Cihaner: Tek çare barış ve çözüm politikaları

AKP'nin Türkiye’yi giderek kaos ve felakete sürüklediğini söyleyen Cihaner hükümetin istifa etmesinden öte burada esas talep edilmesi gerekenin sorunlara yol açan politik tercihleri değiştirmek olduğunun altını çizdi.

AKP'nin Türkiye’yi giderek kaos ve felakete sürüklediğini söyleyen Cihaner hükümetin istifa etmesinden öte burada esas talep edilmesi gerekenin sorunlara yol açan politik tercihleri değiştirmek olduğunun altını çizdi.

ANF'ye konuşan CHP Milletvekili İlhan Cihaner, nereden gelirse gelsin masum sivilleri hedef alan bu tür saldırıların kabul edilmez olduğunu vurguladı. Güvenlik zafiyeti olup olmadığına ilişkin soruyu, ABD Büyükelçiliği’ne yapılan uyarıyı örnek göstererek cevaplayan Cihaner, “Burada esas düşündürücü nokta, ABD Büyükelçiliği’ne yapılan uyarı ve ihbarın biraz daha lokal olması. Buradan da gereğinin yerine getirilmediği anlaşılıyor” dedi.

Cihaner, Türkiye’de eğer devlet ya da devlet içerisinde yapılanmış birtakım 'özerk' yapılar ortalığı karıştırıp istikrarsızlık yaratmak istiyorlarsa, bu tarz işlerin yapılabileceğini geçmişte 6-7 Eylül’den 12 Eylül öncesinde yaşananlara ve faili meçhul cinayetlere kadar birçok olayın gösterdiğini belirtti. Burada istihbarat var mı mıydı, yok muydu üzerinden gitmenin kimseyi bir yere götürmeyeceğini ifade eden Cihaner, esas sorunun Türkiye’nin kaos içine girmesi ve yönetilemez hale gelmesi olduğuna dikkati çekti. 

Cihaner, “Siz 3 milyon göçmenin yaklaşık sadece 300 binini kamplarda tutup, geriye kalanını ülkede kontrolsüz bir biçimde dolaştırırsanız ve bunların içinde Türkiye’de bu tarz eylemleri gerçekleştiren yapılarla ilişkide olabilecek kişiler varsa, istihbaratla, şununla, bununla bu saldırıları önleyemezsiniz. Çünkü bu güvenlik-özgürlük dengesi, istihbarat teorileri hukuk devleti mekanizmasının çalıştığı ülkeler için geçerlidir. Türkiye’de şu anda bu olmadığı için, buna dair tahliller de, çözüm önerileri de bize yol aldırmaz” diye konuştu. 

'ÇÖZÜM POLİTİKALARI HAYATA GEÇİRİLMELİ'

Cihaner, halkın can ve mal güvenliğine yönelik bu boyutta eksiklikler varken, hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istifa  etmesi, ayrıca ihmal ve görevi kötüye kullanmak noktasında yargıya hesap vermeleri gerektiğini vurguladı. Ankara’ya aylardır bir emniyet müdürünün dahi atanamadığını hatırlatan Cihaner, şöyle devam etti: “Sen şimdi çıkıp emniyet müdürü vekaleten vardı, diyorsun. Madem vekaleten vardı, o zaman neden bombalı saldırının hemen ertesi günü tekrar atama yaptın? İçişleri bakanı ve başbakanın yeterlilikleri, yetersizlikleri bir yana, olaya ne kadar hakim oldukları, kendi kontrolleri altındaki hiyerarşi üzerinde ne kadar belirleyici oldukları bile tartışmalı hale gelmiş. Ülkedeki güvenlik politikalarının bile ne kadarı Saray’ın kontrolünde, ne kadarı hükümet kontrolünde, belli değil. Kaotik, yönetilip yönetilmediği ya da yöntem olarak bu tarzın mı belirlenip belirlenmediği belli olmayan adeta sürreal bir ülkeyle karşı karşıyayız."

