Cizre'de 7 milyon dolarlık soygun
Cizre'de 7 milyon dolarlık soygun
Cizre'de 7 milyon dolarlık soygun
Yasal yollardan Güney Kürdistan'dan Türkiye'ye dövizcilere 7 milyon dolar para taşıyan kurye aracı, Silopi-Cizre arasında dün akşam saatlerinde kimliği belirsiz silahlı kişilerce soyuldu. Daha önce de döviz taşıyan kuryeler gasp edilmişti. En son soygun teşebbüsünde ise Şırnak'ta görevli Özel Harekat Polisi Osman Gökhan İşeri ile arkadaşı Bülent Şaşmaz hakkında dava açılmıştı. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız da, geçen yıl Aralık ayında, kuryelerin soyularak 40 milyon doların gasp edildiğini ve yapanların özel timler olduğunu Meclis’e taşıyarak soru önergesi vermişti.
Güney Kürdistan'da iş yapan tüccarların paralarını taşıyan bir kurye aracı, Habur Sınır Kapısı'nı geçtikten sonra Silopi-Cizre karayolu üzerinde dün gece kimliği henüz belirlenemeyen silahlı kişilerce soyuldu. Araçta bulunan A.D ile yanındaki şoför etkisiz hale getirilerek araçta bulunan yaklaşık 7 milyon dolar gasp edildi. Gaspı yapanlar kayıplara karışırken, kurye A.D ve şoför Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
GASP YAPAN ÖZEL HAREKATÇI POLİS HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Geçen yıl Aralık ayında yine Habur'dan yüzbinlerce dolar tutan dövizi taşıyan üç kurye, gümrük kapısından çıktıktan sonra parayı başka bir araca aktarıp, kendileri de farklı bir araçla Silopi'den Cizre'ye doğru hareket ederken, Nerduş köprüsü bölgesinde araçları, sonradan ismini öğrendikleri Şırnak'ta görevli, Tokat nüfusuna kayıtlı özel harekat polis memuru Osman Gökhan İşeri ve sivil Bülent Şaşmaz tarafından kesildi. Aralarında Hafız Ökenek'in de bulunduğu aracı silahla durduran özel harekatçı polis, araçta yaptığı aramada para bulamayınca araçtakilere hakaret ederek gitmelerine izin verdi.
Özel harekatçı ve sivilin bulunduğu camları siyah Ford Mondeo marka aracın plakasını alan kuryeler, bunu Silopi'de jandarmaya, emniyete ve savcılığa bildirdi. Şırnak Valisi'ne de şikayette bulundular.
AYNI ÇETE, AYNI GÜZERGAH, AYNI YÖNTEM
Bu olayın ardından 3 Aralık günü, Adil Temizer adlı kurye, beraberinde iki kişi ile birlikte Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptı.
Habur Sınır Kapısı gümrük sahasında aynı aracı gören kuryeler polise şikayette bulununca, biri özel harekatçı üç kişinin bulunduğu araçta yapılan aramada Uzi Kalaşnikof tüfekler, sis bombaları, tabanca, eldivenler ve maskeler bulundu.
Savcılıkta alınan ifadelerin ardından, özel harekat polisi Osman Gökhan İşeri ve beraberindeki Bülent Şaşmaz, "Resmi belgede sahtecilik, silahla yağma, yol kesmek suretiyle yağma, ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkındaki kanuna muhalefet, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma, gece vakti yağma" gibi suçlardan tutuklanma istemiyle mahkemeye gönderildi.
5 Aralık tarihinde Silopi Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan özel harekat polisi Osman Gökhan İşeri suçlamaları kabul etmeyerek, kurye Hafız Ökenek'in de içinde bulunduğu aracı çevirdiklerini kabul ederek şunları söyler: "Bu eylemi, yöremizde bir takım istenmeyen olayların olması, sürekli araçların çevrilmesi, sürekli bu yörede görev yapan memurların korkutulması sebebiyle buna karşılık yaptım. Bu eyleme öncülük eden bendim. Diğer arkadaşlarım benim Tokat'tan gelen arkadaşlarım olur. Mustafa olay anında orada bulunmuyordu, olay günü biraz alkollüydük. Yoldan geçen araçtaki kişileri korkutmak, gerekirse bir iki tokat atmak amacıyla indirdim. Bülent ise arabada şoför koltuğunda oturuyordu. Ancak kesinlikle araç içerisinde para olduğu yönünde bir bilgimiz yoktu. Amacımız onların mallarına ve paralarına karşı yağma eylemi gerçekleştirmek değildi. Araçta yapılan aramada bulunan tüm silahlar bana aittir.
Yöne şartları gereği özel harekat polislerinin bu tarzda silahlar bulundurması kanunen normal değildir, ancak güvenliğimizi sağlamanın başka da yolu yoktur. Silahı elime alarak aracı durdurdum. Kendilerine araçtan inmelerini söyledim. Bülent o ara araçta oturuyordu, silahı kendilerine doğrultmadım. Ancak silah görünür durumda elimdeydi.
Aracını durdurduğum şahısları tanımıyordum. 3 kişilerdi. Araçtan kendilerini indirerek kim olduklarını sordum. Onlar da bana cevaben kendilerinin Irak'tan Türkiye'ye para nakli yaptıklarını söyledi. Ancak ne ben ne de Bülent onların para taşıdıklarından haberimiz yoktu. Daha sonra binin arabaya deyip kendilerini gönderdim."
MAHKEME SERBEST BIRAKTI
Silopi Sulh Ceza Hakimliği, özel harekatçının adli kontrol altında bulunması şartıyla onları serbest bıraktı.
Ancak araçta bulunan silahlar ve sahte belgeler ile görgü tanıklarının beyanlarına rağmen iki kişinin serbest bırakılmasına mağdur avukatları bir üst mahkemeye itiraz etti.
Bir hafta sonra, 12 Aralık tarihinde itirazı değerlendiren Cizre Sulh Ceza Hakimliği, "Şüphelilerin üzerlerine atılı 6136 sayılı yasanın 13/2 maddesine aykırılık suçu yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delilerin olması, maddi gerçeğin ortaya çıkması için gereken bir kısım delillerin toplanmamış olması, eylemin gerçekleştiriliş tarzı nazara alındığında, şüphelilerin delilleri karartma şüphesi altında bulunması, mağdur ve tanıklar üzerinde baskı girişiminde bulunma ihtimallerinin olması, işin önemi, verilmesi beklenen ceza ile tutuklamanın ölçülü olacağı, adli kontrolün yetersiz kalacağı kanaati..." diyerek, özel harekatçı polis Osman Gökhan İşeri ve sivil Bülent Şaşmaz hakkında yakalama kararı çıkarttı.