Çok dillilik yaşamın her alanında olacak

Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kürdi-Der) Eş Başkanı Ali Erdemirci, bu yılı bir adım olarak gördüklerini ve ulaşım, alışveriş başta olmak üzere yaşamsal alanda çok dilli yaşamı hayata geçireceklerini ifade etti.

Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kürdi-Der) Eş Başkanı Ali Erdemirci, bu yılı bir adım olarak gördüklerini ve ulaşım, alışveriş başta olmak üzere yaşamsal alanda çok dilli yaşamı hayata geçireceklerini ifade etti.

Eğitim ve öğretim yılı başında Amed, Yüksekova ve Cizre’de Kürtçe eğitim vermeye başlayan Kürtçe okullara yenileri eklenecek. Beraberinde anadilde eğitim tartışmalarını da getiren okullar, sıkıntılı bir sürecin ardından faaliyetlerine devam ederken, şimdi bunlara ek olarak farklı şehirlerde yeni okullar açılması planlanıyor. Kürt dili üzerine çalışmalarda bulunan ve Kürtçe eğitim veren okulların öncülüğünü eden Kürdi-Der Eş Başkanı Ali Erdemirci, 2015 itibariyle ulaşım, alışveriş başta olmak üzere yaşamın her alanında çok dilli yaşama geçireceklerini söyledi.

YENİ OKULLAR AÇILACAK

Eğitim öğretim yılı başında açılan 3 okula ek olarak yeni okullar açmayı planladıklarını ifade eden Erdemirci, kaç okulun açılacağının net olmadığını ancak yeni okulların açılacağını belirtti. Çözüm sürecinin sonuca ulaştırılması konusunda en önemli adımlardan birinin anadilde eğitim hakkının Anayasa’da güvence altına alınması olduğunun altını çizen Erdemirci, anadilde eğitim sorunu çözülünceye kadar fiili durumu devam ettireceklerini ifade etti.

EĞİTİMİN BAŞLANGICI OLAYLI GEÇTİ

Amed, Yüksekova ve Cizre’de olmak üzere toplam 3 Kürtçe eğitim veren okulun de-facto faailyet verdiğini ifade eden Erdemirci, “Şu anda 3 okulda toplam 250 civarında öğrenci görüyor. Bunların 109’u ise Almed’de bulunuyor. Eğitimin başlangıcı olaylı geçti. Bu okullar de-facto, yasal düzeyde bu konuda bize imkân tanımadılar. Dolayısıyla eğitim çalışmaları ulaşımı, yiyeceği, giyeceği, öğretmeni, materyali tamamen her şeyi ile halk üzerinden gelişiyor. Biz bu okulları gelecek sene için hem öğrencilerimiz ikinci sınıfa geçecek hem de tekrar birinci sınıfa tekrar öğrenci alacağız. Bir de anasınıfı olacak” dedi.

DEVLET ÖNCE BU OKULLARI RESMİ OLARAK TANIMALI

“Bize izin verilmedi” diyen Erdemirci, “Okulda eksiklik beyanında bulunan devlet veya yönetici bir defa ‘Kürtçe eğitim yapabilirsiniz’ demeli ki sonra desin ‘eksiklikleri yerine getirin’. Prosedür olarak izin vermediler ki bize ‘eksiklikler var’ desinler. ‘Bunu yap, şunu yap’ denmesi inandırıcı değil. İmkanımız yoksa neresi uygunsa, en uygun yeri ben kendime eğitim yuvasına dönüştürürüm. Eğer diyorsan ki ‘bu şartlara haiz değil’ o zaman desteğini sun. Şu an okulda gerçekten şartlara haiz olmayan hiçbir şey yok. Bina zaten eğitim için yapılmış. Biz kurs açarken bile gelip ‘pencere şöyle, yangın merdiveni yok’ diyorlar. Peki, kaç devlet okulunda yangın merdiveni var? Kaç okulda var da benden istiyorsun? Devletin imkanlarıyla bunu yapamamışsın gelip de benden istiyorsun” şeklinde konuştu.

OLUMLU YA DA OLUMSUZ CEVAP VERİLMİŞ DEĞİL

Kendilerine yapılan incelemeler sonrası olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap verilmediğini ifade eden Erdemirci, sözlerine şöyle devam etti: “Bize ne olumlu ne olumsuz bir şey denmedi. En sonunda kendileri de razı oldular ki şu anda okulumuzu açık. Başlangıçtaki yaklaşımlar şu anda yok ama kabullendikleri de yok. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında ne olacağını bilmiyoruz. Yasal bir statüye kavuşur mu bilemiyoruz. Seneye okulları çoğaltacağız. Sayı olarak net bir şey diyemiyoruz ama kesinlikle çoğaltacağız. Kürdistan topraklarının bulunduğu coğrafya olarak, bunun neresi olduğu fark etmiyor. Bu Kars da, Erzurum da, Erzincan da, Dersim de olabilir. Şu anda bizim imkanlarımıza göre nerede bunu oluşturabiliriz, hesabını yapıyoruz. Kararlaştırmadık ama metropollerde Kürtlerin yoğun yaşadıkları yerlere de gidebiliriz.”

