Buldan: 23 Haziran’da AKP’ye yine ders vereceğiz

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, direnerek tecridin kırılmasını selamlarken, "23 Haziran'da da AKP'ye yine ders vereceğiz" dedi.

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, partisinin bayramlaşma programları çerçevesinde Kars'taydı. Kars Belediyesi'nde gerçekleşen bayramlaşma sonrası konuşan Buldan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

'DİRENEN YOLDAŞLARIMIZ KAPIYI ARALADI'

"Bizler bu bayramda büyük bir mutluluk ve sevinç yaşadık. 200 gün boyunca bedenini açlığa yatıran Leyla Güven yoldaşımız başta olmak üzere, cezaevlerinde ve cezaevlerinin dışında Türkiye'nin, dünyanın her yerinde insanlar tecridin kalkması için bedenini açlığa yatırdı ve ölüm orucuna başladılar. 200 gün boyunca direndiler, umut ettiler ve başardılar. Bu umut etmeyi, bu direnmeyi ve bu başarıyı bizler de açlık grevi ve ölüm orucuna giren yoldaşlarımızla birlikte büyük bir mutluluk ve sevinçle karşıladık. Onların bu direnişi ve umudu sayesinde Türkiye halkları ve Kürt halkı bir dahaki bayramları daha büyük bir umutla barışa, demokrasiye, kardeşliğe ve özgürlüğe olan inançla karşılayacak Demokrasinin, barışın ve özgürlüklerin yolu açılmıştır. Açlık grevini ve ölüm oruçlarını başlatan arkadaşlarımız bunun mihenk taşlarını oluşturmuş ve buna bir kapı aralamıştır.

Bu ülkede tecridin ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. Uzun yıllardır Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridin direnişle, açlık grevleriyle ve ölüm oruçlarıyla kırıldığını bir kez daha görüp tanıklık ettik. Başından beri hep “tecrit bir insanlık suçudur” dedik. Tecridin sadece İmralı’ya ve Sayın Öcalan’a değil, Türkiye toplumuna, Türkiye halklarına ve Türkiye’nin geleceğine uygulanan bir anlayış olduğunu ifade ettik. Çünkü tecrit sadece Sayın Öcalan ve İmralı Adası’nı değil, Türkiye halklarına ve Türkiye toplumuna uygulanan bir yönetim anlayışıdır. Ne yazık ki uzun süredir tecritle birlikte aslında Kürt halkı, Türkiye halkları, kadınlar ve gençler tecritle birlikte izole edilmek, demokratik siyasetin yolları kapatılmak ve barışa giden yol tıkatılmak istendi.

'KÜRT HALKI ÖZGÜR TÜRKİYE'DE YAŞAYACAK'

Biz özellikle 2011'de Sayın Öcalan’la birlikte, barış ve müzakere süreciyle birlikte Türkiye halklarının geleceğine ve yarınlarına umutla ve güvenle baktığı günleri yaşamıştık. Bugünler bir kez daha bu sürecin yaşanabileceğini göstermiş oldu. Bizler biliyoruz ki Kürt halkı geçmişte olduğu gibi bugün de direnerek, mücadele ederek, kendi taleplerini, kendi haklarını, kendi geleceğini, yarınlarını, gençlerinin geleceğini güvence altına alacak. Özgür bir Türkiye’de kendi haklarıyla yaşayabilecekleri günler elbette gelecektir.

Bizler AKP hükümetinin uzun yıllardır Türkiye’de göstermiş olduğu inkarın, imhanın yok etmenin, yok saymanın ve yasaklamaların ne anlama geldiğini hep birlikte gördük. AKP hükümetinin iktidar sürecinde başta Kürtler olmak üzere Türkiye halkları bir bütün olarak inkar edildi. Bu ülkede milletvekilleri, belediye başkanları cezaevinde rehin olarak tutuldu ve hala tutulmaya devam ediliyor. Barışı isteyen akademisyenler, barıştan yana olan aydın ve yazarlar ve ağzını açan herkes bir şekilde cezalandırıldı ve cezalandırılmaya devam ediliyor. Bu şekilde Türkiye’nin geleceğine zarar verildiğini her zaman söyledik. Şimdi önümüzde yeni bir yol, yeni bir inşa dönemi var. Bu yol demokrasi yoludur, barış yoludur özgürlükler yoludur.

