Can: Türkiye masada kalmak istiyor

78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, tezkerede kuvvetler ilişkisine uygun olmayan bir şekilde çıtanın çok yukarıda tutulduğunu belirterek, “Kaos ve çatışma tehdidiyle kalıcılaşma, en azından masada kalma hedefleniyor” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) MYK Üyesi Celalettin Can, Türkiye’nin Güney Kürdistan’da kalıcı olmasının önünde hem güçlü bir direniş hem de başka müdahalelerin bulunduğunu belirterek ama geçici düşünmediğinin bilinmesi gerektiğini söyledi. 
78'liler Girişimi Sözcüsü, HDP MYK ve PM Üyesi Celalettin Can, ANF’nin sorularını yanıtladı. 

Irak ve Suriye için neden tezkereye ihtiyaç duyuldu ve niçin bu kez iki yıllık süre alındı?

Bu tezkereye, torba tezkeresi de denilebilir. Bir çok konuyu bir arada ele almış. Tezkerede gerek Irak ve özellikle Suriye’de bir ‘terör tehdidi’ kavramını kullanıyorlar. Bunu derken de ağırlıkla Kürt Özgürlük Hareketi’ni kastediyor. Müdahale ederken Irak hükümetinin toprak bütünlüğü ihlalinden duyacağı muhtemel rahatsızlığı nasıl karşıladığından bahsedilmiyor. Sonuçta Irak’a giriyor ve Irak’ın toprak bütünlüğünü ihlal ediyor. Irak hükümeti elbette rahatsız olacaktır ama bunun üzerinde durulmuyor. Irak’ta Kürt Özgürlük Hareketi’ni ‘terör’ adı altında gerekçe yaparak karakollar, askeri üsler inşa ediyor. Sürdürülen operasyon ve çatışmalarla Kürt bölgesinin hakimiyet alanında kalıcılaşma neredeyse normalleşmiş durumda. Türk Silahlı Kuvvetleri gerek Irak’ta gerek Suriye’de sürekli olarak var. Tezkere, onların sürekli olarak varlığını meşrulaştırıyor. Ayrıca bütün bunları yaparken ‘terörizme karşı mücadele’, ‘ülke güvenliğinin sınır ötesinde sağlanması’ gibi mazeretlere bağlıyor.

Irak ve Suriye’de kalıcılaşması mümkün mü?

TSK’nın Suriye ve Irak’ta mevzilenmesi, siyasal İslamcılarla kurduğu ilişki biçimi ve kurumlaşma örnekleri göz önüne alındığında, bu durumun geçici olmadığı ortaya çıkıyor. Türkiye’nin Irak ve Suriye’de kalıcılaşması mümkün mü, bunu hep beraber izleyeceğiz. Torba tezkeresinden çıkarılabilecek sonuç; gelinen noktada orada kalıcı olmanın mümkün olamayacağı. Bir nedeni de çok güçlü bir direniş var orada. Bir boyutu da başka müdahalelerin de olması. Tezkerede kuvvetler ilişkisine uygun olmayan bir şekilde çıta çok yukarıda tutuluyor. Kanaatime göre bir kaos ve çatışma tehdidiyle kalıcılaşma hedefleniyor. En azından masada kalma hedefleniyor.

ABD ve Rusya’ya rağmen Türkiye yeni bir işgal saldırısı yapabilir mi?

Doğu Suriye daha çok Rusya’nın etki alanı, Fırat’ın batısında da Amerika’nın etki alanı söz konusu. AKP-MHP iktidarı bu iki bölgede operasyon hedefliyor. Bu operasyonları yapabilmesi için ABD ve Rusya’nın onayı olması gerekiyor ama henüz izin alınmış değil. Şu aşamada izin almak da zor. Fırat’ın batısı için belki Rusya’dan bir onay alınabilir ama bunun önünde de birçok engel var. Batı ve Doğu ile ilgili kendi arasında iş bölümü yapan bu iki devlete rağmen bu operasyonların yapılacağını sanmıyorum. Tek adam rejimi tüm devleti maceraya sürükleyebilir mi? Güneydoğu sınırının üçte ikilik bir kısmını kapatmanın devlet içinde konuşulduğu söyleniyor. Ne kadar uygulayabilirler bilmiyoruz ama bu konuşuluyor.
Fırat’ın doğusunda Türkiye bir yığınak yapıyor. Kobanê etrafında Türkiye’nin provokasyon amaçlı füzeli saldırılar yapmasının ardından TSK, Akçakale’de bir yığınak geliştirmeye başldı. Kobanê’nin güneyinden Girê Spî’nin güneyine bir hat izleniyor ve bu hat M4 karayolunda. Bir müdahale amaçlanmıyorsa da Kobanê ile Cizîrê arasındaki ilişki koparılmak isteniyor. Tıpkı Kobanê ile Efrîn arasıdaki ilişkinin koparılması gibi. ABD’nin Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile ilişkisi olduğundan dolayı Türkiye’nin bu operasyonuna onay vereceğini sanmıyorum. Biden ve Erdoğan görüşmelerinde de bu izin konusu geçmedi.

Türkiye neden iki bölgede saldırmak istiyor?
Türkiye ve cihadist örgütler için İdlib çok stratejik. idlib’de Türkiye’nin kontrolü altında El-Nusra’nın bir egemenliği söz konusu. Suriye, İran ve Hizbullah, karadan; Rusya havadan İdlib’e operasyon yapmak istiyor. Türkiye’nin oradaki etkisini kırmak istiyorlar. Bu nedenle Rusya ve Suriye de bölgeye güçlü bir yığınak yapıyor. Bu da TSK mensubu askerlerin hayati tehlike altında olduğu anlamına gelir. Türkiye’nin ciddi bir yığınağı söz konusu ama asıl operasyon yapmak istediği bölgeler; Şehba, Til Rifat ve Minbic’dir.

ABD ve Rusya’nın Suriye üzerinde anlaştığı söyleniyor. Türkiye’nin savaş tezkeresinden sonra Türkiye- Rusya ve Türkiye-ABD ilişkileri sizce nasıl etkilenir?

Rusya, Suriye rejimiyle ortak çalışıyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünü kendine hedeflemeye ve güvence altına almaya çalışıyor. Amerika, ise QSD’yi müttefik olarak görüyor. Yansıyan bilgilere göre; bu iki devletin, Türkiye’ye karşı soğuk yaklaştığı ve Suriye meselesi için aralarında bir mutabakat süreci yaşadıklarıdır. Bu iki devlet mutabakat süreci yaşıyorsa Türkiye’nin iki yerde operasyon yapmasına ne kadar müsaade ederler, ne kadar göz yumarlar tartışılır.