Cumartesi Anneleri, Taşkaya için buluştu

Cumartesi Anneleri, 6 Aralık 1993 tarihinde gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu ve "Hesaplaşmadan buradan gitmeyeceğiz” mesajını verdi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanması talebiyle yıllardır mücadele eden Cumartesi Anneleri'nin 767’nci buluşmasının Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirilmesine yine engel olundu. Polis ablukasına rağmen Çukur Çeşme'de bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binası önünde bir araya gelen kayıp yakınlarına, HDP Milletvekili Ahmet Şık, CHP Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu'nun yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi eşlik etti.

TAŞKAYA'NIN HİKÂYESİ

İHD İstanbul Şube Başkanı, Avukat Gülseren Yoleri, bu haftaki açıklamayı okudu. Yoleri, Türkiye'de Anayasanın ve evrensel hukukun güvencesindeki hakların yok sayıldığını belirtti.
Yoleri, 28 yıl önce gözaltında kaybedilen Taşkaya'nın hikâyesini şöyle anlattı:
"42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya, Siverek'te yaşıyordu. 1990'lı yıllarda tamamen Bucak Aşireti'nin hâkimiyetinde olan Siverek'te ağır hak ihlalleri yaşanıyordu. Müteahhit olan ve çevresinde sözüne itibar edilen Hüseyin Taşkaya, bu ihlalleri eleştirdiği için güvenlik güçlerinin ve Bucak Aşireti'nin hedefindeydi.
Hüseyin Taşkaya, 6 Aralık 1993 tarihinde Siverek Bağlar Mahallesi'ndeki amcasının evinden askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular tarafından gözaltına alındı. Gözaltı işlemini gerçekleştiren 30 araçlık konvoya Siverek Jandarma Karakol Komutanı Üsteğmen Ahmet Şentürk komuta ediyordu.
Ailesi Hüseyin Taşkaya'yı sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa ve valiliğe başvurdu. Askeri yetkililer gözaltı işleminden kısa bir süre sonra Taşkaya'nın polisler tarafından götürüldüğünü söyledi. Emniyet ‘bizde yok Sedat Bucak'a sorun’ dedi. DYP milletvekili, aşiret reisi- korucubaşı Sedat Bucak ” ‘Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor’ dedi.
Olayı soruşturmak, suçu ve suçluyu açığa çıkarmakla görevli Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı, akrabalarının ve bütün mahallelinin tanıklığında gerçekleşmesine rağmen Hüseyin Taşkaya'nın gözaltına alınmasını ailenin soyut iddiası olarak değerlendirdi ve takibata yer olmadığı iddiasıyla Takipsizlik Kararı verdi. Ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı. Hüseyin Taşkaya'dan bir daha haber alınamadı.
Toplumsal hafızamızda yer alsın diye bir kez daha söylüyoruz: Hüseyin Taşkaya'nın gözaltında kaybedilmesinden korucubaşı Sedat Bucak başta olmak üzere korucular Ahmet Bucak, Ahmet Ersin Bucak, Halil Beyazkaz, Kemal Üzeyroğlu, İsmet Özeyranoğlu, Mustafa Üzeyroğlu sorumludur. Hüseyin Taşkaya'nın gözaltında kaybedilmesinden dönemin Siverek Jandarma Karakol Komutanı Üsteğmen Ahmet Şentürk, Siverek kaymakamı Celalettin Yüksel, Urfa Jandarma Alay Komutam Seral Saral, Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, Urfa Emniyet Müdürü Mehmet Cebe, Urfa Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürü Mustafa Tekin, Urfa Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy, Urfa Valisi Tevfik Ziyaeddin Akbulut sorumludur. Gözaltında kaybedilişinin 26. yılında bir kez daha iktidarı ve adli makamları göreve çağırıyoruz: Hüseyin Taşkaya dosyasındaki cezasızlığa son verin. Etkin soruşturma ve kovuşturma faaliyeti sonucunda Hüseyin Taşkkaya'nın akıbetini açıklayın. Onun gözaltında kaybedilmesine neden olanları adil bir biçimde cezalandırın.”

AİLESİ KONUŞTU

Taşkaya’nın eşi Sultan Taşkaya, Galatarasay Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, “Evimiz bize yasaklandı, kayıplarımızın peşini bırakmayacağız” dedi.
Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya, 9 yaşından beri babasının akıbetini sorduğuna işaret etti. Filmlere de konu olan 1971 yılında Amerika’da gerçekleştirilen Stanford Hapishane Deneyimine atıfta bulunan Taşkaya, “Deneyden çıkarılacak sonuç; siz hiçbir vasfı olmayan insanların eline güç verirseniz vahşice bunu kullanır ve egosunu tatmin eder. Hiçbir vasfı olmayan insanların eline devlet tarafından verilen güçle kaybedildi yakınlarımız” diye konuştu.
Taşkaya’nın torunu Melis Taşkaya dedesi için yazdığı mektubu okudu.
Oğul Şerif Taşkaya ise babasının paramiliter güçler tarafından kaçırıldığına işaret etti.

'HESAP SORULACAK'

Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un annesi Asiye Karakoç’un 3. ölüm yıl dönümü dolasıyla bir konuşma yapan oğlu Hasan Karakoç, tepkisini şu ifadelerle gösterdi: "Sesimizi kısmaya çalışıyorlar; bizi Galatasaray Meydanı’ndan alıp buraya sıkıştırıyorlar. Annelere ‘paçoz’ diyenler, ‘maşa olmuş' diyenler utansın. Evlatsız bıraktığınız anne babaların ahı tutsun! İki yakanız bir araya gelmesin, yaşam yüzü görmeyin. Sizinle hesaplaşmadan buradan gitmeyeceğiz, biz gitsek de bizim evlatlarımız, onların çocukları sizden hesap soracak.”