Demirtaş: Adını kışlaya da verseler Roboski kapanmaz

Demirtaş: Adını kışlaya da verseler Roboski kapanmaz

Partisinin grup toplantısında konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoðan'ın Roboski katliamına ilişkin açıklamaları ile BDP'yi doðruladıðını söyledi. Demirtaş, "Başbakan Erdoðan, 'Ben de izledim o kişilerin kim olduðu anlaşılmıyor' diyor. Yani o kişilerin kim olduðunu bilmeden vur emri verdiniz. Uludere'deki kışlaya Recep Tayyip Erdoðan Kışlası adını verseler de bu dosya kapanmayacak. Biz onurumuz ile sana karşı direneceðiz bu katliam sayfasını kapatmayacaðız" dedi.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu. Grup toplantısına yarın greve gideceklerini açıklayan KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve beraberindeki heyet de katıldı. Demirtaş, dün gece toplu sözleşmelere ilişkin anlaşmazlık tutanaðının imzalandıðını ve KESK'in greve gitme kararı aldıðını hatırlattı. Cumartesi Anneleri'nin her hafta kayıpları aramak üzere oturma eylemi gerçekleştirdiklerini hatırlatan Demirtaş, "Türkiye'nin çok önemli sorunlarından birisi de kayıplar meselesidir. Bizler sadece özel günler veya haftalar tartışma konusu olduðunda hatırlıyoruz. Ama evladının başında bir dua okuyacak mezarı olmayan anne ve babalar açısından bir travmadır. Yıllardır oturma eylemi yapılıyor. Bunların 10 yılı AKP döneminde yapıldı. Ama bugüne kadar Başbakan kendileri ile bir defa görüşmüş ve onlara hakaret etmiştir. Ne savcıların etkili bir soruşturması var, ne de Parlamento'da girişimde bulunmamıza raðmen Hakikatleri Araştırılması Komisyonu'na dair hükümetin desteði var. Kayıp meselesi Türkiye'nin sınıfta kaldıðı utançtır" dedi. Demirtaş, kayıp meselesinin siyaset üstü insani bir durum olduðunu söyledi.

BAŞBAKAN GÖZ GÖRE GÖRE YALAN SÖYLÜYOR’

Her grup toplantısında sorumluları açıða çıkana kadar Roboski meselesini konuşmaktan bıkmayacaklarını söyleyen Demirtaş, "Bugün 146. gün. Nihayet Başbakan ilk defa konuştu. Bugüne kadar yapılan konuşmalar olayı savsaklamaktı. Dün bir kez daha ayakları yerden kesilince konuştu" dedi. Başbakan Erdoðan'ın Roboski'ye ilişkin açıklamasının önemli olduðunu söyleyen Demirtaş, aradan geçen 146 gün sonra BDP'nin tezlerinin Başbakan Erdoðan tarafından doðrulandıðını söyledi. Demirtaş, Başbakan Erdoðan'ın sözlerini okuyarak, "Biz AKP bu işin üstünü örtmeye çalışıyor diyorduk. Başbakan bunu itiraf ediyor. Bugüne kadar Başbakan'ın ve AKP yöneticilerinin aðzından özür kelimesi çıkmamasına raðmen göz göre göre yalan söylüyor. Demek ki AKP bu işin üstünü örtmeye çalışıyor tezimiz doðruymuş" diye konuştu.

‘AKP’YÝ AKLAMAYA ÇALIŞANLARA SORUYORUM: NE OLDU?

Demirtaş, "Başbakan Erdoðan, 'Ben de izledim o kişilerin kim olduðu anlaşılmıyor' diyor. Yani o kişilerin kim olduðunu bilmeden vur emri verdiniz. AKP'nin bu katliamı sahiplendiðini belirtiyorduk. AKP'li yazarlar 'bu AKP'ye karşı bir tuzaktır' diyorlardı. Günlerce bunu köşelerinde ve televizyonda işlediler. Başbakan ne dedi 'Uludere'de bize kurulmuş bir tuzak yoktur' dedi. Kraldan daha çok kralcı geçinenler ne oldu. AKP'yi aklamaya çalışanlara soruyorum: Ne oldu? 'Ýstihbarat bizim, uçak bizim, biz vurduk' diyor daha ne desin. Hatta o kadar öfkeleniyor ki göðsünü gere gere bizim istihbaratımızdır diyorlar. AKP'yi kurtarmaya çalışan aydınlar, yazarlar, gazeteciler elinizi vicdanınıza koyun. Bakın genel başkanınız ne diyor. Siz onu halen aklamaya çalışıyorsunuz" şeklinde konuştu.

