Demirtaş: Bu savaş bitmelidir

Demirtaş: Bu savaş bitmelidir

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Daðlıca’daki çatışma ardında çift taraflı olarak silahların susmanı isterken, “Diyalogu, müzakereyi, sorunları konuşarak çözmeyi ihanet sayanlar da, elinde güç olmasına raðmen baskıyı kullananlarda bu ölümlerden sorumludurlar. Bu savaşı durdurmak ve bitirmek dışında seçeneðimiz yoktur. Bu savaş bitmelidir” dedi.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptıðı konuşma ile gündemdeki gelişmeleri deðerlendirdi. Grup toplantısını Sivas katliamında katledilenlerin yakınları ve Alevi kurum temsilcileri de izledi. Demirtaş, Hakkari'nin Daðlıca (Oramar) bölgesinde yaşamını yitiren askerlerin ailelerine başsaðlıðı diledi. Demirtaş, PKK'nin her türlü silahlı eyleme son vermesini, devletin de askeri operasyonları durdurmasını istedi. Demirtaş, "Diyalogu müzakereyi sorunları konuşarak çözmeyi ihanet sayanlarda, elinde güç olmasına raðmen baskıyı kullananlarda bu ölümlerden sorumludurlar. Bu savaşı durdurmak ve bitirmek dışında seçeneðimiz yoktur. Bu savaş bitmelidir. Öfke ve nefret yerine ortak aklı öne çıkarıp barışı savunmak zorunda olduðumuz günlerdeyiz" dedi. Konuşmasının devamında Mersin'de yapılan Alevi çalıştayına deðinen Demirtaş, "Bizler Alevi yurttaşlarının eşit yurttaşlık temelinde çözümüne ilişkin tartışmak istedik. Konuyu birinci elden sorunu yaşayanların önde gelenleri ile konuşarak tartıştık. Bundan büyük bir güç aldık" dedi.

2 TEMMUZ’DA SÝVAS’TA OLACAÐIM

Demirtaş, 2 Temmuz günü Sivas'ta yapılacak olan katliam anmasına kendisinin de katılacaðını belirterek, 2 Temmuz günü Sivas'ta yapılacak olan katliam anmasına katılım çaðrısı yaptı. Demirtaş, Sivas katliamına sadece Alevi yurttaşların tepki göstermesinin yetmediðini söyleyerek, "Sünni kardeşlerimizde oraya gelmedi. Bu katliamda Alevilerin yalnız katledilmediðini göstermeliyiz. Herkesten fazla suni Müslümanların bu katliamı kabul etmediðini net bir şekilde ortaya koymaları gerekmektedir. Yaşanan bütün katliamlarının ortaðı olmayacaðımızı bu tutum ile ortaya koyabiliriz. Katliamlara karşı samimi bir tavır Alevi sorunun çözümünde kolaylaştırıcı olacaktır" dedi.

DEVLETÝN ALEVÝLÝÐÝ TANIMLAMA HAKKI YOKTUR

Tarihsel önyargıların kırılmasının bir aşama olduðunu, ancak yeterli olmadıðını söyleyen Demirtaş, Alevi yurttaşların temel haklarının da anayasal güvence altına alınması gerektiðini söyledi. BDP'nin Alevi yurttaşların haklarının savunucusu olduðunu söyleyen Demirtaş, "Bu konuda en fazla sorumluluk hisseden bizleriz. Bu konuda tereddütsüz bir yaklaşım gösteriyoruz. Aleviliðin devlet tarafından tanımlanmasını kabul etmiyoruz. Ýnsanların inancının sınırlarının, kutsal mekanlarının diyanet veya devlet tarafından belirlenmesine onay vermeyeceðiz. Devletin buna hakkı yoktur. Devlet ancak buna saygı duyar bunun koşullarını yaratır bunun ötesinde bir şeye karışamaz. Yeni Anayasa'da bu talepler yer almalıdır" ifadesini kullandı. Demirtaş, Alevi yurttaşların taleplerinin demokratik ve meşru olduðunu söyledi. Anayasa ve yasalar deðişmeden yapılması gerektiðinin de olduðuna dikkat çeken Demirtaş, "Ders kitaplarında ve medyada Alevilere yönelik dilin terk edilmesi gerekiyor. RTÜK çalışıyorsa bu konuda daha hassas olmalıdır. Hükümet 'Alevi çalıştaylarına' raðmen bunlara çözüm bulamadı. Hükümet'in çalıştayları ortaya çıkan Alevi yurttaşların enerjisini boşaltmaktan başka bir şey deðildir" dedi. Demirtaş, ayrıca Sivas katliamı davasının kapanmasına BDP olarak izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

