehlikeyi atlatmış olsalar da  işitme kaybı riskiyle karşı karşıyalar. Tutuldukları yoğun bakım ünitesinde ise hüzün, gözyaşı kadar öfke de hakim. Akraba ve komşularının desteğiyle ayakta duran Dilan’ın annesi  Gülsen Kaya Alp cep telefonunda  kızının fotoğraflarına bakıp dua edip gözyaşı dökerken, HEY Tekstil direnişçilerinden olan Baba Ali Alp AKP hükümetine, İstanbul Valisi  ve emniyete ateş püskürdü. Polislerin hedef gözeterek kızını vurduğunu belirten acılı baba, “ Sizin hiç evladınız yok mu?” diye sorarken, İstanbul Valisi Avni Mutlu’un  marjinal çıkışına ise, “ Bunlar direnen herkese marjinal etiketi yapıştırıyorlar. Bu  onların savunma mekanizması haline gelmiş ” diye tepki gösterdi. İşçi bayramını gaza boğan Başbakan Erdoğan başta olmak üzere,   İşçikleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul Valisi Avni Mutlu  ve İstanbul Emniyeti hakkında suç duyurusunda bulunacağını vurgulayan  Alp, “ Bu faşizan  yaklaşıma karşı  herkesi birlik  olamaya çağırıyorum.  Bugün benim çocuğuma olan yarın başka birisinin de çocuğunun başına gelebilir. Buna dur demek lazım ” diye konuştu.

AKP SİSTEMİ HEM BABAYI HEM DE KIZI VURDU

1 Mayıs kutlamaları sorasında  polis  şiddetinin  bilançosunun en iyi gözler önüne serildiği yerler  yaralı dolu hastaneler. Hedef gözeterek atılan gazlardan yaralanan Dilan Alp ve Meral Dönmez bu şiddetin çok sayıda  mağdurları içinde en ağır durumda olanlar. Yapılan müdahaleler sonucunda hayati tehlikeyi atlatan Alp ile Dönmez kulak zarlarında olan yoğun kanama nedeniyle ilerde işitme kaybı riskiyle karşı karşıyalar. Anne ve babaları ise çaresizce çocuklarının durumunun iyiye gitmesini bekliyor. Hepsinin hikayesi  AKP hükümetinin hukuksuzluğunun bir izini taşıyor. Tıpkı Yenibosna Çoban Çeşme Lisesi’nde son sınıf öğrencisi olan 17 yaşındaki Dilan Alp’ın babası Ali Alp gibi. Çorum’un Alevilerinden olan Ali Alp 1999 yılından beri makineci olarak çalıştığı Hey Tekstil Fabrikasının Bahçelievler şubesinden  2011 yılında apar topar işten çıkartılan 405 kişiden biri. 2008 yılından beri ödenmeyen maşlarını ve iş hakkını geri alabilmek için fabrikanın önünde 1.5 yıldır  kurulan çadırda direniyor. Bu direnişe tanık olan en büyük destekçisi ise bugün Medikal Park Hastanesinin yoğun bakımında yatan kızı Dilan.

EN BÜYÜK DESTEKÇİM DİLAN'DI

Acılı baba kendi mağduriyetinden doğan kızının bilinçlenmesini şöyle anlattı; ”Dilan mücadelem boyunca benim en büyük destekçim oldu. İki kızım var. En büyüğü Dilan ikinci kızım ise henüz 10 yaşında. Benim uğradığım haksızlık onu çok etkiledi. Çok üzülse de bana hiç belli etmezdi ancak hep mücadelemi bırakmamam gerektiğini söylerdi. Eve gelince saatlerce anlattıklarımı dinlerdi. Bana mutlaka bir gün bu mücadeleyi kazanacağımı söylerdi. Ancak o zaman sistemin acımasızlığını farkına vardı ve 2 senedir tüm işçi ve emekçilerin bayramı 1 Mayıs’a katılmaya başladı. Bu seneki 1 Mayıs’ın yasaklanmasına hepimiz gibi o da  anlam veremedi. Biz evden beraber çıktık. Dilan arkadaşlarıyla Şişli’ye gidecekti ben ise Beşiktaş’a. Durumunu öğrenebilmek için  ona her 10 dakikada bir telefon açıyordum. Çünkü o müdahale nedir bilmez. Hayatında polis şiddeti görmemiş  ve böyle bir müdahale de beklemiyordu. Bana telefonda merak etmememi söyleyip durdu. Şişli’deki gazdan çok etkilenmişti. En son Tarlabaşına  çıkmaya çalışıyordu. Polis her yere barikat kurmuş. Nereye gitse orada müdahale vardı. Sonra ise ağır yarandığı  haberi geldi. Yıkıldım.Oysa eşim bana, eve yaralı gelmememi söylemişti ancak hedef bu kez kızım oldu.”

DİRENEN HERKESE MARJİNAL ETİKETİ

Polisin bilinçli bir şekilde  kızını hedef aldığını vurgulayan Alp, “ Normalde gaz bombası yukarıya doğru sıkılır ama görünen o ki ağır yaralamak,hatta öldürmek kastıyla.Gaz bombası sağ kulağının hemen altında kafatasına geldi. Taksim İlk Yardım Hastanesinde ameliyat oldu ve ünite olmadığı için Medical Park hastanesine sevk edildi. Şimdi hayatı tehlikeyi atlattı ancak bir ameliyat daha olabileceğini söylediler. İnşallah olmaz. Sol kulağında yoğun bir kanama olduğunu söylüyor doktorlar .Şu anda müdahale edemiyorlar.İlerde işitme kaybı riski varmış. En büyük hayalı doktor olmak. Anestezi uzmanı olmak istiyor iken, bugün hayatını kurtaran doktorlar oldu.” dedi. İstanbul Valisi Avni Mutlu’un , “ Bu üç kişiyi tanıyoruz marjinal gruplar” sözüne de cevap veren Baba Ali Alp,” Kesinlikle bu sözleri kabul etmiyorum. Bunlar direnen herkese marjinal etiketi yapıştırıyor.Bu onlarda bir savunma mekanizması halini almış” diye konuştu.