‘BAŞBAKAN DOSYAI GÖRMÜŞ ONA GÖRE KARAR VERÝYOR’

Kendilerinin AKP'nin vur emrini verenleri koruduðunu daha önce söylediklerini hatırlatan Demirtaş, Başbakan Erdoðan'ın ise buna karşılık "Bu iş Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak" dediðini belirterek, "Başbakan dün ne diyor yetki bizde idi biz yetkiyi verdik onlar da samimiyetle görevlerini yaptılar. Şimdi derin devlet, derin akıl nedir daha iyi anlaşılıyor. Başbakan sürekli konu yargıdadır diyordu. Şimdi ne diyor bu bir hatadır diyor. Yani hukuki bir tespit yapıyor. Ortada hata olduðuna dair bir karar var mı? Başbakan demek ki gizlilik kararı olan dosyayı görmüş ona göre karar veriyor" ifadesinde bulundu.

Demirtaş, mahkemenin vermesi gereken kararı Başbakan Erdoðan'ın verdiðini ve dosyayı kapattıðını söyleyerek, "Başbakana raðmen bu hata deðil kasıt diyebilecek özel yetkili yürekli bir mahkeme var mı bu ülkede. Başbakan kendini yargı yerine koydu. Tazminatı verdik bu işi fazla suiistimal etmeyin kapatın gitti diyor Başbakan. Katliama karşı haysiyeti olanlar en azından soruyor bu katliamı kapatmaya gücü yetecek mi? Yetmeyecek mi bu hükümetin. Herkes bunu soruyor" ifadesini kullandı.

AKP’LÝ KÜRTLERE SESLENDÝ

Demirtaş, geçmişte aynı yöntemin kullanıldıðını ve katliamların kapatıldıðını belirterek, AKP'ye oy verenlere seslendi. Demirtaş, "Bunun için mi oy verdiniz. Partiniz hükümete geldiðinde 34 yurttaşı katletsin sonra üstünü kapatsın diye mi oy verdiniz? AKP'deki Kürtlere soruyorum. Dün genel başkanınızın yaptıðı açıklamadan sonra o partide daha ne kadar kalmayı, bu katliama daha ne kadar ortak olmayı düşünüyorsunuz. Bir tarafta 34 cenaze var bir tarafta da rant var. Gözlerimiz üstünüzde. Biz BDP'ye gelin demiyoruz. Biz onurun rant ve talandan üstün olduðuna dair bir tavır ortaya koyun diyoruz" dedi. Demirtaş, silahlı pradetör alınması için ABD ve Pakistan'da pazarlık yapıldıðını söyleyerek, "Ne yapacaklar bunu ekin mi biçecekler. Kan alacaklar bununla. Kan pazarlıðı budur. Bunu görün. Bu çaðrım AKP'de vicdanı olan herkesedir" diye konuştu.

‘ERDOÐAN ADINI KIŞLAYA SERSELER DE BU DOSYA KAPANMAZ’

Roboski dosyasının kapanmayacaðını söyleyen Demirtaş, "Uludere'deki kışlaya Recep Tayyip Erdoðan Kışlası adını verselerde bu dosya kapanmayacak. Biz onurumuz ile sana karşı direneceðiz bu katliam sayfasını kapatmayacaðız" ifadesinde bulundu. Başbakan Erdoðan'ın uçaða bindiði zaman Türkiye'nin en önemli gündemlerine ilişkin deðerlendirmelerde bulunduðunu bunun gündem dışı çarpıtma olduðunu söyledi. Demirtaş, günlerdir "BDP eşcinsel evlilik istiyor ondan anayasa görüşmeleri tıkandı" diye yaygara koparıldıðını söyleyerek, "Ortada eşcinsel evlilik tartışması yok. Biz insan olan hiç kimse ayrımcılıða tabi tutulamaz diyoruz. Bu uluslararası bir metindir. Ýstanbul Sözleşmesi ortadadır. Bunu AKP istedi. Bizim önerdiðimiz madde bire bir burada yazılıdır. Ama biz önerince konuyu çarpıtarak 'anayasa tartışmaları tıkandı' diyorlar. Ýnsanlar etnik kimliði, dini, inancı ile ayrımcılıða tabi tutulmasın diyoruz. Bunu yazamayız diyorlar. Ama daha önce bunları çıkarmışsın" diyerek bunların yer aldıðı metinleri gösterdi.

‘ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA ÝSTEYEN TEK PARTÝ BDP’DÝR’

'Demirtaş, AKP'nin anayasa tartışmalarında yürüttüðü tarzın "ilkesiz" olduðunu söyleyerek, "Kendi ilkesini çiðneyen bir parti ile biz anadilde eðitimi, özerkliði, hukuk devletini nasıl konuşacaðız. O masa sivil anayasa masasıdır. O masada özgürlükçü anayasa isteyen tek parti BDP'dir. Ýlkesiz bir tartışma yapıyorlarsa biz onları masadan kalkmış sayacaðız. Bu nedenle Erdoðan'ın 'Anayasa istiyoruz' sözü samimiyetsizdir. Yol temizliðini defalarca söyledik. Ýfade özgürlüðü, basın özgürlüðü, örgütlenme özgürlüðü önündeki engeller kalkmadan neyi tartışacaðız dedik. Hiçbirisi dikkate alınmadı" dedi. Türkiye'de insanların bir pankarttan 10 yıla yakın cezalar aldıðını söyleyen Demirtaş, sadece BDP'liler deðil, AKP'ye muhalif herkese bunu yapıyorlar dedi.