CEZAEVLERÝNDEKÝ DURUM SURÝYE’DEKÝLERDEN DAHA VAHÝM

Demirtaş, Urfa Cezaevi'nde katliam yapıldıðını belirterek, her hafta yaptıkları grup toplantısında cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini anlattıklarını, ancak bunun görmezden gelindiðini söyledi. Demirtaş, "Yüzlerce defa genel kurulda dile getirilmiş bir konu ile ilgili hiçbir adım atılmadı. Ana muhalefet partisi de bunları ortaya koydu. Sonuç? Urfa'da 15 kişinin diri diri yakılmasıdır. Cezaevlerindeki durumun Suriye'deki cezaevlerinden daha vahimdir. 10 kişinin kalması yerde 30 kişi kalıyorsunuz yıllarca. Hücrenin içinde adım atacak yer yok. Orda nefes alacak oksijen yok. Ýçerde nefes alamıyorsunuz. Canlı canlı fırının içine konulmuş bekletiliyorsunuz. Oralar işkence hanedir, mezardır. Türkiye'de yanmayan cezaevi yok. Sadece Urfa'dan cenaze ve duman çıktı. Oradakiler insandır. Hangi kanuna hangi hukuka göre bunu yapıyorsunuz. Aylardır niye tutuklu olduðunu bilmeyen insanlar var orada" dedi.

NE YANGINI ÝSYAN ÇIKTI ÝSYAN!

Demirtaş, yapılanların insanlık suçu olduðunun altını çizerek, "Onlar her gün orda işkence görüyor. Daha kaç insanın yanması lazım. Cezaevinde yangın çıktı diyorlar. Ne yangını? Ýsyan çıktı isyan. Ýnsanlar onursuzluðu kabul etmiyor. Kendini yakıyor. Çareyi ise yeni cezaevinde görüyorlar. Dalga geçer gibi. Rezalete bakar mısınız? Yargılamaya gücünüz yetmiyorsa niye tutukluyorsunuz? Ne adaletinden söz ediyorsunuz. Adalet Bakanı istifa eder mi etmez mi kendi şerefi bilir. Sistem iflas etmiş. Komple hükümet istifa etse ne olur. Komple çözmüş bir sistem var" dedi.

URFA HALKINA ÇAÐRI

Urfa Cezaevi'nde yaşananların açık bir devlet katliamı olduðunu söyleyen Demirtaş, "15 insanı katlettiniz. Ortada yanlışlıkla çıkmış bir yangın falan yok. Merkez medyayı da anlayamıyoruz. Ýsyanı görmezden geliyorlar. Bunu teşhir etmezseniz insanlar ölmeye devam edecek. O insanların ölümü hak ettiðini ima eden yayınlar yapılıyor. Urfa halkına sesleniyorum. 10 tane AKP milletvekili seçtiniz tek biri konuşamadı. Bize karşı 6 Kürt vekil konuştu. Hadi bakalım. Urfa milletvekili çıksın bu utançla ilgili konuşsun. Urfa halkı görsün bunları size ve bize verdikleri kıymet bu kadar. Her gün ölerek mi anlayacaðız. Roboski'de görmedik mi? Urfa aynısıdır işte. Urfa Valisi BDP ile uðraşmaktan orda insanlık adına yapacak bir şeye zaman bulamıyor. Komplo operasyon yapmaktan zaman bulamıyor. Utanmıyor musun orda polis ve asker eliyle işkence yaptırıyorsun" diye kaydetti. Urfa Cezaevi'nde yaşananların geçiştirilecek bir konu olmadıðını belirten Demirtaş, "Nereye kadar AKP'ye yandaşlık yapacaklar. Aydınlar, yazarlar bunları eleştirmeyecek mi? Bu ölümleri durduracak vicdanlı insanlar çıkmayacak mı? Kaç kişinin ölmesi lazım. Süre nedir? Sınır nedir? Bıçak kemiði kesmiş durumda. Cezaevlerinde yaşanan faşizme isyandır. Bu faşizme karşı halk kendini yakıyor. Siirt'te konsere atılan sloganlara tahammülsüzlükten oradaki insanlara işkence yapıldı. Aynı zihniyet. Gazla, copla saatlerde müdahale ettiler. Bu nasıl bir düşmanlık hissiyatıdır. Halk ile oynamayın artık Urfa'daki yangın hepinizi yakar" dedi.

CPT HEYETÝ TÜRKÝYE’DE, BÝZ DE BAŞVURUMUZU YAPTIK!

