Dedeoğulları: Devlet katliamın içinde

Ailesi katledilen Çetin Dedeoğulları, “Devletin bazı kurumları da bu işin içindedir, katil eğitildi ve ailemi yok etti” dedi.

Dedeoğulları Katliamı Davası'nın duruşması sonrası avukatlar ve aile yakınları basın toplantısı gerçekleştirdi. Ailenin avukat bürosunda yapılan toplantıya ailenin hayatta kalan tek üyesi Çetin Dedeoğulları da katıldı. Toplantıda konuşan Av. Abdurrahman Karabulut, bu saldırıda 2 tutuklu bulunduğunu, saldırgan ailelerin müvekkillerine öldüresiye saldırdığını vurguladı.

Her tutuklama taleplerinde yeni tahliyelerle karşılaştıklarını ifade eden Karabulut, “Müvekkillerimiz hakkında koruma talebinde de bulunmuştuk ancak savcılık bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmadı. Aksine saldırgan aile ile temas halindeydi. İki kişinin suçu üstlenmesiyle diğer saldırganlar tahliye oldu” diye konuştu.

'İŞSİZ AMA LÜKS OTELLERDE KONAKLADI'

Saldırının ve katliamın kamuoyuna mal olduğunu ifade eden Avukat Atilla Kart ise, Çetin Dedeoğulları’nın salondan çıkarılmasına tepki göstererek, “Keleş ve Çalış ailesinin duruşmadaki laubali tavırları ve kurguya dayalı yalan beyanları nedeniyle mağdur aileler insani bir tepki gösterdiler ve gerginlikler yaşandı. Mahkeme heyeti duruşmaya ve yönetime hakim olamadı ve polis de hiçbir uyarı olmadan orantısız ve haksız bir şekilde ailelere orantısız güç uyguladı” şeklinde konuştu.

Kart, “12 Mayıs’ta tamamlanamayan saldırı 30 Temmuz’da katliama dönüştü. Keleş ve Çalık ailesinin akrabası olan tetikçi katil, işsiz güçsüz biridir. Failin, 12 Mayıs’taki saldırıdan sonra 2 ay boyunca lüks otellerde konakladığını görüyoruz. Günde 50-100 bin lira harcamaya başlıyor. 18-20 gün bu otellerde kalmış. Aslında kampa çekilmiş. Birileri o profesyonel katile moral eğitimi vermiş” diye ifade etti.

Ülkede yeni Ogün Samast'ların yetiştirildiğini gördüğüne dikkat çeken Kart, “Bu iklimin yaratıldığını görüyoruz. Nefret söylemleri üzerinden, ırkçı söylemler üzerinden" dedi.

'SALDIRI IRKÇI AMA İDDİANAMEDE KÜRT KELİMESİ GEÇMİYOR'

Hem sanıkların hem de müdafilerin tavırlarına vurgu yapan avukat Hişyar Özalp, “Onların bu gücü savcılardan aldığına inanıyoruz. İki dosya ve iki iddianame var. Nedeninin ırkçılık olduğu bir katliamın iddianamesinde tekniğine ve hazırlanışa aykırı bir biçimde tek bir defa bile Kürt kelimesi geçmemektedir” dedi.

'7 KİŞİYİ DEFNETTİM, DURUŞMA SALONUNDAN KOVULDUM!'

Çetin Dedeoğulları, adalete güveninin kalmadığını belirterek, “Son iki mahkemede gerek katilleri destekleyenleri gerekse de mahkeme heyetinin tavırlarından dolayı konuşmayı doğru buldum. Ben 7 kişiyi defnettim ve bugün bu salondan beni kovdular” diye belirtti.

'DEVLETTEN BEKLENTİMİZ YOK'

“Tamamen aileyi yok etmek adına bir kiralık katil beslediler ve 30 Temmuz’da katili gönderip tüm ailemi katlettiler” diyen Dedeoğulları, "Devletin bazı kurumları da bu işin içindedir. Katil bilinçli bir şekilde eğitildi ve ailemi yok ettiler” diye kaydetti.

Son olarak konuşan Dedeoğulları Ailesi'nin yakınlarımdan Hacıöller Kaplan, “Duruşma salonunda bir devletin polisi bir kadına cinsiyetçi küfürler konuşuyorsa ben bu devletten bundan sonra ne adalet beklerim ne de başka bir şey. Duruşma salonlarında adalet bitmiştir. Bu AKP’nin adaleti işte” ifadelerini kullandı.