BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürtçenin seçmeli ders olarak haftada iki saat verilebileceði açıklamalarına tepki göstererek, "Kürtler ayrı bir halk ve ayrı bir ulustur. Asla seçmeli ders kabul etmeyecektir” dedi. Demirtaş, “Eðer Kürtçe seçmeli ders verilecekse asimilasyon politikalarının kaldırılması için, batıda Türklere verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Dün Hakkari'de çeşitli incelemelerde bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Hakkari milletvekilleri Adil Kurt ve Esad Canan'la birlikte Yüksekova'ya geçti. Demirtaş ve beraberindekiler Yüksekova girişinde bulunan Şakitan Köprüsü'nde aralarında belediye başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, BDP il ve ilçe örgütü temsilcilerinin de aralarında bulunduðu çok sayıda araçlık konvoyla karşılandı. Daha sonra Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Oslo Oteli önüne gelen Demirtaş, binlerce kişi tarafından karışılandı. Ýlçe merkezinde halkla yürüyen Demirtaş daha sonra Eski Cezaevi Kavşaðı'nda kitleye seslendi. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın posterleri, PKK ve Konfederalizim bayraklarının açıldıðı alanda son zamanlarda yaşamını yitiren HPG'lilerin posterleri de açıldı. Ýlçede ilk kez bir karşılamada kepenk kapatmayan esnaf, yerlerine çocuklarını bırakarak konuşmayı dinlemeye geldi. Barış Anneleri'nin en önde bulunduðu alan sarı, kırmızı ve yeşil renklerle süslendi. Polis ilçede yoðun önlem almasına raðmen kitlenin bulunduðu alandan uzak kalmayı tercih etti.
‘AKP SANDIKTAN ÇIKAN ÝRADEYÝ YOK SAYDI’
Kitleye seslenen Demirtaş, son seçimlerde Hakkari ve ilçelerinde açılan sandıklarla dünyaya bir mesaj verildiðini belirterek, seçimlerle 90 yıllık faşizan sömürgeci rejimin sandıða gömüldüðünü dile getirdi. AKP'nin devletle birlikte Hakkari'de iflas bayraðını çektiðini söyleyen Demirtaş, "Oslo ve Ýmralı'da müzakereler yapılıyordu. Biz çözümün olması için bütün irademizle destek verdik. Ancak seçimden hemen sonra hükümet verdiðimiz desteði görmemezlikten geldi. AKP sandıktan çıkan iradeyi yok sayarak belki 30 yıllık savaşı durdurabilecek bir fırsatı kaçırdı. Yeni hükümet sandıktan çıkan sonuçlarla ilk olarak Hatip Dicle'nin vekilliðini gasp etti. Ýradeyi tanımayarak siyasi gaspçı Oya Eronat'ı milletvekili olarak seçtirdi. Daha sonra tutuklu vekiller tüm itirazlarımıza raðmen serbest bırakılmadı. Seçimden sonra AKP'nin verdiði mesaj siz seçersiniz biz tutuklarız oldu. Bu yöntem 100 yıldır devam ediyor ve halen de devam ediyor" diye konuştu. Kürt halkına yönelik katliamcı zihniyetin halen sürdüðüne de vurgu yapan Demirtaş, "Kürt halkı üzerindeki baskı ve zulüm olmamış gibi Kürt halkı ve BDP'yi savaş yanlısı kandan yana eli kanlı katil olarak lanse ediyorlar. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi geliştirerek, Öcalan'ı halkından koparmaya çalışmaktadırlar" dedi.
‘TÜRK HALKI KÜRT HALKINA DÜŞMAN EDÝLDÝ’
AKP hükümetinin savaş politikalarında ısrar ederek Roboski katliamını gerçekleştirdiðini, sokakta çocukları katlettiðini, Türk yargısı ve medyası ile Türk halkını Kürt halkına düşman ettiðini belirten Demirtaş, AKP'nin yarattıðı yargıyla Kürt siyasetçilerinin hatta 90 yaşındaki annelerin bile cezaevine atıldıðını dile getirdi. Demirtaş, "Kürt halkı için bu kadar baskı aracı haline getirilen yargı kendisine yüklendiði zaman ise yargı kendi içinde devlet olmuş diyorsun. Ve yasal düzenlemeler yapıyorsun. Yani kendisine dokunduðu zaman isyan eden, Kürtlere imha dayatan bir sisteme destek veren bir Başbakan vardır" diyerek, "Senin özel mahkemelerin milletvekilleri, belediye başkanları, gençleri tutuklayacak, ama sana dokunduðu zaman isyan edeceksin. Bu düşman yasası, düşman hukukudur. Eðer sen Kürt halkını düşman görüyorsan bunu çık açıkla. Biz de beraber yaşayıp yaşamadıðımızı bilelim" ifadesinde bulundu.
