DEM Parti: Çocukları sömürü düzenini değiştirmek mümkün!

DEM Parti Çocuk Komisyonu, Bizler, çocukların işçileştirilmediği, toplumsal üretim ilişkilerine/süreçlerine kendi iradeleriyle dahil olabildiği bir yaşamı çocuklarla beraber inşa etmek için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!" dedi.

DÜNYA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ İLE MÜCADELE GÜNÜ

DEM Parti Çocuk Komisyonu, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada şunları belirtti:
"Uluslararası Çalışma Örgütünün, işçileştirilen çocuklar hakkında farkındalık yaratmak için 2002’de ilan ettiği 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nün 23. yılını geride bırakırken, tüm dünyada 160 milyonu aşkın çocuk çalışmak zorunda bırakılıyor. Çocuklar, devletler ve sermaye grupları için üretimi ayakta tutacak ucuz iş gücü olarak görülüyor. Bugün yoksulluk, savaş, sömürü ve adaletsizlik sonucu işçileştirilen çocuklar tarlalarda, atölyelerde, sokaklarda, madenlerde ve inşaatlarda ağır koşullar altında çalıştırılıyor.
Türkiye’de çocukların işçileştirilmesine göz yuman mevcut iktidarın emek politikaları, çocukların tehlikeli işlerde, kayıt dışı ve güvencesiz koşullarda çalıştırılmasına zemin oluşturmaktadır. 2024'te Türkiye’de çalıştırılan çocuk sayısı 869 bin olmuştur. 2013-2024 yıllar arasında en az 742 çocuk, sadece 2024 yılında ise 71 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. Mesleki Eğitim Merkezlerinde (MESEM) eğitim gören çocuklar staj ve çıraklık adı altında güvencesiz ve denetimsiz koşullarda çalıştırılmakta, birçoğu “iş kazası” denilerek ölüme terk edilmektedir.
İşçileştirilen çocuk sayısının en fazla olduğu yerler, sistematik yoksulluğun, çatışmaların ve göçün en derin hissedildiği bölgelerdir. Mültecileştirilen çocuklar kapitalizmin vahşi sömürü çarklarında en ağır sömürü koşulları altında çalıştırılırken, Kürdistan’da özellikle mevsimlik tarım işçiliğinde ve merdiven altı atölyelerde bu sömürü korkunç boyutlara ulaşmış durumdadır.
Çocukların işçileştirilmesi sadece birkaç denetimle, göstermelik kampanyalarla ya da günü kurtaran açıklamalarla önlenemez. Çocukları yetişkinlerle çarpık bir biçimde eşitleyen hâkim çocuk kabulünden vazgeçilerek etkin politikaların üretilmesi bu yakıcı sorunu çözebilir. Mevsimlik tarım işçiliği başta olmak üzere, çocuk emeğinin yoğun olarak sömürüldüğü alanlara yönelik acil eylem planlarının oluşturulması; yerel yönetimlerin, sendikaların, çocuk hakları savunucularının ve esasen tüm toplumsal muhalefetin süreçte aktif rol alması ortak mücadele için oldukça hayatidir.

Çocukları yoksullaştırarak çalışmaya zorlayan sömürü düzenini değiştirmek mümkündür! Barışın ve demokratik toplumun inşası, ağır sömürü koşullarının da panzehridir. Çocukların sömürülmediği adil, eşit ve özgür bir yaşam için yürüyüşümüz devam ediyor. Bizler, çocukların işçileştirilmediği, toplumsal üretim ilişkilerine/süreçlerine kendi iradeleriyle dahil olabildiği bir yaşamı çocuklarla beraber inşa etmek için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!"