Çelik'e göre Kürtler Ýngiltere'deki Pakistanlı gibi!
Çelik'e göre Kürtler Ýngiltere'deki Pakistanlı gibi!
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bir yandan Kürtçenin seçmeli ders olmasına ırkçıları rahatsız ettiðini söylerken, “Anadil seçmeli ders olarak batı ülkelerinde de veriliyor. Pakistanlılar Ýngiltere’de kendi ana dillerini seçmeli ders olarak alıyor” sözleriyle savunma yaptı.
AKP Genel Başkanı, Kürtçe’nin seçmeli ders olmasına karşı çıkanlara tepki gösterirken, alay eder gibi gerekçeler öne sürerek seçmeli dersi savundu.
CHP ile AKP arasındaki görüşmeye dikkat çeken Çelik, “AK Parti ile ana muhalefet partisinin Kürt sorununun çözümü konusunda ‘birlikte çalışabiliriz’ mesajı vermesi çok önemlidir” diyerek şunları ekledi: “Bu mutlaka devam etmelidir. Kürtçenin seçmeli ders olması Kürtçü ırkçı ve Türkçü ırkçıları rahatsız etti. Saðduyulu insanlar bunun başarıya ulaşması için gayret etmelidir.”
“Bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman ama Kur’an-ı Kerim öðrenmek seçmeli derstir” diyerek Kürtçe seçmeli dersi savunan Çelik, şöyle dedi: “Bir kişi Kürt olabilir ama seçmeli ders de almayabilir. Bir Türk de Kürtçe dersi alabilir. Etnik kökene hapsetmemek gerekiyor. Ýsteyen istediði dersi alabilir. Çocuðunun adını ister Suzan koy, ister Zozan koy.”
AKP rejimi, kendi topraklarında kimlikleri ve dili yasak olan, herhangi bir siyasi olmayan ve daha birkaç yıl öncesine kadar varlıkları dahi inkar edilen Kürtlerin, kendi ana dillerinde eðitim talebini, Ýngiltere’de yaşayan Pakistanlı’nın anadilinde “seçmeli ders” görmesi mantıðı ile karşılamaya çalışıyor. Oysa Kürtçe "seçmeli ders olsun" yönünde bir talebi olmayan Kürtler, Kürtçenin resmi dil olmasını ve anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyor.
Çelik şu ifadeleri kullanıyor: “Anadil seçmeli ders olarak batı ülkelerinde de veriliyor. Pakistanlılar Ýngiltere’de kendi ana dillerini seçmeli ders olarak alıyor. Öðretmen problemi var, yeterli öðretmen yetiştirilecek. Pilot uygulamalar başlatılacak. Üniversitelerde bölümlerin açılmasına neden olacak. Her olumlu adımın sabote edilmeye çalışılması kabul edilemez.”
Çelik’in Ýngiltere’deki Pakistanlı ile kıyasladıðı Kürtler, dünyada devletsiz en büyük halk iken, Türkiye’deki nüfusunun 20 milyonun üzerinde olduðu tahmin ediliyor. Pakistanlı kendi ülkesinde kendi anadiliyle zorunlu eðitim görüyor. Kürt ise kendi topraklarında, zorunlu olarak Türkçe eðitim görmekle birlikte, kendi dili yasaklanıyor, bu dildeki faaliyetleri aðır cezalara konu oluyor. Ayrıca onlarca yıldır aðır bir asimilasyona maruz kalıyor.
KÜRT SORUNU ÝLE GAYRI MÜSLÝM SORUNU AYNI
Yine Çelik’e göre, Kürt sorunu ile “gayrı Müslim” sorunu aynı: Niye onlar daða çıkmıyor da Kürtler çıkıyor. Çelik şöyle diyor: “Gayrimüslimlerle ilgili adımlar attık. Alevi vatandaşlarımızla ilgili adımlar attık. Eline silah alıp daða çıkan mı vardı? MHP ve BDP’yi daha makul olmaya davet ediyoruz. Muhalefetin muhalefet sorunu var. 'Komşunun evi yansa da yumurtamı pişirsem' anlayışından kurtulmalılar.”
AKP Genel Başkanı, Kürtçe’nin seçmeli ders olmasına karşı çıkanlara tepki gösterirken, alay eder gibi gerekçeler öne sürerek seçmeli dersi savundu.
CHP ile AKP arasındaki görüşmeye dikkat çeken Çelik, “AK Parti ile ana muhalefet partisinin Kürt sorununun çözümü konusunda ‘birlikte çalışabiliriz’ mesajı vermesi çok önemlidir” diyerek şunları ekledi: “Bu mutlaka devam etmelidir. Kürtçenin seçmeli ders olması Kürtçü ırkçı ve Türkçü ırkçıları rahatsız etti. Saðduyulu insanlar bunun başarıya ulaşması için gayret etmelidir.”
“Bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman ama Kur’an-ı Kerim öðrenmek seçmeli derstir” diyerek Kürtçe seçmeli dersi savunan Çelik, şöyle dedi: “Bir kişi Kürt olabilir ama seçmeli ders de almayabilir. Bir Türk de Kürtçe dersi alabilir. Etnik kökene hapsetmemek gerekiyor. Ýsteyen istediði dersi alabilir. Çocuðunun adını ister Suzan koy, ister Zozan koy.”
AKP rejimi, kendi topraklarında kimlikleri ve dili yasak olan, herhangi bir siyasi olmayan ve daha birkaç yıl öncesine kadar varlıkları dahi inkar edilen Kürtlerin, kendi ana dillerinde eðitim talebini, Ýngiltere’de yaşayan Pakistanlı’nın anadilinde “seçmeli ders” görmesi mantıðı ile karşılamaya çalışıyor. Oysa Kürtçe "seçmeli ders olsun" yönünde bir talebi olmayan Kürtler, Kürtçenin resmi dil olmasını ve anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyor.
Çelik şu ifadeleri kullanıyor: “Anadil seçmeli ders olarak batı ülkelerinde de veriliyor. Pakistanlılar Ýngiltere’de kendi ana dillerini seçmeli ders olarak alıyor. Öðretmen problemi var, yeterli öðretmen yetiştirilecek. Pilot uygulamalar başlatılacak. Üniversitelerde bölümlerin açılmasına neden olacak. Her olumlu adımın sabote edilmeye çalışılması kabul edilemez.”
Çelik’in Ýngiltere’deki Pakistanlı ile kıyasladıðı Kürtler, dünyada devletsiz en büyük halk iken, Türkiye’deki nüfusunun 20 milyonun üzerinde olduðu tahmin ediliyor. Pakistanlı kendi ülkesinde kendi anadiliyle zorunlu eðitim görüyor. Kürt ise kendi topraklarında, zorunlu olarak Türkçe eðitim görmekle birlikte, kendi dili yasaklanıyor, bu dildeki faaliyetleri aðır cezalara konu oluyor. Ayrıca onlarca yıldır aðır bir asimilasyona maruz kalıyor.
KÜRT SORUNU ÝLE GAYRI MÜSLÝM SORUNU AYNI
Yine Çelik’e göre, Kürt sorunu ile “gayrı Müslim” sorunu aynı: Niye onlar daða çıkmıyor da Kürtler çıkıyor. Çelik şöyle diyor: “Gayrimüslimlerle ilgili adımlar attık. Alevi vatandaşlarımızla ilgili adımlar attık. Eline silah alıp daða çıkan mı vardı? MHP ve BDP’yi daha makul olmaya davet ediyoruz. Muhalefetin muhalefet sorunu var. 'Komşunun evi yansa da yumurtamı pişirsem' anlayışından kurtulmalılar.”