‘POLÝS FEZLEKE HAZIRLIYOR, SAVAVCI SONRA ONU UYGULUYOR’

AKP hükümeti döneminde çıkarılan yasalardan dolayı sanıkların ilk 24 saat avukatları ile görüşemediklerini söyleyen Demirtaş, "Bu sürede tehdit ve şantaj yapılıyor sonra avukatlar çaðrılıyor. Polis fezleke hazırlıyor savcı sonra onu uyguluyor. Savcının yaptıðı bir iş yok. Polis hazırlıyor savcı dava açıyor. Polis kim hükümetin emrindeki memur. Nereye baðlı malum bakana baðlı. O bakandan adalet çıkar mı? Böyle işliyor işte mahkemeler. Türkiye'de bu işler böyle yürütülüyor" diye kaydetti.

‘KÝMSE ADALET VATANDAŞI KORUYOR DEMESÝN’

Demirtaş, BDP'ye ilişkin hakaret eden yayınlara ve derneklere ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını ancak hepsine ilişkin savcıların "Kovuşturmaya yer yok" kararı verdiklerini hatırlatarak, "Bütün internet sitelerinde partimize küfür ediliyor. Bir tanesiyle ilgili soruşturma açmadılar. Arkadaşlar suç duyurusunda bulundu bir şey çıkmadı. Bu kadar hukuka uygun davranan savcılar Cihan Kırmızıgül'e ne yaptılar tek puşiden 33 yıl verdiler. Sadece kendi işini yaptıðı için 100'den fazla tutuklu gazeteci yargılanıyor Türkiye'de. Hiç kimse adaletin vatandaşı koruduðunu söylemesin. Türkiye'de karakola düşmek zulmün kucaðına düşmektir" dedi. Balıkesir'de tutuklanan öðrencilere savcının sorduðu soruyu okuyan Demirtaş, "Savcı öðrenciye 'Bol mayonezli yiyelim demişsin' diye soruyor. Bunun ardından Roboski Katliamı anmasına niye katıldın diye soruyor. Ben savcıya soruyorum. Sen bu katillerin niye ortaya çıkarılmadıðını açıkla. Yüreðin yetiyorsa ona hesap sor. Bu yargının içine düştüðü rezaletin daniskasıdır" ifadesini kullandı.

KESK GREVÝNE DESTEK

Demirtaş, Türkiye'de yaşanan baskı ortamında demokratik ve sivil bir anayasanın çıkamayacaðını söyledi. KESK'in yarın greve gideceðini hatırlatan Demirtaş, emekçilerin haklı nedenlerle greve gittiklerini söyledi. Demirtaş, referandum çalışmaları sırasında Başbakan Erdoðan'ın her yerde toplu sözleşme hakkından dem vurduðunu söyleyerek, "O anayasa deðişikliðinin pratikte ezilenler açısından hiçbir olumlu deðişikliðe yol açmadı. Dönemin hükümet sözsüsü zaten Memur Sen ile uzlaşmayı söylemişti. Ortada toplu sözleşme masası yok. Seyirlik tiyatro masası var. Bir de buna alet olmayan onurlu emekçiler var. Yarın grevdeler biz de onların yanında olacaðız" diye konuştu. Hükümetin, memur zamlarına ilişkin önerdiði teklifi eleştiren Demirtaş, "Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesiyiz diyordunuz. O kadar çok ürüne zam yaptınız. Ama emekçilere teklif ettiðiniz zam ise komedidir. Hani yüzde 8,5 büyümüştük. Yüzde 1 fazla zam versek kriz yaşarız diyorsunuz. Demek ki ortada aldatmaca var" ifadesini kullandı.

ERDOÐANIN MAL BEYANI

Demirtaş, hükümetin ABD ile yaptıðı 3 adet kobra tipi helikopterin maliyetinin yaklaşık 1 milyar TL olduðunu ancak 4,5 milyon kamu çalışanının 3 helikopter etmediðini söyleyerek, "Hükümet 'ben memura verirsem kriz doðar' deyip toplu sözleşme görüşmelerinin üstünü örtmeye çalışıyor" diye vurguladı. Erdoðan'ın 1994 yılında belediye başkanı olduðunda bulunduðu mal beyanı ile bugün bulunduðu mal beyanı arasında 730 kat fark olduðunu söyleyerek, "3 trilyona yakın nakit parası var. Ýmam Hatip yerine ticaret lisesinde okumuş gibi görünüyor. Sen hangi ara bu kadar mal edindin. Hedef 2023 diyor. Bu hesaplara göre Başbakanın 2023 hedefine göre 449 kat daha artacak. Bu ortada iken memura yüzde 1 bile fazla veremeyiz diyorlar" dedi. Demirtaş, konuşmasının devamında ise emekçilerin taleplerini sıralayarak, taleplerin özgürlükçü talepler olduðunu söyledi.

ANF NEWS AGENCY