Cumartesi Anneleri: Bizim çocuklarımıza bayram değil!
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'ndaki eylemlerine devam etti. Eylemde, devlet tarafından katledilen çocuklar ve Ermeni aydınlar da anıldı.
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'ndaki eylemlerine devam etti. Eylemde, devlet tarafından katledilen çocuklar ve Ermeni aydınlar da anıldı.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebi ile sürdürdükleri adalet arayışlarının 578'incisinde 101 yıl önce katledilen Ermeni aydınlarının akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebi ile sürdürdükleri adalet arayışlarını bu hafta da sürdürdü. 578'inci kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen kayıp yakınlarına Gezi direnişinde katledilen Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, HDP İstanbul Milletvekilli Garo Paylan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da eylemlerine katılarak destek verdi.
ÇOCUKLAR VE ERMENİ AYDINLAR ANILDI
Eylemde, '23 Nisan' vesilesiyle devletin katlettiği 78 çocuk ve 101 yıl önce katledilen 250 Ermeni aydını da anıldı.
Eylemde ilk olarak, 29 Ekim 1995'te daha 12 yaşındayken gözaltına alınarak kaybedilen Davut Altunkaynak'ın dayısı Macit Turan konuştu. Turan, "Bugün 23 Nisan Çocuk Bayramı ama bizim çocuklarımız için bayram değil. Yeğenimin ninesi 9 senedir yataktan çıkamıyor torunu için. Bizler sadece üzerinde dua okunacak bir mezar istiyoruz" dedi.
Hollanda'dan gelerek eyleme destek veren Ermeni torunlarından Harut Palanciyan, soykırımın devam ettiğini belirtirken, "Bizler bu soykırımdan kaynaklı farklı yerlerde yaşamak zorunda kalıyoruz" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "sokağa çıkma yasaklarının" olduğu dönemde yüzlerce kişinin katledildiğine dikkati çekerek, "Davutoğlu'nun övünecek hiçbir şeyi yok. Bu kanlı dönem onun eseridir" diye konuştu.
PAYLAN: SOYKIRIM GELENEĞİ SÜRÜYOR
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ise, 101 yıl önceki soykırımcı geleneğin bugün hala devam ettiğini dile getirdi. Paylan, "Soykırımın failleri kahraman ilan ediliyor. Talat Paşa'nın ismi birçok caddeye verildi. Katillerimizin ismi sokaklara veriliyor. Bizler katillerimizin kahraman ilan edilmesini değil, yargılanmasını istiyoruz. Çocuklarımıza dokunulmasını artık kabul etmeyeceğiz. Türkiye halklarının birlikte mücadele etmesi ile bunun önüne geçilebilir" diye konuştu.
'DEVLET KÜÇÜK BEDENLERİ KATLEDİYOR'
Gözaltında katledilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak ise haftanın basın açıklamasını okudu. 23 Nisan'larda coşkudan bahsedildiğini ancak devlet güçleri tarafından katledilen çocuklardan kimsenin bahsetmediğini vurgulayan Ocak, "Bu topraklarda ilkokul çağındaki çocuklar, devletin güvenlik güçlerince gözaltına alındı, orduya, emniyete ait binalarda vahşi işkencelerden geçirilen küçük bedenleri kaybedildi. Bu suçun işlenmesi hepimizin vergileriyle finanse edildi" dedi. 23 Nisan vesilesi ile devleti yönetenlere seslenen Ocak, şiddet, istismar, ihmal ve her türlü tehlikelere karşı korunmak her çocuğun hakkı olduğunu ve bu nedenle de devletin çocukların hakları ile birlikte yaşayacağı ortamı sağlama görevini yerine getirmesi gerektiğine işaret etti.
'KAYBEDİLEN ERMENİLERİN DE SESİ OLACAĞIZ'
Ocak, şunları da ifade etti: "24 Nisan 1915'te İstanbul'da İttihat ve Terakki hükümetinin İçişleri Bakanı Talat Bey'in emriyle düzenlenen operasyonda birçok Ermeni evlerinden alınarak gözaltına alındı. Operasyonu İstanbul Emniyette Müdürü Bedri Bey yönetti. Siyasi Şube Müdürü Mustafa Reşat Bey yönetiminde hazırlanan, tutuklanacak Ermeniler listesine göre polisler gece yarısı insanlara 'evlerinize döneceksiniz' diyerek götürdüler."
Açıklamada, 24 Nisan ve akabinde İstanbul'da evlerinden alınarak tutuklanan 205 kişiden 158 kişilik grubun Çankırı'ya, 92 kişi at arabalarıyla Ayaş'a sevk edildiği, iki kişinin de hukuksuz bir şekilde idam edildiği hatırlatıldı. 172'sinin de jandarma ve polis eşliğinde ıssız vadi ve ormanlara götürülerek katledildiğinin vurgulandığı açıklamada, "Tüm kayıplar gibi 101 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen aydınların sesi de olacağız" denildi.