Cumartesi Anneleri'nden Türk devletinin 'kaybettiği' Eren için açıklama

Cumartesi Anneleri eyleminde 42 yıl önce devlet güçlerinin 'kaybettiği' Hayrettin Eren için açıklama yaptı.

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için düzenledikleri eylemlerin 921’inci haftasında online açıklama yaptı. Bu haftaki açıklamada, 12 Eylül askeri darbesinin ardından hakkında yakalama kararı olan ve 21 Kasım 1980 tarihinde polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Hayrettin Eren’in (26) akıbeti soruldu. Açıklamayı Hayrettin Eren’in yeğeni Setenay Yarıcı yaptı.  

Sözlerine İstiklal Caddesi’ndeki katliamı kınayarak başlayan Yarıcı, yaşanan patlamadan sonra İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve Jiyan Tosun’a karşı yapılan örgütlü saldırılara tepki gösterdi.

EREN'İN HİKÂYESİ

Yarıcı, dayısı Eren’in, Fatih ilçesinde bulunan Saraçhane’de bir arkadaşıyla birlikte gözaltına alındığını ve polisler tarafından ilk önce Karagümrük daha sonra da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü aktardı. Dayısı Eren’in gözaltına alındıktan sonra ailesinin, bulunduğu karakola gittiğini fakat polislerin “Oğlunuz burada yok” diyerek cevap verdiğini aktaran Yarıcı, ailesinin, karakolda Eren’in kullandığı otomobili gördüğünü de söyledi.

Karakolda tutulduğu zaman aralığında Eren’i gören çok sayıda tanık olduğunu ama buna rağmen Eren’in gözaltına alındığı bilgisinin inkâr edildiğini aktaran Yarıcı, ailesinin 42 yıldır dayısını bulmak için sürdürdüğü tüm girişimlerinin sonuçsuz bırakıldığını vurguladı. Yarıcı, “Ömürlerini evlatlarının akıbetini öğrenmeye yetmeyen Kemallettin ve Elmas Eren’in bıraktıkları yerden çocukları ve torunlarının ‘Hayri’mizi aramaktan ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz’ diyen seslerine eşlik edeceğiz” dedi.

 Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren de 42 yıldır kardeşi için başvurmadık bir yer bırakmadıklarını ifade ederek, “Eren için 42 yıldır hukuk işletilmedi. Dava açılmasına dahi izin verilmedi. Failler korunuyor. Bu şekilde devlet kendi işlediği suçu kabul etmiş oluyor. Devlet öldürülen, kaybettirilen sevdiklerimizin faillerini korumaya devam ettikçe bu suça ortak olmayı sürdürüyor.  Her insanın mezar hakkı vardır. Bu hak da geride kalan insanların elinden ayrıldı” dedi.
AKP-MHP iktidarının Cumartesi Anneleri’ne davalar açtığını hatırlatan Eren, son olarak İstiklal’de yaşanan patlamanın da bir kayıp yakını ailesinin üzerine yıkılmaya çalışıldığını söyledi. Eren, “Süleyman Soylu, Cumartesi Anneleri’ne ‘paçoz’ diye hakaret etti. Bugün de Halife Yıldız’ı yargılıyor. Halife Yıldız bu ülkede adalete güvenmiş ve oğlunu polislere teslim etmiş ve bir daha geri alamamış bir insan. Böyle bir anneye dava açıyor. Biz kayıplarımızın faillerini istiyoruz” ifadelerini kullandı.