Demirtaş: Öcalan yeni bir mektup yazdı
Demirtaş: Öcalan yeni bir mektup yazdı
Demirtaş: Öcalan yeni bir mektup yazdı
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Çarşamba günü yaptıkları görüşmeye ilişkin Nuçe TV'de konuştu. Demirtaş, geri çekilme konusunda net mesajların iletilmediğini söylerken, "Ancak bu konulara ilişkin bir mektup yazdığı, bu mektubun da bir iki gün içinde bize ulaşacağını belirtti. Biz bu mektubu bugün yarın almayı bekliyoruz" dedi.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP'li vekiller Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile birlikte 3 Nisan Çarşamba günü İmralı Adası'nda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarına ilişkin Nuçe Tv'nin Aktüel programında Gazeteci Emin Aslan'ın sorularını yanıtladı. Telefonla Nuçe Tv yayınına bağlanan Demirtaş, Öcalan'ın özellikle gençlere, kadınlara ve mücadele arkadaşlarına selam gönderdiğini belirterek, "Yine dün Halfeti'de okunan doğum günü mesajında da belirttiği gibi son nefesine kadar da bu şekilde yaşayacağının bilinmesini istedi. Özellikle doğum gününü kişisel bir anmadan çok bir halkın doğuşu olarak siyasal bir anlam biçilmesi gerektiğini önemsediğini belirtti. Bu çerçevede yazılı mesajının Halfeti'de okunmasını istemişti. Zaten arkadaşlarımız da orada mesajı halkımızla paylaştılar" dedi.
SON DERECE KARARLI
Önceki görüşmede de Öcalan'ın son derece kararlı, sürece siyasi gelişmelere hakim bir şekilde gördüklerini hatırlatan Demirtaş, "Bu defa da son görüşmemizden bu yana yaşanan bütün tartışmaları gelişmeleri yakından takip ettiği bütün sürece hakim olduğu gelişmeleri anı anına orada bulunan diğer mahkum arkadaşları ile tartıştığı, değerlendirmeler yaptığı, sürecin ilerlemesi konusunda yoğun bir çaba sarf ettiği şeklindeki gözlemlerimizi bu defa da gördük. Kendisi özellikle Akil İnsanlar Komisyonu, geri çekilme meselesi, yasa komisyon tartışmaları da izlemiş ve biz gitmeden önceki gün de devlet heyeti ile bir görüşme daha gerçekleştirmiş. Bu görüşmenin de özetini bizlere aktardı" diye konuştu.
,ÖCALAN YENİ BİR MEKTUP YAZDI, İKİ GÜN İÇİNDE ULAŞACAK
Kimi gazete ve televizyonlarda yer alan Öcalan'ın BDP heyetine "geri çekilme ile ilgili" mektup verdiği şeklindeki haberleri yalanlayan Demirtaş, "Sayın Öcalan'ın bizim heyetimize geri çekilmeyle ilgili bazı mesajlar verdiği, bir mektup verdiği ve geri çekilmenin birkaç gün içerisinde başlayacağı, silahsız olacağı şeklinde bazı yayınlar yapmış durumdalar. Öncelikle net olarak belirteyim ki Sayın Öcalan dün yaptığımız görüşmede geri çekilme ile ilgili olarak net bir mesaj iletmemiş, bir mektup da bize teslim etmemiştir. Ancak bu konulara ilişkin bir mektup yazdığı, bu mektubun da bir iki gün içinde bize ulaşacağını belirtti. Biz bu mektubu bugün yarın almayı bekliyoruz. Detayların bu mektupta olduğunu belirtmişti. Dolayısıyla bu mektup gelmeden, bu mektup muhataplarına ulaşmadan ve bu mektubun cevabı belki en geç bir hafta içerisinde yeniden İmralı'ya ulaşmadan bütün bu süreçle ilgili durumun kesinleştiği netleştiği şeklindeki bir açıklama yanlış olur. Biz bu konuda bağlayıcı bir açıklama yapılmasını doğru bulmuyoruz. Türk medyası biraz da yorum yaparak, belki de kulis bilgilere dayanarak bu tür haberleri yapıyorlar ama bu konuda net bir karara ulaşılmış değil. Önümüzdeki hafta içerisinde sanıyorum ki bu konudaki gelişmeler netleşmiş olacaktır" dedi.