ANAYASAL DEĞİŞİKLİK ŞART

Anadilde eğitimin yasal bir güvenceye alınması gerekliliğini vurgu yapan Erdemirci, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmeler yapılıyorsa, müzakere aşamasında çalışmalar varsa, çözüm süreci sonuçlanacaksa bunun en önde gelen ayaklarından biri anadilde eğitimdir. Mutlaka bunu yasal bir statüye kavuşturmaları gerekiyor. Anayasa’da ve ilgili yasalarda değişikliklere gitmek zorundalar. Eğitim sistemini değiştirmek ve teklikten uzaklaşmak zorundalar bu konuda. Bunun kimseye bir zararı yok, aksine çözüme en büyük katkıyı sunacak olan yandır. Biz hemen nihai çözüme gelineceğini düşünmüyoruz ama atılan adımlar önemlidir” ifadelerini kullandı.

EĞİTİM MATERYALİ SIKINTIMIZ YOK

Henüz bir eğitim sistemi oluşturmadıklarının altını çizen Erdemirci, bir eğitim politikalarının ise var olduğunu ifade etti. Materyal konusunda bir eksiklikleri olmadığını belirten Erdemirci, konuşmasına şöyle devam etti: “Eğitim politikamız var ama eğitim sistemini henüz oluşturmuş değiliz. Bugün için bizim eğitim çalışmalarını yürütecek materyal ve modelimiz var. Okullarda belli bir müfredat uygulanıyor. Dördüncü sınıftan itibaren Türkçe öğrenimini öğrencilerin önüne koyacağız. Materyal konusunda hiçbir eksiğimiz yok ama zenginleştirme çalışmalarımız var. Öğretmen konusunda çok yeterliyiz diyemeyiz ama bugün için eğitim ve öğretimimizi var olan potansiyelle götürebiliriz ama önümüzdeki süreç için eğitim kadrosunu güçlendirmek için plan ve programlarımız var. Dileriz ki anadilde eğitim sorunu yasal çerçevede çözülür ve yasalarda yer edinir ama çözülmemesi durumunda biz bu fiili durumu aynı şekilde orta öğrenim ve yükseköğrenim için de aynı şekilde devam ettireceğiz. Biz bu öğrencileri bugün eğitiyoruz, yarın ortaöğretime geldiği zaman ‘artık yok’ demeyeceğiz. Bizim şuanda dernek olarak buna gücümüz yok ama bu çalışmayı sonuçlandıracak bir yapılanmaya doğru da gidiyoruz.”

Eğitim materyallerinin Kurdi Der ve TZP Kurdi birlikte hazırlıyor hazırlandığını belirten Erdemirci, “Şu anda ikinci sınıfın kitapları hazırlanıyor ve diğer sınıfların da taslakları hazır” dedi.

Eğitim modeli üzerine araştırmaların devam ettiğini söyleyen Erdemirci, “İki dilli eğitim modeli tartışmaları var ama biz şu anda tek dilli Kürtçe eğitim veriyoruz. Diğer modeller bir okulda olması gereken denetim, disiplin gibi olaylar bizim kendi çalışanlarımızın aralarında oluşturdukları bir hukuk var. Ona bağlı olarak gelişiyor ve bugüne kadar da hiçbir aksaklık görmedik. Tamamen gönüllülük üzerinden bu çalışmalar yürüyor. Hiçbir sistem eksiksiz olmaz zamanla eksikliklerimizi tespit edip, düzeltme yoluna gidiyoruz” şeklinde konuştu.

KÜRTÇE YAŞAMIN HER ALANINDA OLACAK

“2015 yılını bir adım olarak görüyoruz” diyen Erdemirci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün kurumlarımızda çok dilliliği geliştireceğiz. Yaşamsal alanda ulaşım, alışveriş, sosyal etkinlikler anlamında Kürtçeyi kullanılmakta olan bir dil olarak yerleştireceğiz. Tabelaların değişimi yönünde çalışmalar yürüteceğiz. Kurumlarımızda, belediyelerden bu desteği isteyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde belediyenin yürüttüğü çalışma kapsamında dükkanlara açık-kapalı levhaları dağıttık. Bu tabelalara yansıyacak, sokak isimlerine yansıyacak, cadde isimlerine yansıyacak, dolmuş ve otobüs duraklarının göstergelerine yansıyacak, adreslere yansıyacak. Bu şekilde bir çalışma olacak ama hepsinden önemlisi herkesin anadilde sahip çıkma noktasında bir çalışmaya sahip olacağız.”