Cumartesi Anneleri'nin duruşması: Bu davayı yok sayıyoruz

Cumartesi Anneleri, kendilerine dönük davanın duruşması öncesi açıklama yaptı, "Bu dava yok hükmündedir" dedi.

Cumartesi Anneleri'nin 25 Ağustos 2018'de düzenlediği eylemde polis saldırısıyla gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davanın 3'üncü duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 21'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen aileler açıklama yaptı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Musa Piroğlu, Hüda Kaya, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Hakların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Eşsözcüleri Aynur Cengiz ve Erkan Tepeli, HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Elif Bulut, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri ve Diyarbakır, Bursa, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkari, Ankara, Urfa ve İstanbul barolarından çok sayıda avukat katıldı.  

‘BU DAVA DÜŞMELİDİR'

TİHV temsilcisi Ümit Efe, bu yargılamanın Cumartesi Anneleri ve İnsanlarına karşı uygulanan bir yaptırım olduğunu belirterek, “Hukuksal taciz uygulamalarına karşı çıktığımız için bugün buradayız. Cumartesi Anneleri 26 yıldır birçok değer, haklar açısından temsiliyeti olmuştur. Bu saldırı Cumartesi Anneleri özelinde simgeleşen hak ve özgürlüklere karşı bir saldırıdır. Barışçıl ve ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır.  Kayıpların aranması ve akıbetlerinin sorulması için hiçbir girişimde bulunulmamasına rağmen Cumartesi Anneleri'ne yönelik yapılan saldırıyı kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
Davanın düşmesini istediklerini belirten Efe, “Bu dava bizim açımızdan yok hükmündedir. Çünkü böyle bir suç yoktur, susturulmak istenen insan hakları aktivizmi ve hak ve özgürlük mücadelesinin kendisidir” diye belirtti.

‘KAYBETME BİR DEVLET POLİTİKASIDIR'

Gözaltında katledilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, şunları söyledi:
"Gözaltında kaybetmeyi bir devlet politikası haline getiren siyasetçi ve kamu görevlisi kılığına girmiş ‘insanlığa karşı suç’ failleri mi nihayet yargılanmaya başlandı? Hayır. Gözden düşmüş devlet bağlantılı suç örgütü liderinin çektiği videolarla, sosyal medya paylaşımlarıyla aylardır pek çok suç failini ifşa etmesinin ardından, bu failler mi yargılanmaya başlandı? Hayır, değil. Televizyon ekranlarına çıkıp yaptığı işkenceleri savunan; onlarca, yüzlerce gözaltında kaybetmede, yargısız infazda bir şekilde parmağı bulunan kontrgerilla şefleri mi yargılanacak bugün burada? Elbette hayır. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun Cemil Kırbayır’ı gözaltında kaybettikleri için tek tek isimlerini sayarak suç duyurusunda bulunduğu işkenceciler mi yargılanacak? Hayır, onlar da değil. AİHM’de oy birliği ile mahkumiyet kararı verilen  kayıp dosyalarının failleri mi yargılanacak? Hayır, onlar hiç değil. Cumartesi Anneleri’nin 699 hafta boyunca sürdürdükleri barışçıl toplanmalarını şiddet yoluyla dağıtanlar, anayasal haklarını kullanan insanlara işkence edenler, kentin bir meydanını halka kapatanlar mı yargılanacak? Hayır, hayır onlar da değil. Peki kim yargılanıyor bugün? Bugün, bir dava da yüz dava da açsanız, biz kendi davamızdan dönmeyeceğiz diyen kayıp yakınları ve hak savunucuları yargılanıyor. Bugün biz yargılanıyoruz."
Gözaltında kaybedilen sevdiklerini aradıkları için yargılandıklarını belirten Ocak, “Bize yaşatılan zulme, adaletsizliğe itiraz eden destekçilerimiz yargılanıyor. Neden biz yargılanıyoruz? Hak ve özgürlükleri askıya alınmış milyonlarca insan bizim gibi hakları için mücadele etmesin diye. Mahkum edildikleri adaletsizliğe, hukuksuzluğa isyan etmesinler, bunu göze alamasınlar diye biz yargılanıyoruz. Ama bakın yine buradayız. Yine sokaktayız, yine haykırıyoruz" diye konuştu.
Kayıplarını aramaktan asla vazgeçemeyeceklerini ifade eden Ocak, "Evlatlarımızı bizden koparanlar adil bir yargı önüne çıkana kadar susmayacağız. Adalet bizim hassasiyet ve insanlık meselesidir. Kayıp yakınlarının maruz kaldığı adaletsizlik son bulana kadar susmayacağız, Galatasaray Meydanı'ndan asla vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından Cumartesi Anneleri ve İnsanları, duruşma salonuna geçti.