Buldan: Yeni bir barış ve müzakere sürecinde AKP olamaz

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin İzmir il kongresinde yaptığı konuşmada, “Yeni bir barış ve müzakere sürecinde AKP olamaz” diyerek, 17 yıllık yağma ve tahribata dikkat çekti.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İzmir İl Örgütünün 3. Olağan Kongresi’nde son siyasal gelişmeleri değerlendirdi.

Buldan, ölüm, tutuklama ve sürgünlere rağmen yollarından dönmediklerini ve özgürlük mücadelesinin “bir adım geri atmadıklarını” belirtti.

Buldan, “Bu partiye yapılan saldırıların boyutunu burada yaşayan herkes biliyor, tanık oldu. Biz hiç kimsenin önünde boyun eğmedik, biat etmedik, boyun eğmedik, bundan sonra da kimseye biat etmeyeceğiz, kimseye diz çökmeyeceğiz, kimseye boyun eğmeyeceğiz” dedi.

ROBOSKÎ KANAYAN YARADIR, KAPANMAYACAK

Roboskî katliamında hayatını kaybedenleri anan Buldan, “Roboski bu ülkenin kanayan bir yarasıdır ve asla kapanmayacaktır. Suçlular yargılanmadı ancak yakınlarını kaybedenler yargılandılar, cezaevine girdiler. Bu ülkede bu kadar adaletsizlik, vicdansızlık ve hukuksuzluk varken bir kez daha birlik olmanın önemini ifade etmekte fayda var. Biz Roboski'yi asla unutmadık, unutturmayacağız” şeklinde konuştu.

17 YILLIK YAĞMA VE TAHRİBAT

2019 yılını değerlendirirken AKP iktidarının 17 yıllık tahribatlarına dikkat çeken Buldan, “17 yıldır her türlü umutları ve varlıkları talan ve çarçur eden, doğadan tarihe ekonomiye kadar bütün varlıkları yağmalamaya çalışan bir gerçeklik var” dedi.

Buldan, “Hukuk, şeffaflık, demokrasi, adalet, barış ve bütün bunlara rahmet okutan bir yöntemle demokrasiden, adaletten, huzurdan, huzurdan, barıştan eser bırakılmayan bir Türkiye yarattılar” diye ekledi.

HDP’YE SALDIRILAR

Bunları yaparken en çok HDP’ye saldırı olduğunu ifade eden Buldan, “AKP biliyor ki HDP olduğu sürece bu ülkede umut ve cesaret vardır. Kadınların başarma şansı vardır. Gençlerin emin adımlarla geleceğe yürüyüşü ve çocuklarımızın yarınları vardır. Halkın zafere inancı vardır. Tek dertleri bu umudu ve inancı bitirmektir” diye kaydetti.

Kayyım darbesini hatırlatarak “Seçimle olmayanı zorbalıkla, zorbalıkla olmayanı zorla almaya çalışıyorlar” diyen Buldan, “Her gün bir il ve ilçemize bir operasyon yapıyorlar. Gözaltına alınmayan, tutuklanmayan tek bir arkadaşımız kalmadı” şeklinde konuştu.

Buldan, “Ya hep birlikte kaybedeceğiz ya da hep birlikte kazanacağız. HDP olarak kazanmak dışında bir ihtimal, bir yol tanımıyoruz. Bu Türkiye halklarına karşı sorumluluğumuz ve borcumuzdur” vurgusunda bulundu.

ÖCALAN’A TECRİT

Türk devletinin Kürtlere karşı ne nerede olursa olsun nefes aldırmak istemediğini söyleyen Buldan, Efrin ve sonrasındaki işgalleri hatırlattı. Kürtlerin bunu asla kabul etmeyeceğini belirten Buldan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çekerek, “Kürt düşmanlığı aynı zamanda Sayın Öcalan’a uygulanan tecritten de bellidir. Tecridin bitmesi, kırılması için insanlar bedenlerini açlığa yatırdılar” dedi.

“Yeni bir barış ve müzakere sürecinde AKP olamaz” diyen Buldan, şöyle devam etti: “Bu kadar, baskı, zulüm ve şiddet varken, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ cezaevinde iken AKP ile bir barış ve müzakere sürecinin başlamayacağını biliyoruz. Bizler şunu da biliyoruz. Yeni bir barış ve müzakere süreci Türkiye haklarıyla birlikte olur. Barıştan yana olanlarla, demokrasiyi isteyenlerle Antalya, İzmir, İstanbul ve Ankara halkıyla Kürt halkının kucaklaşacağı, Kürt halkının birlikte yol alacağı bir süreçle başlayacaktır. Buna yürekten inanıyoruz. Türkiye halklarına da yürekten güveniyoruz.”

İKTİDARI AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞANLAR

Buldan, “Bu çürümeye yüz tutmuş iktidar elbette ayakta tutmaya çalışanlar da var” diyerek şunları ifade etti: “Talancılar, yağmacılar, Mehmet Ağarlar, bir dönemin katilleri gibi bu iktidarı hala ayakta tutmaya çalışan çevreler var. 90’lı yılların kilit ismi Mehmet Ağar’ın bir dönemin kanlı güçlerinden sorumlu olan bir ismin geçenlerde JİTEM davasından beraat ettiğine ve AKP hükümeti tarafından ödüllendirildiğine bir kez daha tanık olduk. Bunlar bir dönemin karanlık isimleriydi. Cumhurbaşkanı ile mitinglerde boy gösterdiler. Bugün o çevrelerin yanında yer almaktan da hiçbir şekilde utanmadılar. Onlar mahkemelerde beraat etmiş olabilirler ancak 90’lı yılların karanlık isimleri halkımızın vicdanında asla aklanmayacaktrır. Bizler Musa Anter’lerin, Mehmet Sincar’ların, Mehmet Aydın’ların, Savaş Buldan’ların akıbetini sormaya devam edeceğiz.

2020 yılının bu ülkede barışa, huzura adalete, demokrasiye olan inancımı bir kez daha belirtiyorum. Bizlerin kararlı mücadeleleri sonucunda Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve cezaevindeki tüm arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşacağı bir yıl olmasını bir kez daha temenni etmek istiyorum. Bizler bu kararlılıkla, inançla, çalışıp partimizi daha büyüterek, güçlü bir hale getirerek, arkadaşlarımızın özgürlüğüne vesile olacağımızı ifade etmek isterim.”