Cezaevi müdürünün ‘ayva’ sancısı
Cezaevi müdürünün ‘ayva’ sancısı
Cezaevi müdürünün ‘ayva’ sancısı
Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi’ne 3 ay önce sürgün edilen 6 PKK’li tutsağa “Buranın Allah'ı benim, ne dersem onu yapacaksınız” diyerek hakaretlerde bulunan Birinci Müdür Hamit Karslıoğlu’nun bu öfkesinin arka planında “ayva sancısı” olduğu ortaya çıktı. Tutsaklara “bize yedirdiğiniz ayvayı unutmadık” diyen Karslıoğlu’nu öfkelendiren olay, adeta komedi filmlerine ve romanlara konu olacak türden bir karikatüristik içeriğe sahip.
Aralık ayında Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen 6 PKK’li tutsağa, cezaevine getirildikleri günden itibaren Cezaevi Birinci Müdürü Hamit Karslıoğlu, işkence, baskı ve hakaretlerde sınır tanımıyor. 3 ay önce cezaevine getirilen PKK davasından tutuklu bulunan 6 tutsağa, “Buranın Allahı benim, ben ne dersem onu uygulamak zorundasınız” yaklaşımının halen sürdüğü belirtildi. Cezaevi personelinin dahi kendisinden yakınan Karslıoğu’nun PKK’li tutsaklara yönelik tutumunun ardında yatan ilginç bir anekdotun 17 Şubat 1993 tarihinde cezaevinde yaşanan firar olduğu ortaya çıktı.
Cezaevi Birinci Müdürü Karslıoğlu’nun cezaevinde 20 yıl önce yaşanan firarda DEV-SOL’dan 2, TİKKO’dan 3, TDKP’den 4 ve PKK’den 9 tutsak, kazdıkları tünelden kaçışları olayını bir türlü unutamadığı öğrenildi. Karslıoğlu’nun cezaevine 3 ay önce sürgün edilen PKK’li tutsaklara, “Bize yedirdiğiniz ayvayı unutmadık” diyerek hakaretlerde bulunduğu belirtiliyor. Cezaevi müdürünün PKK’li tutsaklara dönük öfkesinin ardındaki olayın basına yansımayan yanları ise tam anlamıyla filmlere, romanlara konu olacak karikatüristik cinsten.
FİRARIN BASINA YANSIYAN HALİ
20 yıl önce yaşanan firarın basına yansıyan öyküsü sadece yetkili ağızlardan yapılan bilindik rutin açıklamanın ötesine geçmiyor. Basında çıkan haberlerde dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın “soruşturmanın başlatıldığını, bunun için üç müfettiş, bir müsteşar yardımcısı ve iki genel müdür yardımcısının Nevşehir’e gönderildiğini” ifadelerinde bulunmuş. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Müdürlüğü de benzer açıklama yapıyor.
Basında çıkan haberlerde tünelin 35 metre civarında olduğu, 5 ay süren kazı çalışması yürütüldüğü ifade edilirken, “Cezaevinde yapılan sayımda 18 kişinin olmadığı belirlendi. C bloktaki koğuşlarda kalan 18 tutuklunun kaçış sırasında cezaevinin etrafının karla kaplı olması nedeniyle kendilerini kamufle etmek için beyaz giysi giydikleri anlaşıldı. Yetkililer firarın 17 Şubat günü saat 03.00 sıralarında meydana geldiğinin sanıldığını bildirdiler. Nevşehir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, firari tutukluların tünelden çıktıktan sonra yaya olarak Göre kasabasına doğru kaçtıklarının, ayak izlerinden belirlendiğini söyledi” deniyor.
Ayrıca Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi yönetimi de çıkan haberlerde “Kayseri’de 1992’de, Kırşehir’de 1988’de 19 siyasi hükümlü ve tutuklunun tünel kazarak firar etmesine rağmen cezaevlerinde tünel kaçışlarına karşı yeterli önlemlerin alınmadığı, bunun sonucunda Nevşehir’deki toplu kaçışın meydana geldiğine” dikkat çekiliyor.
FİRARIN 'AYVAYI YEDİRTEN' YANI
Firarın basına yansıyan bölümleri böyleyken, Karslıoğlu’nun da aklının bir yerlerine kazınan ve dillendirmekten geri durmadığı “ayva yedirme” mevzusunun öyküsü şöyle; Firarın yaşandığı günden bir gün önce akşam saatlerinde PKK’li tutsaklar, cezaevinde o gece bulunan nöbetçi ikinci müdür, baş gardiyan ve kimi personeli düzenledikleri moral gecesine davet eder. Gecede cezaevi idaresinden gelen davetlilere ikramlarda bulunulur. Sunulan ikramlarda meyve de vardır ve meyveler arasında ayva da yer alır.
Moral eğlencesinin bitiminin ardından 17 Şubat 1993 sabahı saat 03.00’de 9’u PKK’li olmak üzere 18 siyasi tutsak, kazdıkları tünelden firar eder. Firarın ertesi günü sayım için gelen cezaevi personeli ise koğuşu in cin top oynar halde bulur. Bunu üzerine firar anlaşılır. Tabi o günden en çok da cezaevi personeline ve yöneticilerine ikram edilen ayvalar kalır hafızalarda…
Cezaevinden firar edenlerin isimleri şöyle: DEV-SOL’dan Mürsel Göleli (Merkez Komite Üyesi) ve Mustafa Sefer, TİKKO’dan Hasan Durna (Genel Sekreteri), Erol Özel ve Gökhan Kaya, TDKP’den Hüseyin Yanç, Ali Kanar, Mehmet Zengül ve Ahmet Vurucu, PKK’den Ali İhsan Kıtay, Hüseyin Yıldırım, İbrahim Serdar, Abdullah Sönmez, Mehmet Emin Özbay, Muhammet İsa Şahin, Mehmet Çelik, Mehmet Savaş ve Yıldırım Arıcan.
KIRŞEHİR CEZAEVİ’NDEKİ FİRAR KİTAPLAŞTIRILMIŞTI
Kırşehir Cezaevi'nde tutuklu olan 18 kişi, 17 Eylül 1988 tarihinde yaklaşık 6 ayda kazdıkları 118 metrelik tünelden kaçarak gerçekleştirdiği firar ise 22 yıl sonra kitaplaştırılmıştı. 18 kişiden biri olan Devrimci Yol tutuklusu Erdal Aykaç, 2010 yılında o günlerde manşetleri süsleyen olayı, 22 yıl sonra "Olmazsa Yine Dene!" adıyla kitaplaştırmıştı. Ayrıca kitapta firar eden tutsakların tünelde çektikleri fotoğraflar da yayımlanmıştı.