Kürt Kadın Barış Bürosu (CENİ), 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kutlamayı gerektiren bugünün, hak ihlallerini hatırlatma gününe dönüştüğüne dikkat çekti.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin, tüm insanlık tarafından ortak değerler olarak kabul edilen insan hakları ilkelerini yansıttığının hatırlatıldığı açıklamada, bu bildirgeye göre tüm insanların ırk, renk, cinsiyet, dil, din, vs. hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip oldukları ifade edildi.

"İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilişin 66. yılında, hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen kurulmaktan çok uzakken, dünya çapında süren savaşlar, çatışmalar, işgaller, cinayetler ve daha pek cok nedenden dolayı binlerce insan ölmeye devam ediyor. En kutsal insan hakki olan yaşam hakkı her gün binlerce kez ihlal ediliyor" diyen CENİ, özellikle Ortadoğu'da neredeyse savaşsız bir günün bile geçmediğini kaydederken; bildirgenin hedeflediği insani normlar ve özgürlükleri savunan ve bunun için mücadele eden demokrasi güçlerinin direnisinin ise sürdüğünü belirtti. 

'KADIN CİNSİNİN DİRENİŞİ DE TEMSİL EDİLİYOR...'

CENİ'nin açıklamasında devamla şunlar kaydedildi:

"Özellikle insan haklari ve demokrasi mücadelesinin en önemli halkası olan Kürt Özgürlük Hareketinin Kürdistan’ın dört parçasında yükselttiği direniş, onu insan hakları mücadelesinin en önemli savunucusu kılmışır. Kuzey Kürdistan'daki barış çabasının yürütücüsü olan Kürt hareketi ve onun Önderliği onurlu bir yaşamın yol haritasını çizerken, Rojava'daki mücadele ve oluşturulan demokratik özerklik süreci, bir ütopyanın pratikleşmesi olarak kabul edilmektedir.

Kürt kadınının savaşta ve barışta üstlendiği öncü rolü, insan hakları evrensel bildirgesinin hedeflediği normların gerçekleştirilmesinde ve oturtulmasında en önemli kilit konumundadır. Dünyanın her yerinde kadın cinsiyetinden dolayı öldürülmekte, aşağılanmakta, saldırıya uğramakta, şiddetin her türüyle karşı karşıya kalmaktadır. Bugün Rojava’da sürdürülen direniş, sadece kadın olduğu için, cinsiyetinden dolayı her türlü insan hakkı ihlali ile karşı karşıya kalan kadın cinsinin de direnişini temsil etmektedir."

Evrensel insan hakları değerlerini yaygınlaştırmak için hala çok büyük bir mücadelenin gerektiğine işaret edilen açıklamada, "Bu değerlerin gerçeklesmesinde kadının mücadelesi belirleyici olacaktır. Biz bu mücadelede üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışacak; eşit ve özgürlükçü bir dünya umudunu hep koruyacağız" denildi.