‘Darbe üzerine oturan bir iktidar, darbe üstüne darbe yemeye mahkumdur’
78'liler Girişimi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 36. yıldönümü dolayısıyla "Askeri ve sivil darbelere hayır" sloganıyla Taksim Kazancı Yokuşu'nda basın açıklaması düzenledi.
ANF
İSTANBUL
Cumartesi, 10 Eylül 2016, 14:44
12 Eylül faşist cuntasının 36. yıldönümü dolayısıyla, 77 kanlı 1 Mayıs’ında 37 kişinin hayatını kaybettiği Taksim meydanı Kazancı yokuşunda bir araya gelen 78’liler Girişimi, askeri ve sivil darbeleri protesto etti.
İHD, HDP, EHP ve Karşı Sanat, Askeri Darbelerin Askeri Muhalifleri Derneği gibi çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün katıldığı eylemde, 12 Eylül darbesi ve 15 Temmuz darbe girişimi simgeleyen takke, general şapkası ve askeri postal maketleri sergilendi. “12 Eylül’den, 15 Temmuz sonrasına darbelere hayır! Darbecilerle hesaplaşmayan bir toplum darbe üstüne darbe yemeye mahkumdur” yazılı pankart ve “Darbesiz siyaset”, “Milliyet cepheye hayır”, “Savaşa hayır” dövizlerinin taşındığı eylem saygı duruşu ile başladı.
‘HER DARBE SÜRECİ KENDİ SEZAR’INI ÜRETTİ’
Basın açıklamasını ise 78’ler girişimi üyesi Nimet Tanrıkulu okudu. “12 Eylül’cü iki darbe lideri yargılandı, ancak darbe rejimi sürüyor” diyerek sözlerine başlayan Tanrıkulu, darbe rejiminin, darbe anayasasının, tekçi, militarist, tekçi dil, tekçi devlet tanımıyla, YÖK, Milli Güvenlik Kurulu, Kürt meselesiyle, azınlıklar üzerinde baskılarla, zorunlu din dersleriyle, yüzde 10’luk seçim barajıyla, Özel Yetkili Mahkemelerle, yasama, yargının; yürütmeye bağlanmasıyla, cumhurbaşkanının kazandığı ultra yetkilerle sürdüğünü vurguladı. Evrenizm yasalarıyla siyaset yapanların, yıllarca darbecilerin yargılanmasını ve demokratikleşmeyi engellendiğini hatırlatan Tanrıkulu, “Turgut Özal’dan, Tayyip Erdoğan’a kadar bütün politikacılar darbe rejimini katmanlaştırmış, demokrasi suçu işlemişlerdir” diye konuştu.
Türkiye toplumun 15 Temmuz’ böyle geldiğine dikkat çeken Tanrıkulu, “Erdoğan’ın daha ileri fırlayarak, tek adamcı baskı rejimine yönelmesinin sürecin mantıksal sonucuydu. Katmanlaşan darbe rejimi de kendini daha ileriye taşıyacak Sezarlarını üretirdi, ancak her Sezar’ın Brütüs’ü olmayabileceğini sanmak, hala izaha muhtaç bir aldanış değildi bir başına” dedi. Darbeyi bastırmak çalışmaları, demokrasiyi getirmesi gerekirken, baskıların daha da arttığına dikkat çeken Tanrıkulu, Erdoğan’ın “filli durumu” yasallaştırma adı altına 15 Temmuz öncesi bıraktığı yerden devam ettiğini hatırlattı. Darbenin ilacının demokrasi olduğunu kaydeden Tanrıkulu, “Darbecilerle hesaplaşmayı ve demokrasiyi kurmayı beceremeyen bir toplum, darbe rejimi üzerine oturan bir siyasi iktidar, darbe üstüne darbe yemeye mahkumdur” dedi.
‘12 EYLÜL İLE HESAPLAŞMADAN DARBE DİNAMİĞİ BİTMEZ’
Açıklamanın ardından katılan siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri teker teker söz aldı. EHP adına söz alan Emre Öztürk, AKP’nin darbelerle mücadele adı altında tüm demokrasi güçlerine savaş açtığını belirti. “Bugün bu ülkede özgürlük alanları açıldıysa bu yıllarca verilen demokrasi mücadelesi sonucunda olmuştur” hatırlatmasında bulunan Öztürk, askeri ve sivil darbelere karşı mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.
Emre Öztürk’ün ardından söz alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Aysel Güzel, 12 Eylül darbesiyle hesaplaşmadan darbe dinamiğinin bitmeyeceğini altını çizdi. 12 Eylül deyince ilk akla Diyarbakır zindanları geldiğini ifade eden Güzel, yaptıkları çalışmalarla bu zindanlarda yaşanan vahşeti belgeleyen ve unutturmayan 78’liler Girişimine teşekkür etti. Darbe dinamiğinin 7 Haziran seçimlerin hemen ertesi günü devreye girdiğine dikkat çeken Güzel, “Devrimsel bir hamle olan 7 Haziran seçimlerini hemen ertesi teker teker parlamento, özgürlükler, Dolmabahçe Mutabakatı, çözüm süreci askıya alındı. Otoriter bir rejim tesis edilmeye çalışıldı” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin bu otoriter gidişatı frenlemeye yetmediğini belirten Güzel, hükümetin darbe girişimin engellenmesini bir fırsata çevirmek yerine OHAL ilan edip, cadı avına başladığına işaret etti. OHAL ile darbelerle mücadele edilemeyeceğini hatırlatan Güzel, barış, çözüm ve eşitlik tesis edilene kadar mücadele edeceklerini vurguladı. Güzel, Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle devam eden açlık grevini selamlayarak sözlerini bitirdi.
Askeri Darbelerin Askeri Muhalifleri Derneği Genel Başkanı Kudret Ünal, 12 Mart 1971 darbesinde sürecinde kışlalardan atılan sosyalist askerler olarak, hem askeri hem sivil darbelere karşı olduklarını söyledi. 12 Eylül darbesiyle yüzleşmeden bu ülkede demokrasinin inşa edilemeyeceğini vurgulayan Ünal, “Bu ülkede demokrasi sağlanmadığı sürece darbelerden kurtulunamaz” dedi. 12 Eylül cuntasının iki darbecisinin yargılanıp, mahkum edilmesini AKP’nin değil, devrimci avukatların sağladığına işaret eden Avukat Ömer Kavili ise, “Hükümet aksine iki darbecinin yargılanmasına engel olmaya çalıştı” dedi. Bu devletin geleneğinin, darbecilerin geleneği olduğunu vurgulayan Kavili, alanda olan polislere, “Darbecilerin polisi olmayın, halkın gücünü ezmeye kalkmayın” diye seslendi.
Konuşmaların ardından, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ile ilgili 78’liler Girişimin hazırladığı metin Yunus Bircan tarafından okudu. Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını isteyen Bircan, çözüm masasının tekrar kurulması gerektiğini altını çizdi.