DİSK iktidarı uyardı: Kıdem tazminatından elini çek

DİSK’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 49. yıl dönümü dolayısıyla Kartal Meydanı’nda düzenlendiği mitinge, AKP iktidarına, “Kıdem tazminatından elini çek” uyarısında bulundu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’nin 49. yıl dönümünde, "Kıdem tazminatımıza, emeklilik hakkımıza sahip çıkıyoruz" şiarıyla Kartal Meydanı'nda mitingi düzenledi. Yüzlerce işçinin katıldığı mitingde AKP iktidarına, “Eğer kıdem tazminatına el uzatmaya kalkarsanız, karşınızda 15-16 Haziran ruhuyla direnen DİSK’i bulacaksınız” mesajını verildi.

Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nden miting alanına kortej oluşturarak yürüyen işçilere, HDP ve CHP milletvekilleri, sendikalar, meslek odaları ve siyasi parti temsilcileri destek verdi. “Kıdem tazminatına dokundurmayacağız” pankartının açıldığı yürüyüşte, kitle sık sık, “Kıdem tazminatına dokunan eller kırılsın”, “Diren diren kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

ETHA BÜROSUNA YAPILAN POLİS BASKINI KINANDI

Çevredekilerin alkışları eşliğinde karşılanan işçiler, alana polisin oluşturduğu arama noktalarından geçerek girdi. Miting, demokrasi ve emek mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) Aksaray’daki bürosuna düzenlenen polis baskının kınandığı mitingde, işçiler hep bir ağızdan, “Özgür basın susturulamaz” sloganını attı.

‘SİZİN GÜCÜNÜZ BİZE YETMEZ’

Sahneye çıkan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçileri, “Türkiye işçi sınıfına selam. Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, ekmek, gül ve hürriyet günleri” diyerek selamladı.

Tam 49 yıl önce Türkiye’yi sarsan görkemli 15-16 Haziran işçi direnişini hatırlatmak için bir araya geldiklerini vurgulayan Çerkezoğlu, “Bugün, ekonomik kriz derinleşirken, haklarımıza göz koyanlara, cebimize el uzatanlara karşı hep bir ağızdan “sizin gücünüz bize yetmez”, “Vardık, varız, var olacağız” demek için bir aradayız. Tam 49 yıl önce sendika hakkımızı nasıl savunduysak, bugün de kıdem tazminatı hakkımızı, emeklilik hakkımızı, insanca yaşanacak ücret hakkımızı, güvenceli iş hakkımızı savunmak için bir aradayız. Demokratik, laik bir hukuk devletini; bağımsızlığı, özgürlüğü, eşitliği ve barışı bedeli ne olursa olsun savunacağımızı dosta düşmana ilan etmek için bir aradayız” dedi.

İKTİDAR UYGULAMALARINA KARŞI OLANLAR HEDEFTE

Bugün işsizliğin Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdığını; zamlarla ücretlerin eridiği vurgulayan Çerkezoğlu, ancak iktidarın halkın geçim derdini bırakmış, seçim derdine girdiğini kaydetti. Her türlü demokratik muhalefeti terörle ilişkilendirmeye çalışarak korkutmayı çabaladıklarını hatırlatan Çerkezoğlu, iktidarın uygulamalarına karşı çıkan herkesin gözaltılarla, davalarla ve hapis cezaları ile sindirmeye çalışıldığını dile getirdi. Çerkezoğlu sadece gazetecileri, akademisyenleri ve gençlerin değil, işçileri de, sendikalarını da bu hukuksuzluk, bu adaletsizlik, bu keyfilik ile baskı altına almaya çalışıldığını hatırlatarak, “Krizin müsebbibi olanlar, özelleştirmelerle ülkenin 100 yıllık bütün birikimlerini gasp edenler; derelerini, madenlerini, ormanlarını ranta kurban edenler, ucuz işgücü ve uzun çalışma saatleriyle sömürdükleri işçilerin emeğini çarçur edenler işçilerin zaten sınırlı olan haklarını yok etmeyi kendi yarattıkları krizden çıkış için çare olarak sunuyorlar” diye konuştu.