GERİ ÇEKİLİN TALİMATI VERDİĞİ BİLGİSİ YANLIŞ
Demirtaş, "Sayın Öcalan'ın adına bizim yaptığımız görüşmeye istinaden bu tür haberlerin yapılmış olmasının doğru olmadığını belirtmek istiyorum. Ama şu da nettir ki Sayın Öcalan bu başlatmış olduğu bu süreci ilerletmek istiyor. Kesinlikle yaşanan tıkanıklıkları aşmak konusunda son derece güçlü bir çabası var iradesi var, özgüveni var. Ve sürecin önünü açabilmek için de elinden gelen bütün gayreti gösteriyor. Bu konunun da bilinmesi lazım. Öyle süreç tıkandı, kesintiye uğradı gibi bir yaklaşımı da yok. Ama olabildiğince esnek yaklaşımlarla süreci ilerletebilecek bir pozisyonu yakalamaya çalışıyor. Kendi sorumluluğunun farkında ama bütün sorumluluğun k endi omuzları üzerine bu haliyle bırakılmasını da gerçekten haksızlık olarak değerlendiriyor. Ki bu konuda kendisi son derece haklı. Orada 12 metrekarelik bir beton hücrede çalışmalarını yürütüyor. Oradaki çalışma koşullarında henüz bir değişiklik olmuş değil ama kendisi halen şu an itibariyle bunları bile mesele etmeden sabırla bu çalışmaları yürütüyor. Dolayısıyla dışarıda bulunan insanların da gerek Kürt halkının gerek Türkiye özgürlük mücadelesi yürütenlerin gerekse de barış sürecini destekleyen kesimlerin, hepimizin şunu bilmesi lazım ki bu kadar zor koşullarda imkansızlıklar içinde, tecrit altında çözüme kendisini bu kadar bağlı hisseden bir halk önderine karşı herkesin saygılı olması lazım. Emeği ile pratiği ile bu süreci derinleştirerek sahiplenerek süreci ilerletmesi lazım. Kürt tarafı başından beri bu pozisyonunu koruyor. Şimdi Hükümetin de hükümet yanlısı çevrelerin de medyanın da Sayın Öcalan'ın bu fedakar tutumunu bu yaklaşımını görmesi gerekiyor. Hem kullanılan dil hem kendisine yaklaşım, hem de oradaki koşulları itibariyle çok daha ciddi bir yaklaşımın olması kanaatindeyim. Bugün itibariyle Sayın Öcalan silahsız bir şekilde PKK'ye çekilin talimatı verdi şeklindeki bilgi yanlıştır. Fakat sürecin ilerlemesi konusunda da kendisi duruşunu sergiliyor" ifadesinde bulundu.
ELEŞTİRİLERİMİZ VAR
Kendisine Akil İnsanlar Komisyonu'na ilişkin değerlendirmeleri sorulan Demirtaş, "Akil İnsanlar Komisyonu ile ilgili bir çalışma yürütmüştük. 80'den fazla isim değişik çevrelerden öneri olarak bize ulaşmıştı. Biz bu isimleri ilgili çevrelere ilettik. Bir kısmını Sayın Öcalan'a geçen görüşmemizde de bu görüşmemizde de tartıştık. Hükümete de bu isimler konusunda bir bilgilendirmemiz oldu. Öngördüğümüz isimler listede yer almış değil ama biz yine de bu komisyonun vicdani, ahlaki bir sorumluluğunun olması gerektiğini, isimlerin temsiliyeti niteliğinden öte bu aşamadan sonra artık biraz da kendi geçmiş kimliklerinden sıyrılarak bütün toplumun vicdanını yakalayan bir pozisyon almalarını arzu ediyoruz. Bu komisyonun kurulmuş olması önemlidir. Sanıyorum pratikte ç alışmalar başladıkça da belki komisyonda değişiklikler olacaktır. Ama biz de Sayın Öcalan da bu komisyonun kurulmuş olmasını önemsedik. Çalışmalarını pratikte görmek lazım. Peşinen mahkum etmek doğru değil. Bazı isimler rahatsız edici olabilir. Bugüne kadar ortaya koydukları pratikle toplumun vicdanını temsil etmiyor olabilirler diye düşünülebilir. Ama barış sürecinde toplumsal desteği aşabilmek, arabulucu yapabilmek gibi görevleri olacak olan bu komisyonun farklı kesimlerden oluşmasında da fayda var. Çok içimize sinen de bir liste değil. Şimdiden çalışamaz duruma getirmek de yanlış olur. Eleştirilerimizle birlikte öneriler ve eleştirilerle geliştirmek daha doğru olur" dedi.
