Civyan: Bu insanların umutlarını boşa çıkarmayacağız
Civyan: Bu insanların umutlarını boşa çıkarmayacağız
Civyan: Bu insanların umutlarını boşa çıkarmayacağız
Ağustos ayındaki DAİŞ saldırısında katliamdan kurtulan ancak topraklarını terk etmeyen on bini aşkın Êzîdî, Şengal Dağı'nda vahşet örgütünün çemberinde. İnsani koridor da dahil olmak üzere tüm yolların kapandığı dağdaki Şengalliler, koridor kapanmadan önce ulaştırılan yardımlarla yaşama tutunmaya çalışıyor. Kış geldi ve devede kulak sayılacak helikopterlerle atılan yardımların yolunun da kesilmesi yakın.
Yeni Özgür Politika gazetesine konuşan HPG Şengal Saha Komutanı Agit Civyan, "Bu kadınların, bu çocukların, bu insanların umutlarını boşa çıkarmayacağız" dedi.
Eylül ayının sonlarından itibaren Şengal'e dönük saldırılar yine arttı. Son dönemdeki çete saldırıları ve Şengal Savunma Birlikleri'nin pozisyonu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ağustos ayındaki işgal saldırısı ardından 26 Eylül'de DAİŞ, insani koridora dönük bir saldırı gerçekleştirdi. Til Koçer hattı, Rabia, Zorava, Şilo, Sikaniye ve Bare'den Sinunê'ye kadar insani koridor hattı üzerinde eş zamanlı saldırılar düzenledi. Bare, Şilo, Sikaniye gibi birçok noktada güçlerimiz bu saldırıya yanıt verdi ve çeteler önemli darbeler aldı. Ancak Zorava hattında ilerlediler. Çünkü bu alanda bulunan güçlerimiz daha öncesinden başka alanlara kaydırılmıştı. Asıl savaş koridor ve özellikle de Digure alanında yaşandı. 4 günlük yoğun çatışmalar ardından güçlerimiz Şengal Dağı ve eteklerinde geniş bir mevzilenmeye gitti. Bu savaş sürecinde çeteleri tamamen alandan temizlemek için Şengal Dağı'nda bulunan çeşitli aşiret, cemaat ve siyasi partileri de bu direnişe katmak istedik. Ancak bu güçler seyirci kaldı. Bu savaşta sadece HPG ve YBŞ (Şengal Direniş Birlikleri) güçleri yer aldı. 4 günlük bu savaştan sonra insani koridor hattı kapandı. O günden bu yana yetmiş günü aşkın bir süre geçti. On bini aşkın Şengalli, Şengal Dağı'nda bu faşist DAİŞ çetelerinin çemberi ortasında bulunmakta.
Çetelerin son dönemde çemberi daha da daraltmaya yönelik girişimleri oldu. Merka, Solak, Sikaniye, Şilo ve Cefriye hatlarında saldırmak istediler. Merka bölgesinde güçlerimiz yoktu ve o alandaki halk bir panik yaşadı. Oradaki duruma müdahale ettik ve çeteler geri çekilmek zorunda kaldı; Solak alanından da aynı biçimde. İki kez Sikaniye alanından Şengal Dağı'na sızma girişimleri oldu, bu da güçlerimizce geri püskürtüldü. Bu saldırılar büyük bir direnişle kırıldı. O hatlarda savunmamız daha güçlü hale geldi. Bir iki alanda gerilla güçleri yok, oralarda bazı aşiretler kendilerini koruyacaklarını söylediler. Fakat bu bir Şengal savunmasından ziyade kendi kampları, evlerinin savunmasıdır.
Şengal'deki Kürt askeri varlığının konuşlanması nasıl? HPG'nin mevcudiyetinin siyasi ve askeri anlamı ne?
3 Ağustos'ta başlayan katliamdan iki gün sonra YPG gücü Şengal halkı için insani koridor açtı. Bu koridordan iki yüz bine yakın insan güvenli alanlara aktarılarak daha büyük bir katliamın önüne geçildi. DAİŞ işgalinden birkaç gün sonra da HPG/YJA STAR güçleri Şengal alanına geldi ve o günden bugüne Şengal'in savunması HPG ve YJA STAR gerillalarının kontrolünde.
Gerillanın Şengal'e gelişi hem ulusal hem de uluslararası alanda büyük önem arz ediyor. İki yıldan daha fazladır Rojava'da DAİŞ'e karşı bir savaş veriliyor. Kimi çevreler bunu sadece bir partinin savaşı olarak daraltmak istediler. DAİŞ'e karşı mücadelenin anlamı, Şengal savunmasıyla birlikte ulusal ve uluslararası alanda daha fazla anlaşılır hale geldi. Çetelerin Güney Kürdistan'a saldırması Hewlêr'e kadar dayanmaları ile anlaşıldı ki, DAİŞ sadece PKK'ye karşı savaşmıyor; bütün Ortadoğu halkları için gerici bir tehlike.
4 aydır Şengal'deyiz. Mevcut durumda Şengal Dağı'nda yaklaşık yirmi beş noktada güçlerimiz bulunmakta. Askeri anlamda burada oluşumuz çeteler üzerinde bir kırılma, halklarda güven duygusu yarattı. Her şeyden önce kendimizi Kürdistan halklarının savunma gücü olarak görüyoruz. Yani buraya geliş bizim için bir yurtseverlik müdahalesidir. İkinci olarak; Mezopotamya'nın en kadim halkı Êzîdîleri, Êzîdî inancını, kutsal mekanlarını korumak, tarihin direniş ruhunun bugün de sürdürülmesi anlamına geliyor. Son saldırının amacı Êzîdîleri bu topraklardan silmekti. Bu tehlike tarafımızdan görüldü ve müdahale bu temelde oldu. Üçüncü olarak buraya gelmek bizim için bir vicdani görevdi. Kim ki vicdan sahibidir, böyle bir vahşete karşı sessiz kalması mümkün değildir. Kim ki vicdan sahibidir, bu vahşi çete örgütüne karşı mücadele etmek ister.
Şengal'de aşiretler ve başka askeri güçler de var. Onların pozisyonları ne? Kürt güçlerinin işbirliği, koordinasyonu ve ortak harekat komuta olanağı yok mu?
Bu direnişe Şengal'deki tüm güçleri katma hedefimiz var. Aslında Kerkük, Mexmûr, Celavla, Cezaa gibi çatışma alanlarında görüldüğü üzere Güney Kürdistan'da savunma alanında bir birlik ortaya çıktı. Ortak askeri komuta merkezi için de bir fırsat doğdu. Pêşmerge'nin Kobanê'ye geçişi de bu anlamda önemli bir gelişmedir. Fakat aynı birlik düzeyi Şengal'de henüz oluşturulmuş değil. Burada bulunan pêşmerge güçleriyle görüşmelerimiz var. Şengal'de savunma alanında birlik reddedilmiyor ama buna karşı bir pratik adım da atılmıyor. Böyle bir ortamda küçük hesapların ne Şengal'in savunmasına ne de ulusal birliğe faydası var. Tüm güçlerin de bunu böyle bilmesi lazım.
Cemaatler ve aşiretler açısından ise parçalılık var. Bazı kesimler kendilerinin Êzîdîliği koruduğunu söylüyor ama ne yazık ki birliğe gelmiyor; isim yapma, maddi çıkarlar peşindeler.
İdari olarak yapılması gereken, bu halkın kendi kendini yönetmesi için mekanizmaların oluşturulması; merkezi hükümet ve yerel bölgesel hükümet içinde temsilini bulmasının sağlanması. Şengal özerk bir bölge olarak kendini idare etmeli, artık kaderini başka güçlerin eline bırakmamalı.
Êzîdî gençler demişken YBŞ'nin gücü, kabiliyeti ve Êzîdî nüfusun katılım oranı nedir?
Gerilla güçlerinin Şengal'e gelişinden sonra Êzîdî gençlerden direnişe katılımlar oldu. YBŞ böylece oluştu ve büyük bir ilgi odağı haline geldi. Mücadele etmek isteyen, katliamın intikamını almak isteyen gençler askeri eğitim alarak direniş mevzilerine koştular. Şunun altını çizmekte fayda var: Bu gençler HPG'ye ya da PKK'ye katılmıyorlar. YBŞ, Şengal'i savunma gücüdür. Êzîdî halkını savunma gücüdür. Bizim sistemimiz ise daha farklı. Zaten isteğimiz de bu yönlü. Êzîdîliği, Şengal'i korusunlar yeter. Yakın dönemde geniş katılımlı bir YBŞ toplantısı yapıldı. Önümüzdeki dönemde YBŞ'nin büyütülmesi, geliştirilmesi, ordu sistemi biçiminde örgütlenmesi çalışmaları devam ediyor.
Bir de HPŞ (Şengal Savunma Güçleri) adı altında bir oluşum var. Bu kimleri kapsıyor?
Şunun herkes tarafından bilinmesi gerekiyor ki, Şengal'i savunma gücü olarak gerillanın yanında direnişte yer alan tek güç YBŞ'dir. HPŞ sadece bir isim olarak var. Dar, ailesel çıkarları esas alan bir güç. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor.
Uzun bir süredir Rojava ile Şengal arasındaki koridor da kapalı. Farklı isimler altındaki Kürt güçlerinin bu koridoru açma gücü yok mu? Açılabilmesi için nelerin yapılması gerekir?
Koridorun açılması için her anlamda çaba harcıyoruz. Burada bulunan siyasi parti, cemaat ve aşiretlerle görüşmeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Tüm askeri güçleri ortaklaştırmak, bir komutanlık altında birleştirmek için girişimlerimiz ve diyaloglarımız oldu. Ama maalesef bu konuda elle tutulur bir sonuç ortaya çıkmıyor. Kerkük'teki, Kobanê'deki askeri birliktelik maalesef burada sağlanmadı. Buna gelmeyen de biz değiliz. "İlerde ortak planlamalar yapılacak, koalisyon güçlerinin yardımıyla operasyonlar yapacağız, onun için şimdi bekleyelim" denilerek hep erteleniyor. Buradaki imkanlarımız ve gücümüzle on tane koridoru ve yolu açabiliriz. Yeter ki güçlerini getirip bizimle birleştirsinler ya da güç ve imkanlarını ortaklaştırsınlar. Biz yolu açarız ve eğer sorun yolun kontrolü ise onu da ortak yaparız ya da koruyabileceklerse onlara teslim ederiz. Varsın yolun kontrolü onlara ait olsun; böylesine acil insani konular için bile siyasi hesaplar yapmanın fazla ahlaki yanı yoktur.
Mexmûr, Zumar, Rabia'nın kalan kısmı, Celawla ve bunlara bağlı alanlar önemli oranda temizlendi ancak Şengal alanındaki problem devam ediyor. Bu durum, sadece problemin büyüklüğünden mi kaynaklanıyor?
Diğer yerlerde ortak komuta ve ortak savunma gücü var, burada ise az önce anlattığımız durumlar engel. Bazı hesaplar ortadan kalkarsa kısa sürede Şengal'in kurtuluşunun müjdesini verebiliriz. Şimdi bazı çevreler diyor ki, HPG isterse koridoru açar, Şengal'i kurtarır. Direniş, fedakarlık, bedel vermek konularında HPG'nin duruşu nettir. Koridorun açılması, korunması savaşında Cezaa ve Şengal savunmasında yetmiş yoldaşımız şehit düştü. Şimdi kalkıp bunu sürdürmenin çabasını vermeden bu değerlerin üzerine oturmak ne kadar ahlaki? Bunu buradaki siyasi partiler ve bazı cemaatler yapıyor. Bu büyük bir ayıptır.
Şengal'deki mevcut durum nedir? Dağlara sığınan Êzîdîlerin sayısı, dağılımı, barınma, beslenme durumları ve gereksinimleri konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Şu anda Şengal Dağı'nda 1300'e yakın aile var. Yani on binin üzerinde kişi yaşıyor. Çocuklar, yaşlılar, kadınların çoğunluk olduğu bir sayıdır bu. Burada kalmalarının tek amacı kendi yurtlarını terk etmek istememeleri, burada kalarak direnişin içinde olmak istemeleri ve kutsal davaları için mücadele etmeleri. Bu şekilde onurlarına, topraklarına sahip çıkan bu insanlar şimdi çok zor koşullarla yüz yüze kalmış durumda. Başta da anlattığım gibi on bini aşkın kişi Şengal Dağı'nda çembere alınmış vaziyette. Halkın en temel yaşam malzemelerini temin etme, barınma, korunma beslenme gibi zaruri ihtiyaçları var. Dört aya yakındır bu halkın tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. TEVDA ve Rojava yardım kuruluşuyla ortaklaşa bu çalışmayı yürütüyoruz. Elimizdeki imkanlar çerçevesinde 4 çadır kampı kurduk. Fakat bir dağdasınız ve kış koşulları artık hükmünü sürüyor. Dolayısıyla bu halkın ciddi anlamda insani yardıma ihtiyacı var.
Son süreçte kargo uçaklarıyla bazı yardımlar atıldı. Fakat çok az ve çok düzensiz bir biçimde yapılıyor. Düzenli olarak bir yere getirilip dağıtılmadığı için kimin alıp kimin almadığı belli olmuyor; bazen atılan paketler yere çakıldığı gibi dağılıp telef oluyor. Kısacası paraşütlerle atılan yardımların ciddi bir faydası olmadı. Bunun yerine bir yere bırakılıp bir sivil bir komiteye teslim edilse çok daha düzenli dağıtılacaktır.
Irak Hükümeti'nin Güney Hükümeti'ne teslim ettiği birkaç helikopter var. Onlar bazen ufak tefek malzemeleri getirmek istiyor. O daha düzensiz oluyor ve adaletli de yapmıyorlar. Kimin Duhok'ta dostu varsa veya kimin KDP'yle ilişkileri iyiyse onlara getiriyorlar. Kendi yakın çevreleri için bir şeyler getiriyorlar. Fakat bu yardımlardan nasibini almayanlar, alanlardan en az yüz kat daha fazladır. Hatta birçoğu bu ayrımcılığı gördüğü için açlığı tercih ediyor. Biz elimizdeki imkanların yanı sıra denetimimizde bulunan köylerden yiyecek, giyecek ve yakacak malzemeleri de getirerek ihtiyaçları karşılamak istiyoruz ama onlar da yetersiz kalıyor. Özellikle de kış koşulları, halkın durumunu daha da zorlaştırıyor. Tabii burada kalan insanlar direnmek için kaldıkları için bu tür zorlukları da direnişin bir parçası, bir mevzisi gibi görüyorlar.
Son olarak şunu söylemeliyim: Şengal'de PKK'yi hiç tanımayan, gerillayı hiç bilmeyen insanların gözlerinde umudu, inancı gördük. Bu atmosferi yaşayan her arkadaş şu sözü verdi: Bu kadınların, bu çocukların, bu insanların umutlarını boşa çıkarmayacağız, onlara layık olacağız. Mücadele azmimiz ve isteğimiz daha da gelişti, yükümüz daha da ağırlaştı. Bugüne kadar Şengal'de şehit düşen bütün arkadaşlar bu umuda cevap olabilmek için yaşamlarını feda ettiler. En son Dilgeş arkadaşın şehadeti, 73 fermanı yaşayıp da teslim olmamanın ruhuydu.