Cumartesi Anneleri: 24 Nisan hakikatini açıklayın

Cumartesi Anneleri: 24 Nisan hakikatini açıklayın

Cumartesi Anneleri, bu hafta 98. yıl önce İstanbul'dan Çankırı ve Ayaş'a gönderilen ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 220 Ermeni aydını için oturdu, hükümete "24 Nisan hakikatini açıklayın" çağrısını yaptı.

Cumartesi Annelerinin 422. haftasında gündem Ermeni soykırımıydı. Kayıp yakınları 98 yıl önce İstanbul'dan Çankırı ve Ayaş'a gönderilen ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 220 Ermeni aydınının akıbetini sordu, Ermeni soykırımıyla yüzleşilmesi çağrısında bulundu.

OPERASYON EMRİNİ MEHMET TALAT BEY VERDİ

24 Nisan 1915 gecesi İstanbul'da Emniyet Müdürü Bedri Bey'in yürüttüğü operasyon sonucunda 220 Ermeni aydın evlerinden gözaltına alındı. Operasyon emrini İttihat ve Terakki Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Mehmet Talat Bey verdi. 

Gözaltına alınanlar, Sultanahmet'teki şimdi Türk İslam Eserleri Müzesi olan Merkez Cezaevi'ne götürüldü. Oradan Şirket-i Hayriye'nin 67 numaralı vapuru ile Haydarpaşa Tren İstasyonu'na nakledildi. Haydarpaşa'dan özel bir trenle Ankara'ya doğru yola çıkarıldı.
20 saatlik tren yolculuğundan sonra Ankara yakınlarındaki Sincanköy'de trenden indirildiler. İstanbul Merkez Cezaevi Müdürü İbrahim Bey, onları iki gruba ayırdı. At arabalarıyla bir grup Çankırı'ya, diğer grup Ayaş'a sevk edildi. 

Ayaş'a gönderilenlerin neredeyse tamamı, Çankırı'ya gönderilenlerin çoğunluğu bir daha geri dönemedi. Geride bir mezar taşı bile bırakılmadan kaybedildi.

Bugünkü eylemde İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan kayıp Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, "Unutmamız üzerine kurulan inkar politikalarına inat gerçeği yaşatacağız" dedi.

Hükümete "24 Nisan hakikatini açıklayın" diye seslenen Taşkaya, şöyle konuştu: "Özgür, adaletli, eşit, barışçı bir gelecek için geçmişin karanlığını siyasi, tarihsel, toplumsal hakikatleri ile birlikte hatırlamak ve bugüne taşımak zorundayız. Yakın ya da uzak geçmişte yaşanmış insanlık suçlarının varlığını kabul etmeden, bu suçları yaratan nedenleri, yapıları ve zihniyeti sorgulamadan özgür bir gelecek inşa edemeyiz. Ayrımcılıktan, düşmanlıktan, nefretten beslenen zihniyetleri mahkum etmeden, bu suçları yaratan nedenleri, yapıları ve zihniyeti sorgulamadan özgür bir gelecek inşa edemeyiz."

'HÜKÜMET SUÇ ORTAKLIĞINA SON VERSİN'

İnsanlık suçlarının tekrarlanmasını engelleyecek mekanizmaların hayata geçmesini sağlamadan barışçıl bir geleceğin inşa edilemeyeceğine dikkat çeken Taşkaya, "Gözaltında kaybetmek, kaybedilenlerin akıbetleri açığa çıkana kadar devam eden bir insanlık suçudur. Kayıpların akıbetini gizleyen, açığa çıkarmayan hükümetler de bu suçun devamcısıdır. Hükümeti bu suç ortaklığına son vermeye çağırıyoruz" dedi.

Eylemde söz alan kayıp Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, Akil İnsanlar Heyeti'nin geçen hafta kendileriyle görüştüğünü hatırlattı, "Kimse bize 'Barış istiyor musunuz?' diye soramaz. Biz 18 yıldır burada kayıplarımızın akıbetinin bulunması ve barışın sağlanması için oturuyoruz" dedi.

Gözaltında işkence ile öldürülen Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, Ermeni soykırımını hatırlattı, "Ermeni aydınları insanlığa en önemli katkıları sunacakları zamanda yok edildiler" dedi. Ocak, Ermeni soykırımıyla yüzleşmeden gerçek bir barışın sağlanamayacağını belirtti, "Ermeni aydınlarının akıbetini açıklayın" diye hükümete seslendi.

GOMİDAS MÜZİĞİ İLE ALANDA

Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun da, Akil İnsanlar Heyeti'ne "Derin devletin elemanlarıyla görüşün. Onlara kayıplarımızı nasıl öldürdüklerini, nereye gömdüklerini sorun. Onlara arşivleri sorun?" dedi. Tosun, "Biz 30 yıldır barış istiyoruz. Ancak böyle bir barışı değil. Barış için önce yüzleşme olmalı" diye konuştu.

Soykırımdan kurtulan Ermeni müzisyen Gomidas'ın sesinden Ermeni şarkısı dinleyen kayıp yakınları, 423. haftada buluşma sözüyle eyleme son verdi.