KOMİSYON ÖNEMLİ, GEREKÇESİ YANLIŞ
Parlamento'da kurulması teklif edilen komisyonla ilgili de konuşan Demirtaş, şöyle dedi: "Bu da önemli bir adımdır. Bu adımı görmezden gelmeyiz. Fakat komisyonu kuruluş gerekçesi son derece yetersizdir. Dili üslubu sürece uygun değil. Ortada bir terör sorunu değil bir Kürt sorunu var. Demokratikleşme sorunu var. Komisyonun kuruluş amacı terör sorunu ve bundan kaynaklı bir sorunları çözme şeklinde tariflenmiş. Ki biz bu tarife asla katılmıyoruz. Bu güne kadar sorunu asla terör sorunu olarak tanımlamadık. Bundan sonra da tanımlamayacağız. Fakat yine de bir meselenin Parlamento'ya taşınması ve Parlamento'da bir komisyonun kurulmasının oluşturulmasını çok önemsiyoruz. Sayın Öcalan da bunu ısrarla belirtiyordu. Bu konuda da bir mesafe kat ediliyor olması sürecin ilerleyebilmesi açısından önemlidir. Bu konuda da bazı yetmezlikler olabilir."
AKP DEVRİMCİ, İLERİCİ BİR PARTİ DEĞİL
AKP'den bir beklenti içerisinde olmaktan ziyade mücadele ile süreç içerisinde bütün bu gelişmeleri daha derinlikli hale getirmenin kendilerine bağlı olduğunun altını çizen Demirtaş, şöyle devam etti: "Daha önce de belirttik oturup izleme süreçleri değil, rehavet süreçleri de değil. Mücadelenin başka bir biçimidir. Sayın Öcalan Newroz'daki mesajında altını çizerek belirtmişti. Bu bir son değil başka bir başlangıçtır herkesin bu çerçeveden bakması lazım. Sanki AKP demokratik bir devrim yapacak ve altın tepki içerisinde bize sunacakmış da bunu yapmadığı için biz hayal kırıklığı yaşayacakmışızçasına gibi bir ruh haline giren çevrelerin buna dikkat etmesi lazım. AKP devrimci ilerici bir parti değildir. Bizler mücadele ile bugün bu noktaya geldik. Bundan sonra da hak ve özgürlükler konusunda ilerlemek istiyorsak, bütün kesimlerin, Alevisi, solcusu, kadını, erkeği, genci, yaşlısı, işçisi, köylüsü, Kürdü, Türkü, Ermenisi kim varsa hep birlikte hak ve özgürlükler için mücadeleyi yükseltmek derinleştirmek zorundayız. Yoksa AKP'den beklemek ve bu müzakerenin doğal bir sonucu olarak olası kesin sonuç olarak özgürlüklerin geleceğini düşünmek büyük bir yanılgı olur. Demokratik eylemi, büyütmek ve halkın üzerine düşen görevi öncüler olarak bu süreci örgütleyecek olanlar olarak bizler yürütmek zorundayız. Sayın Öcalan da temel yaklaşım budur."
ALEVİ, ERMENİ VE SÜRYANİ HALKLARINA YÖNELİMİ ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ
Öcalan'ın Alevi kesimlerine ilişkin görüşlerini de aktaran Demirtaş, "Özellikle de Alevi kesiminin Newroz mesajındaki bazı kısımlara dair yaklaşımlarını veya bu konudaki kaygılarına dair bazı açıklamaları oldu. Alevi halkına toplumuna özel selamlarını sevgilerini iletti. Bütün Alevilerin böyle düşünmediğini, bu mesajı böyle algılamadığını bildiğini; ama yine de bir tek kişi de yanlış anlamışsa bundan üzüntü duyacağını, Alevi kültürüne inancına saygısının sonsuz olduğunu, Kürt hareketinin de özgürlük hareketinin de Alevi inancının özgürlüğü için bugüne kadar uğradıkları soykırım ve katliamların hesabını sorulması için çok yoğun mücadele ettiğini, bundan sonra da asla Alevi halkına veya diğer inançlara, Ermeni halkına, Süryani halkına bunları ayrı ayrı belirterek, en küçük bir yönelimin, onların hak ve özgürlüklerini elinden alacak en küçük bir yönelimin asla kabul edilemeyeceğini ve olası demokratik bir ittifakın bu kesimler olmadan olamayacağının altını çizerek belirtti. Ucuz ve kara propagandalara hiç kimsenin kanmaması gerektiğini kendisinin bugüne kadar nasıl mücadele yürüttüyse de bundan sonra da son nefesine kadar aynı şekilde yürüteceğini, hiç kimsenin bu sürece güvensiz yaklaşmaması gerektiğini kendisinin ne yaptığını bildiğini, bugüne kadar yürütülen mücadelenin artık yeni bir aşamaya geçmesi konusundaki kararlı duruşunu ifade ederek, altını çizerek belirtti" diye konuştu.
Demirtaş, Öcalan'ın cezaevindeki bütün tutsaklara, tutuklu avukatlarına, kadınlara, genç kadın ve analara özel selam gönderdiğini söyledi.