Çetelerin tuzağına düşen gencin ailesi ANF’ye konuştu
Çetelerin tuzağına düşen gencin ailesi ANF’ye konuştu
Çetelerin tuzağına düşen gencin ailesi ANF’ye konuştu
Türkiye’nin El Nusra Cephesine silah ve lojistik yardım yaptığı söylemleri yoğunlaşırken, cemaatler aracıyla cephedeki çetelere özellikle Kürt çocukların seçilerek gönderildiği bir kez daha netlik kazandı. Birkaç gün önce YPG güçleri tarafından kurtarılan Til Ebyad bölgesinin Susîkê köyünde 17 yaşındaki A.S’ye ait T.C. kimliği bulunurken, kimliğin yanında yer alan telefon numaralarının ise bir başka Kürt genci olan F.A’nın ailesine ait olduğu ortaya çıktı. Tıpkı A.S gibi F.A’nın da Adıyaman nüfusuna kayıtlı olduğu dikkat çekerken, ANF’ye konuşan F.A’nın abisi M.A kardeşinin 6 Haziran 2013 tarihinden beri kayıp olduğunu ve bu süre içerisinde 2 kez arayarak Suriye’de olduğunu söylediğini aktardı. Kardeşinin çok inançlı, namazında niyazında birisi olduğunu belirten M.A, “Cemaatçiler kardeşimin inancını kullanarak onu tuzağa düşürdüler” dedi.
Hawar Haber Ajansı'nda (ANHA) iki gün önce yer alan haberde , YPG güçleri tarafından kurtarılan Susîkê köyünde Adıyaman'ın Gerger ilçesine bağlı Burçaklı köyü doğumlu 17 yaşındaki A.S'nin kimliğinin, bir de not defterinin Arap harfleri ile "Laîlaheîllallah Muhammed resûlullah/ Eniya Îslamiya Kurdî (Kürt İslam Cephesi)" yazılı bir pankartın yanında bulunduğu belirtiliyordu. Söz konusu not defterinde silah kullanmayı öğrenme amaçlı notlar, Arapça öğrenmek için notlar, din dersleri ve cemaate ilişkin bilgilerin bulunduğu bildirilirken, ayrıca üzerinde anne, baba yazılı telefon numaraları da yer alıyordu.
A.S’nin izini sürmek için aradığımız numaralar bizi çetelerin tuzağına düşen bir başka gencin hikayesine ulaştırdı. Söz konusu numaralar, 17 yaşında ki A.S’nin değil yine cemaatler aracıyla tuzağa düşürülüp Suriye’ye gönderilen 23 yaşındaki bir başka Kürt genci olan F.A’nın ailesine ait çıktı.
FATİH’TE BİR CEMAAT
Oturdukları Bağcılar Güneşli semtinde buluştuğumuz aile çok tedirgindi. F.A’nın annesi ve iki abisinin yer aldığı görüşmede fotoğraf çekmemizi istemeyen aile, oğullarının bir tuzağa kurban olduğunu vurguladı. Kardeşi F.A’ya ne olduysa son 4 senede olduğunu belirten abi M.A, kardeşinde meydana gelen değişiklikleri şöyle anlattı:
“Bağcılar Anadolu Lisesini bitirdikten sonra birden değişti. Zaten içine kapanıktı. Daha da durgunlaştı. Birden giyinme tarzını değiştirdi. Aynı cemaatçiler gibi sakal bıraktı, şalvarla dolaşmaya başladı. Evden sabah çıkıyor akşam dönüyordu. Nereden geldiğini sorunca Fatih semtine gittiğini söylüyordu. Daha sonra ismini öğrenemediğim bir cemaate takıldığını öğrendim. Zaten çok inançlı bir gençti, namaz kılardı. Daha önce yevmiyeli çalışıyordu, sevdiği bir kız vardı, onunla evlenmeyi düşünüyordu. Ancak işi de bıraktı. Evlilik konusunu ise bir daha açmadı. Kaybolmadan önce sürekli ‘cenneti kazanmaktan’ söz ediyordu. Çok düşünceliydi.
2 KEZ ARAYIP SURİYE’DE OLDUĞUNU SÖYLEDİ
6 Haziran günü her zamanki gibi eve geldi. Namazını kıldıktan sonra, “ Ben gidiyorum” deyip çıktı. Çıkış o çıkış... Başvurmadığım karakol, hastane kalmadı. Bağcılar karakoluna gidip kardeşim için kayıp başvurusu yaptım. Polisler araştıracağız dediler, 52 gün geçti, hala araştırıyorlar. Kaybolduktan 10 gün sonra F. diğer kardeşim İ.A’yı aradı. Suriye’de olduğunu, annemin merak etmemesini, iyi olduğunu söyleyip telefonu kapatmış. Yabancı bir ülkenin numarası olduğu belli olan numarayı tekrar aradığımızda ise karşımıza Arapça konuşan bir adam çıktı. Sanırsam bizi herhalde kabinden aradı. En son da iki hafta önce bu kez evi aradı. İyi olduğunu, Suriye’ye Allah için gittiğini, orada yardım dağıttığını söyledi. Bu son arayışıydı…”
YÜZDE 40 İŞİTME ENGELLİ
Kardeşinin 15 yaşından beri kulak zarlarında sorun çıktığını, yüzde 40 işitme engelli olduğunu da aktaran abi M.A, “Çok az duyuyordu. Kulak zarındaki sorun nedeniyle burnunda da iltihap vardı. En son iki sene önce ameliyat oldu, ancak durumu düzelmedi. Bu sorun nedeniyle askerlikten de muaf oldu” dedi. Kardeşinin temiz duygularından yararlanan cemaatlerin onu tuzağa düşürdüğünü vurgulayan M.A, “kardeşim çok temizdi, kandırılmaya müsaitti. Bu Fatih’teki cemaatin ismini öğrensem onlara bir insanı kandırmanın ne olduğunu göstereceğim. Biz 52 gündür burada meraktan öldük. Aramadığımız yer kalmadı. Hem inançtan söz edeceksin hem de Kürt’ü Kürt’e kırdırmaya göndereceksin” diye tepki gösterdi.
OĞLUM BİR KARINCAYI İNCİTEMEZ
F.A’nın 7 çocuğunun 5‘incisi olduğunu söyleyen annesi, kendini şimdiden her an çocuğunun ölüm haberini almaya hazırlamış gibi. 52 gündür gözüne uyku girmediğini belirten acılı anne, oğlu için çok korktuğunu ancak ölürse bunun Allah’ın takdiri olacağını söylüyor. Oğlu kaybolduktan sonra her gün gidip namaz kıldığı camiye gidip, oradaki adamlarla tartıştığını belirtiyor. “Oğlum bir karıncayı bile incitemez. Çocuklarımızdan ne istiyorlar?” diye sorarak, oğlunu kandırıp Suriye’ye gönderenlere ise lanet okuyor.