Urfa Cezaevi'nden Şakran Cezaevi'ne yapılan sürgünleri eleştiren Demirtaş, "Orası zaten işkencehanedir. CPT heyeti Türkiye'de, bizde başvurumuzu yaptık. Ya bu insanları niye sürüyorsunuz. Serbest bırakın. Bu insanlar ceza bile almamışlar. Hızlı bir yargılama ile insanlar serbest kalmalı iken nakillerle çözeceklerini yutturmaya çalışıyorlar. Van Belediye Başkanı daha karar kesinleşmeden görevden alındı. Tezgah önceden bellidir. Gardiyan bile biliyor Bekir Kaya'nın tutuklanacaðını. Adil yargılamaya bak. Biz bu bakana bakan mı diyeceðiz. Van halkı mücadelesi ile bakanın ve mahkemenin meşruiyetini tanımadıðını gösterdi" dedi. Demirtaş, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerinin dün kendilerini ziyaret ettiklerini belirterek, "Biz barış istiyoruz bundan dolayı o komisyondayız. 8 bin arkadaşımız, milletvekilimiz tutuklu biz halen bu komisyondayız. Niye? Samimi olduðumuz içindir. Meclis Başkanı ve komisyon üyelerine ziyaretlerinden dolayı gene teşekkür ediyorum. Uzlaşma Komisyonunun dışında faşizan havanın sürdüðünü de unutmayacaðız. Yol temizli yapılmadan siyasetin önünü açmadan yeni anayasanın zor olacaðını unutmayacaðız" dedi.

BDP BÝR YIL ÝÇÝNDE MECLÝS’E 200 ARAŞTIRMA ÖNERGESÝ VERDÝ

Demirtaş, 12 Haziran seçimlerinin üzerinden 1 yıl geçtiðini söyleyerek, 1 yılda yaptıklarının halkın taktiri olduðunu belirtti. Demirtaş, "Bu güne kadar hiçbir muhalefet grubunun gösteremediði performans ile denetim ve yasama performansına katıldıðını söyledi. 1 yıl içinde Meclis'e 200 araştırma önergesi verdi. 62 kanun teklifi verdik. Her biri Türkiye'nin en önemli konularına dairdir. Meclis kürsüsünde her gün onlarca defa söz alarak konuştuk. 672 fezleke hazırlandı, BDP ve blok milletvekilleri hakkında. Tabi ki bunlar yeterli midir? Elbette ki deðildir. Son 5 yıldır en etkili faaliyeti yapıyoruz ama biz her şeyden önce kendimizi eleştiriyoruz. Çünkü halkımız daha büyük şeyleri hak ediyor. Aðır bedeller ödeyerek bize temsiliyet verdiler. Milletvekilliðini bir statü olmadıðını gösterdik biz. Arkadaşlarımız yaşamın her yerinde halkın kendisi olduðunu söyledi. Son 1 yıldır arkadaşlarımız ortaya koyduðu tavır Türkiye'de milletvekili algısını yerle bir etmiştir. Milletvekilliði makam olmaktan çıkmış hizmet mevkii olmuştur. Biz halkın ta kendisiyiz. Biz elitlerin deðil halkın milletvekili olabileceðini gösterdik. Evden çıkan kadının da işçinin de milletvekili olabileceðini gösterdik" dedi.

AKP MÝLLETVEKÝLLERÝ ÝHALE PEŞÝNDE KOŞTU

Demirtaş, yaşananlara karşın ayakta olmalarının nedeninin dilenerek deðil direnerek gelmeleri olduðunu söyleyerek, "Bundan sonra 1 adım gideceksek aynı şekilde yürüyeceðiz. Daha fazla çalışacaðız özgürlüðe her gün daha fazla yaklaşacaðız. Biz her gün meydanlarda barış istiyoruz diye coplanırken, AKP milletvekilleri ihale peşinde koştu. Bize karşı konuşan AKP vekilleri Roboski'ye karşı bir şey deseydi de ciðerimizi yeseydi. Biz onuru, emeði, kimliði ve duygusu ile insanız her şeyden önce. Bize zaman zaman AKP sözcüleri 'minnet duymamız' gerektiðini söylüyorlar. 12 Eylül darbesinden bu yana faşizme karşı direnerek bir halkı kendi küllerinden doðuran bu mücadeledir. Minnet duyacaksak bu mücadeleyi yürütenlere duyarız. Biz sana niye minnet duyacaðız. Hatip Dicle'nin milletvekilliðini gasp ettiðiniz için mi? 8 bin arkadaşımızı tutukladıðınız için mi? Roboski'de savaş uçakları ile çocukları parçaladıðınız için mi size minnet duyacaðız. Biz ancak direnenlere minnet duyarız. Biz onların temsilcisiyiz çünkü. Ýşte o kahramanlara minnet duyacaðız" diye kaydetti.

BÝRBÝRÝMÝZE DÜŞECEÐÝMÝZÝ SANANLAR AVUÇLARINI YALARLAR

"Özgürlüðün bedeli yaşadıklarımızı olacaksa biz bunu ödemekten geri durmayacaðız" diyen Demirtaş, "Bizi kafa karışıklıkları ile birbirimize düşüreceklerini sanıyorlarsa avuçlarını yalarlar. Biz feleðin çemberinden geçerek buraya geldik. Arkadaşlarımız nasıl bir halkı temsil ettiðini biliyor. Kimse bu ucuz politikaya girmesin. Bizim duruşumuzdan ezilenler heyecan duyacak faşizm uygulayanlarda korku duyacaklar" dedi.