Bu karar sadece Göç İdaresi‘ne bırakılmamalı

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Ankara’daki mültecilere yönelik alınan kararı değerlendiren HDP Göçmen ve Mülteci Komisyonu Eş Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, bu yetkinin tek başına Göç İdaresine bırakılmaması gerektiğinin altını çiziyor.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Ankara’da yaşayan mültecilere dair tartışmalı bir karar imza attı. Alınan karara göre Ankara iline yeni göçmen kaydı yapılmayacak. Başka ilde kaydı olduğu halde Ankara’da yaşayan göçmenler de en yakın zamanda buradan gönderilecek. 

Bu kararın Ağustos ayında Ankara Altındağ’da mültecilerin evlerine ve işyerlerine yapılan saldırılara ise haklılık payı çıkardığı düşünülüyor. Zira Altındağ’daki ırkçı saldırılarda 148 kişiyi gözaltına aldı fakat saldırganların tümü daha sonra serbest bırakıldı. Olaylarla ilgili sadece 35 kişi hakkında adli soruşturma yürütüldüğü açıklandı. Saldırıların cezasız kalmasının ardından yaptırımın mültecilere uygulanmasını HDP Göçmen ve Mülteci Komisyonu Eş Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu ANF’ye değerlendirdi.

DENİZ POYRAZ’IN ÖLDÜRÜLMESİNDEN FARKLI DEĞİL

HDP’nin başından bu yana meselenin sadece Göç İdaresi Genel Müdürlüğü inisiyatifine verilmemesi gerektiğini kaydeden Ağaoğlu, mülteciler ile ilgili kararların demokratik kitle örgütleri ve toplumun birçok bileşeni tarafından ele alınması gerekli olduğunu söylüyor.

Ağaoğlu, genel anlamıyla mülteci karşıtlığını farklı etnik kimlik ve milletlere karşı olan ırkçılık ile benzeştirdiğini de ifade ediyor: “Bu meselenin belli yanları var; o da sadece mültecilere değil ülkedeki tüm ötekilere bakış açısından kaynaklanıyor. Zira Ankara Altındağ’da ortaya çıkan saldırıları Deniz Poyraz’ın öldürülmesi sürecinden ayrı tutmuyorum ben. Zira Süleyman Soylu’nun daha önce sarf ettiği sözleri hatırlayalım; “Daha fazla göçmen alamayacağız, gelenleri geri göndereceğiz“ diyordu. Şimdi ise Taliban’ın Afganistan’ı işgal etmesinden sonra ortaya çıkan ve sanki sınırlarda bir yığılma varmış gibi gösterilen bir durum söz konusu. Bu yığılma yanılsaması toplumda kırılmalara yol açıyor ve kışkırtılabiliyor. Bazen kendi tabanımızda bile bu söylemlere denk geliyoruz.” 

OLAYLARIN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR

Ankara’daki olayların kimler tarafından, nasıl çıkarıldığının ortada olduğunu belirten Gülsüm Ağaoğlu; “Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün aldığı bu karar, o saldırıların üstünü kapatmaya yönelik. Yoksa kimlerin kışkırttığı ortada” şeklinde konuşuyor.

Ağaoğlu mültecilerin büyük şehirlere iş imkanı için gittiğini hatırlatırken, bu uygulamanın ise insan haklarına aykırı olduğunun altını çiziyor: “İnsanlar neden kayıtlı oldukları illerde ya da ilçelerde kalmayıp Ankara, İstanbul ya da İzmir gibi büyük illere gidiyor, ortada. Mülteciler zaten yaşam hakkı konusunda sıkıntılar yaşarken, bir de geçinebilmek ve iş imkanları için büyük illere gidiyor. Bu büyük illerde de mültecilerin hangi koşullarda yaşadıkları ve çalıştıklarını hepimiz biliyoruz. Bugün savaştan ya da başka bir sebepten topraklarını terk edip gelmek zorunda kalan bu insanlara eşit yurttaşlık talep ediyoruz. Bu karar, bu anlamıyla insan haklarına aykırı. Bu yüzden mültecilerle alınacak kararların sadece Göç İdaresi’ne bağlı olması, bugün hükümetin politikalarıyla paralel çözümlerin üretilmesi demek.”