TEHLİKE KAPIDA

23 Haziran İstanbul seçimlerinin sonrası için de planlarının hazır olduğuna işaret eden Çerkezoğlu, seçimlerin hemen ardından, krizin faturasını emekçilere kesecek, işçilere ve halka daha fazla yük getirecek paketlerini şimdiden duyurduklarını belirtti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 10 Nisan 2019’da ilan ettiği “Dönüşüm Adımları”nı hatırlatan Çerkezoğlu, şunları kaydetti: Peki bu tehlikeli planda neler var? Bu planda, kıdem tazminatımızın fona devredilmesi, yani tazminat hakkımızın gasp edilmesi var! Bu planda Bireysel Emeklilik Sigortası’nın zorunlu hale getirilmesi var; yani cebimize uzanan bir el var! Bu planda verginin yükünün tabana, yani biz işçilere, emekçilere yıkılması var; yani adaletsizlik var! Hepsinden önemlisi işçilerin değiştirme gücünü, muhalefet etme potansiyelini önemsemeyen, küçümseyen bir iktidar var!

Evet dostlar, evet yoldaşlar, bugün haklarımız ciddi tehditler altında. Ülkemizde ekonomik kriz etkisini artırıyor. Bugün ülkeyi yönetenler bir avuç patronu koruyup kollamayı, krizde onların gemisini kurtarmayı kendine iş edinmiş. Biz de diyoruz ki; krizde korunması gereken tuzu kuru patronlar değildir; krizde korunması gereken işçilerdir, işsizlerdir, emeklilerdir, dar gelirli halkımızdır.”

Kıdem tazminatını fona devretmekle kalmayacaklarını; bu fonu Bireysel Emeklilik Sistemiyle entegre hale getirip, BES’i zorunlu hale getireceklerini belirten Çerkezoğlu, zorunlu BES’in, ücretlerden her ay zorunlu kesinti anlamına geldiğini vurguladı.

‘KIDEM TAZMİNATI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR’

Kıdem tazminatı hakkına el uzatılmasına asla ve asla izin vermeyeceklerini ve BES adı altında cebimize uzanan elleri durduracaklarının altını çizen Çerkezoğlu, AKP iktidarının şöyle uyardı: “Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir. Eğer kıdem tazminatına el uzatmaya kalkarsanız, karşınızda 15-16 Haziran ruhuyla direnen DİSK’i bulacaksınız. Eğer bizler, işçiler emekçiler engel olmazsa kıdem tazminatımızın da başına gelecek olan budur. Zorunlu BES ile hedeflenen de budur. “Yaptık yine biz yaparız” diyenlerin yine yapmalarına izin vermemek de boynumuzun borcudur. Kıdem tazminatımızdan elinizi çekin.”

‘DEMOKRASİ OLMADIĞI YERDE EMEĞİN HAKLARI OLMAZ’

23 Haziran’daki İstanbul seçimlerine de değinen Çerkezoğlu, şu mesajı verdi: “23 Haziran’dan sonra bizleri büyük ve tarihi bir mücadele bekliyor. Bu mücadeleden önce İstanbul’da bir kez daha seçim sandığı önümüze konuyor. Ancak bu seçim, belediye başkan adaylarının yarıştığı bir seçim olmaktan çıktı. Bu seçimde sandıktan çıkan iradeye saygı oylanıyor; bu seçimde seçme ve seçilme hakkımız, bu seçimde iktidarlardan hesap sorma hakkımız oylanıyor; bu seçimde ülkeyi yönetenleri kullandığımız oy ile uyarma hakkımız oylanıyor; bu seçimde hak-hukuk-adalet oylanıyor; bu seçimde demokrasi oylanıyor ve en önemlisi emeğin başkenti İstanbul’da bu seçimde kıdem tazminatı hakkımız ve emeklilik hakkımız başta olmak üzere emeğin hakları oylanıyor. Şu gerçeğin altını bir kez daha çizelim: Demokrasi işçinin ekmeğidir! Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları olmaz, emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz.”

Arzu Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından sahneye çıkan HDP milletvekilleri Oya Ersoy, Serpil Kemalbay, CHP milletvekilleri Kani Beko, Orhan Sarıbal, DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Kemal Türkler’in kızı Nilgün Soydan, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, ÖDP Başkanları kurulu üyesi Alper Taş, Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş, İTO Genel Sekreteri Osman Öztürk, TMMOB Yönetim kurulu üyesi Cevahir Efe Akçelik kitleyi selamladı.

DİSK korosu tarafından seslendirilen işçi marşları ve şarkıcı Gökhan Birben şarkıları eşliğinde halay çekip, coştu. Miting, “Kıdem tazminatımızı gasp ettirmeyeceğiz” sloganıyla sona erdi.