Hükümetin istifa etmesinden öte burada esas talep edilmesi gerekenin sorunlara yol açan politik tercihleri değiştirmek olduğunun altını çizen Cihaner, bunun için içeride ve dışarda sonuç alıcı barış ve çözüm politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Cihaner, “Siz Suriye’de savaşı bu kadar körüklerseniz, siz IŞİD, El-Nusra benzeri yapılarla bu kadar içli, dışlı olursanız, eninde sonunda bu terörist eylemler sizi gelip bulacaktır. Ya da eğer kendi içinizdeki Kürt sorununu çözmezseniz, sınır ötesindeki çatışmalar sizin topraklarınıza da yansır” şeklinde konuştu. Türkiye’nin dış ve iç politikalarının çöktüğünü vurgulayan Cihaner, bu gidişatın felaket olduğu uyarısında bulunarak, barışçıl yolun tekrar inşa edilmesi gerektiğini ifade etti. 

'KÜRT SORUNU GÜVENLİKÇİ POLİTİKALARLA ÇÖZÜLMEZ'

Ankara’daki bombalı saldırının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Terör tanımı tekrar yapılmalı” diyerek yeni bir cadı avına işaret etmesini de değerlendiren Cihaner, defalarca hayata geçirilmiş bu güvenlikçi politikaların sorunu derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağını söyledi. Bu zihniyetle bu ülkede köylerin boşaltıldığını, 1990’lı yıllarda bizzat Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararıyla birtakım infazlar yapıldığını hatırlatan Cihaner, bütün bunların Kürt sorununu alevlendirmekten, daha da derinleştirmekten başka bir şeye yaramadığının o dönemin askerleri, polisleri tarafından dahi açıkça beyan edildiğini vurguladı. Erdoğan’ın yaptığı son açıklamanın 2. Dünya Savaşı öncesindeki meşhur Reichstag (Alman Parlamentosu) yangınından sonra Hitler’in yaptığı konuşmayı hatırlattığına vurgu yapan Cihaner, “Orada da Hitler baskıcı yasaları meşrulaştırmak için ‘Artık tahammülüz kalmadı’ demişti. Burada esas kriminalize edilmek istenen, sözünden ve kaleminden başka bir şeyi olmayan akademisyenler, yazarlar, gazetecilerdir ve onlar cadı avıyla susturulmak istenmektedir” diye konuştu. 

'TEK ENDİŞE İKTİDARI KORUMAK'

Bütün devlet mekanizmasının hükümetin elinde olmasına rağmen hala “çocuklar ölmesin” diyen ve yapılan saldırılara karşı sokağa çıkan insanların engellendiğini, hedef gösterildiğini, gözaltına alındığını hatırlatan Cihaner, “Bu da şu anki neoliberal, yağmacı, ancak şiddetle ve savaşla ayakta durabilecek kişisel iktidarın devamı uğruna yapılmaktadır” dedi. Burada esas görevin bunca fiyaskoya rağmen AKP elitlerine gözü kapalı destek veren yurttaşlara düştüğüne işaret eden Cihaner, AKP elitlerini bu yanlıştan döndürecek dinamikleri mutlaka hayata geçirmeleri ve yarın kendilerini de vuracak bu yanlış politikalara itiraz etmeleri gerektiğini söyledi. Bu politikalar devam ettiği sürece, bu ülkenin yoksul çocuklarının daha çok öleceğini vurgulayan CHP Milletvekili İlhan Cihaner, geç olmadan bu gidişatın önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Türkiye sıkıyönetimi, OHAL’i, yargısız infazları, yerleşim birimlerinin boşaltılmasını denedi. Ama o dönemde yetişen çocukların şimdi daha büyük bir hınçla ellerine silahı aldıklarına şahit oldu” hatırlatmasını yaparak, tek çarenin barış ve çözüm yolu olduğunu vurguladı.