Son Dakika: DEM Parti Heyeti, İmralı’ya hareket etti

Cezaevinde şüpheli ölümde kovuşturmaya yer yok kararı

Fethiye Cezaevi’nde tek kişilik hücrede kendini yaktığı iddia edilen Tarık Karaman soruşturmasında, bakanlığa verdiği ‘fiziki ve psikolojik şiddet görüyorum’ dilekçeleri dikkate alınmayarak, kovuşturmaya yer yok kararı verildi.

Muğla Fethiye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde adli hükümlü Tarık Karaman (29), kendine zarar verdiği iddiasıyla 14 Eylül’de tek kişilik hücreye konulmuştu. 16 Eylül gecesi Karaman’ın, dilini kestiği ve kendini yaktığı iddiasıyla Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi altına alınmış, burada da yaşamını yitirmişti.

Tarık Karaman’ın ölümünü şüpheli bulan ailesi, Fethiye T Tipi Cezaevinde görevli personel ve müdür hakkına ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan şikayetçi oldu.

Fethiye Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Çağlayan, cezaevinde görevli İ.G, O.A, A.K, C.Y, D.S ve A.R.İ hakkında kovuşturma başlattı.

Yürütülen kovuşturmada, Tarık Karaman’ın 06/0772015 tarihli Adalet Bakanlığı ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı’na yazdığı dilekçelerinde, “Kurumda kötü muamele uygulandığını, ayrım yapıldığını, psikolojik ve fiziki baskı gördüğünü, ölüm orucuna teşvik edildiğini, hasımlı olduğu kişilerin koğuşlarına verildiğini, can güvenliğinin olmadığı, Ankara Amatem Psikiyatriye Polikliniğe sevk edildiğini ama götürülmediği” kaydedildi.

Başsavcı Mehmet Çağlayan, bu dilekçeleri görmezden gelerek, cezaevi personelinin verdiği ifadeler doğrultusunda, “Olayda cezaevi yönetiminin hiçbir kusurunun bulunmadığı, hükümlü Tarık Karaman’ın tehlikeli ve uyumsuz bir mahkûm olduğunu” belirterek, “kovuşturmaya yer yoktur” kararı verdi.

Kararda şu ifadeler yer aldı: “Adli yönden illiyet bağı bulunan herhangi bir fiilleri olmadığı, dolayısıyla ortada ceza hukuku  yönünden herhangi bir suç ve suçlu bulunmadığı anlaşıldığından tanzim edilen evrak nedeniyle şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”

‘BOYNUNUN KIRIK OLMA İHTİMALİ VAR’

Verilen karara isyan eden baba Şeref Karaman, oğlunun cezaevinde öldürüldüğünü öne sürerek, kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını belirtti.

Oğlunun 2 yıl cezası kaldığını ve kesinlikle intihar etme gibi bir girişimde bulunamayacağını dile getiren baba Karaman, “Oğlum hastanenin yoğun bakım servisinde tedavi gördüğünde cezaevi yönetimi yaşananlarla ilgili bize bilgi vermedi.

Tek kişilik hücre de çakmak ya da yakıcı bir şeyin bulundurulması yasak. Hem kendisine zarar verir diye tek kişilik hücreye atılıyor hem de çakmak veriliyor. Buna inanmıyoruz. Oğlum kendini yakmış olamaz, işkence görmüştü; vücudunun her yanında darp izleri vardı. Bizi otopsi sırasında içeriye almadılar. Otopsiye giren avukat boynunun kırık olma ihtimalinin olduğunu söyledi. Ama raporlarda bunu yazmamışlar.”

‘DARP İZİ VARDI’

Karaman, oğlunun daha önde telefonda cezaevinde işkence gördüğünü kendilerine anlattığını belirterek, “Bunu dilekçelerinde de belirtmiş. Vücudunda darp izleri çoktu. Kendini yakmış diyorlar ama yanık izi pek yoktu. Dumandan boğulduğu söylendi. Ama dosyada bir dakika içinde müdahale edildiği belirtiliyor. Biz bunlara inanmıyoruz davanın peşini bırakmayacağız.  Biz Alevi bir Kürt aileyiz. Bundan dolayı sistematik bir şekilde oğluma baskı yapılıyordu. Gardiyanlar daha önce de elbiselerini yakmışlardı. Biz elbise gönderdik dövüp öyle vermişlerdi” diye konuştu.

Karaman, 3 ay önce kendi isteğiyle Bursa İnegöl Kapalı Cezaevi’nden Fethiye T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmişti.