Yazılı bir açıklama yapan Ciwanên Azad(CA) ve Jinên Ciwanên Azad (JCA) Erdoğan faşizmini ve CPT’yi uyardı.

Ciwanên Azad ve Jinên Ciwanên Azad Koordinasyonu’nun açıklaması şöyle:

“Kürdistan Özgürlük Hareketi olağan üstü bir süreçten geçmektedir. Bu tarihi süreçte I. Dünya Savaşı ile dört parçaya bölünmüş ve statüsü elinden alınmış olan ülkemizde, savaş en şiddetli haliyle sürmektedir. Ve bu savaşa özgürlük çizgisini dayatan Önderliğimiz ve PKK, büyük bedeller vererek Kürdistan’ın özgürlüğünü kazanma yolunda kararlı adımlarla ilerlemektedir. Ortadoğu’da yürütülen amansız mücadeleyle hem kapitalist hegemonyaya hem de bölgesel gericiliğe karşı Kürt gençlerinin özgürlük saflarında yürüttüğü mücadele ezilenlere umut, halklara aydınlık bir gelecek vadetmektedir.

Kürt gençlerinin öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelesi 40 yıldır faşizmin tüm saldırıları karşısında devrimci ruh ve bilinçle direnmiş ve Kürdistan Devrimi’ni bugünlere taşımıştır. Fakat bunu baltalamak isteyen hegemonik ve sömürgeci güçler her geçen gün farklı saldırılar yapmaktadır. Her zaman olduğu gibi Önderliğimizi hedef alarak kayıplarını ört pas etmektedir. Kaynağı bilinmeyen haberler yayınlayarak gündemi değiştirmek, var olan kazanımları yok saymak istemektedir. Yayınlanan bazı haberlere göre Önderliğimizin sağlık ve güvenlik konusunda çelişkili ifadeler kamuoyuna verilmiştir. AKP rejimi ve CPT’nin bunun açıklamasını yapmak zorundadır. Aksi taktirde olacaklardan bizler sorumlu değiliz. AKP rejimi, hegemonik, sömürgeci güçler ve CPT 1999’u hatırlamalı ve ona göre adım atmalıdır.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış olduğu geçiştirmeli açıklama durumu dindirmeyecek aksine alevlendirecektir. Zaten savcılık 6 yıldır geçiştirmeli cevaplar vererek Önderlikle görüşmeleri engellemiştir.

Kürt gençleri Önderliğimizin sağlık, güvenlik durumu netleşmesi ve görüşme taleplerinin yerine gelmesi için Kürt ve Kürdistanlı gençler bir an önce alanlara akmalıdır. Önderliğimizin özgürlüğü bizim özgürlüğümüz, Önderliğimizin üzerinde yürütülen tecrit, Kürt ve Kürdistanlı gençler üzerinde yürütülmektedir.

Başta CPT olmak üzere Önder Apo’nun güvenlik ve sağlık konusunda sorumlu olan tüm kurum, kuruluş ve devletler üzerlerine düşen görevi yerine getirmelidir.

Açıkça belirtmek istiyoruz ki Önderliğimizin güvenlik ve sağlık noktasındaki herhangi bir negatif durumunda AKP-MHP faşizmi suçludur. Zaten şu an da var olan yasalar dışı uygulama ile ağırlaştırmış tecrit uygulamaktadır. CPT ise buna ses çıkarmamakta. Bu durumda suç ortakları CPT ve uluslararası komploda parmağı olan devletler de yer almaktadır.

Bunun için halkımız, tüm gençlik ve kadınlar alanlara çıkmalı. Kendi özgürlük ve iradeleri için mücadele etmelidir.”