'YİNE BAŞARACAĞIZ'

Biz her şeye rağmen bunu başardık. 7 Haziran’da, 1 Kasım’da, 24 Haziran’da başardık. 31 Mart’ta her türlü engellemeye rağmen başardık ve başarmaya devam edeceğiz. Milletvekillerimizi, belediye başkanlarımızı rehin olarak tutan, belediyelerimize kayyım atayan anlayışa karşı yeni bir demokrasi yolu açmak için önümüzde bir fırsat daha var. 31 Mart tarihinde büyük bir başarının altına hep birlikte imza attık. O zaman “kayyımları geri göndereceğiz. Bizim olmayan yerleri kazanacağız, Batı’da da AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz' dedik. Bunu başardık, kayyımları geri gönderdik. Bizler Kars’ı aldık, Kars’ı kazandık. Ankara’da İstanbul’da, Adana’da, Mersin’de, Antalya'da AKP ve MHP’ye kaybettirdik. Onlar bizim kazanmamamız için her türlü engeli önümüze koydu ama Türkiye halkları ve Kürt halkı kazanmayı bildi. Bu zor mücadeleyi Kars halkı başardı. Kars Belediyesi’ni uzun yıllar başka partiler yönetti. Bu dönem içinde Kars halkının yararına hiçbir şey yapmadılar. Sadece kendi ceplerini doldurdular ve geleceklerini düşündüler, kendi yarınlarını düşündüler. Ama biz 31 Mart’tan itibaren sevgili Ayhan Bilgen ve sevgili Şevin Karaca ile belediyeyi onlardan aldık. Bu dönemde de bizleri çalıştırmamak için ellerinden geleni yapacaklar. Ama biz halkımızın cesaretine ve ferasetine güveniyoruz. Biliyoruz ki halkımız kendi gücüyle ve kendi imkanlarıyla Kars’ı daha güzel bir Kars yapmak için çalışacaktır. Bundan hiçbir kuşkumuz yoktur.

'AKP GİTTİKTEN SONRA...'

31 Mart’tan sonra sevgili Şevin ve Ayhan başkanlarımızın sokaklarda, caddelerde temizlik yaptığına tanıklık ettik. Sizler de Kars halkı olarak onların yanındaydınız, ancak daha yolumuz ve mücadele edecek zamanımız var. AKP gidene kadar, AKP iktidardan düşene kadar bu mücadele devam edecek. Çünkü biz biliyoruz ki AKP gittikten sonra bu ülkeye demokrasi gelecek, barış gelecek. AKP gittikten sonra demokratik siyasetin yolları açılacak. AKP gittikten sonra bu ülkede çocuklar, gençler ve kadınlar geleceklerine umut ve güvenle bakacaklar.


Şimdi 23 Haziran’ı bekliyoruz. 23 Haziran’da İstanbul’da bir kez daha AKP’ye ve AKP’nin adayına sandıkta ders vermeyi iple çekiyoruz. İstanbul’da çok Karslı var, çok Serhedli var. Arkadaşlarınıza, yakınlarınıza, akrabalarınıza, yoldaşlarınıza 23 Haziran’da sandığa gitmelerini, oy kullanmalarını ve AKP’ye ders vermelerini söylemenizi rica ediyoruz. Kazanacağımız günler yakındır. Barışın, demokrasinin ve özgürlüklerin geleceği günler yakındır. Bizler geleceğimize, kazanacağımıza söz veriyoruz."