‘KÜRTLER ASLA SEÇMELÝ DERS KABUL ETMEYECEKTÝR’
Başbakan Erdoðan'ın dün dile getirdiði 2 saatlik Kürtçe seçmeli ders açıklamasına da sert tepki gösteren Demirtaş, şöyle devam etti: "Kürtler ayrı bir halk ve ayrı bir ulustur. Sen kendi bölgende seçmeli ders kabul etmiyorsan neden Kürtler etsin ki. Sen Kürtleri vatandaş olarak görmüyorsun, Kürtlere düşman hukuku uyguluyorsun, elbette ki itiraz edeceðiz konuşacaðız. Haftada iki saatlik seçmeli ders olacak deniliyor. Ben anneden doðduðum zaman seçme hakkım oldu mu ki anadilimde seçmeli ders olsun. Eðer seçmeli ders uygulanacaksa Türklere batıda asimilasyon politikasına karşı Kürtçeyi seçmeli ders olarak ver. Yoksa Kürt halkı asla seçmeli dersi kabul etmeyecektir. Kürtler bir halktır bir ulustur. Sen kalkacaksın bir halkı asimilasyondan geçireceksin sonra 2 saatlik seçmeli ders vererek bu asimilasyon sürecini tamamlayacaksın. Bunu asla kabul etmeyeceðiz." Kürt dili üzerindeki asimilasyon politikalarının bir günde bitmeyeceðini de belirten Demirtaş, "90 yılda yasakladıðın bir dili bir günde çözemezsin. Bunun alt yapısını oluşturmak zorundasın. Bunun bütün boyutlarını oluşturmak zorundasın. Matematiðini, kimyasını oluşturacaksın, yani bütün alt yapısını oluşturacaksın. Bu ancak bir iki senede oturacak bir sistem olacaktır. Öyle kalkıp haftada iki saatlik ders ve TRT şeş'i kullanarak bununla yetin diyeceksin. Kusura bakma bunu kabul etmeyeceðiz. Bu halk esir deðildir. Biz şunu söylüyoruz Kürdistan'a top asker yıðacaðına bunları geri çek, öðretmen gönder, karakol yapacaðına karakolları iptal et onun yerine Kürtçe okullar yap. Bizim talebimiz anasınıfından üniversiteye kadar Kürtçe eðitimdir" diye konuştu.
‘BU HALK KÝMSEDEN KORKMADI VE KORMAYACAKTIR’
"Türk dilini geliştirmek için olimpiyatlar düzenliyorsun Kürtçe diline tahammül etmiyorsun" diyen Demirtaş, sorunun çözümünü şöyle dile getirdi: "Bir halkın dilini haftada iki saate sıðdırmayacaksın. Ankara'dan vali ve kaymakam atamasından vazgeçeceksin. Tutukluları serbest bırakıp özerklik hakkını tanıyacaksın. Ýşte sorunun çözümü budur. Bu şekilde barış gelecektir. Bizi sürekli bölücülükle itham etmekten vazgeçeceksiniz. Biz bölmüyoruz iki halkın eşit haklarda yaşamasında ısrar ediyoruz." Başbakan Erdoðan'ın her mikrofonu eline aldıðında BDP'yi ve Kürt halkını hedef aldıðını belirten Demirtaş, "Tayip Erdoðan her mikrofonu eline aldıðında bizi hedef gösteriyor. PKK'nin korkusundan AKP'ye destek vermiyorsunuz diyor. Bu halka hakarettir. BDP ve Kürt halkına korkaksınız diyor. Aslında bu onların korkaklıðıdır" şeklinde konuştu.
Kenan Evren'in katliamlarından korkmayan Kürt halkının asla AKP'nin uygulamalarından da korkmayacaðını sözlerine ekleyen Demirtaş, "Kürt halkı her katliama karşı direniş sergiledi. Hiçbir zaman korkmadı. Kürt halkının korkma zamanı deðildir. Ýleri çıkma zamanıdır. Bakın Mazlum Doðan aşırı baskı altında dışarıda halk desteði olmadan tek başına direniş meşalesini yaktı. Eðer o direniş olmasaydı bugün bu halk bu meydanda olmazdı, ben buradan size hitap edemezdim. Kürt halkı gösterilen direnişle bugüne geldi. Gever halkının gösterdiði direnişle bu alanlardayız. Gever hiçbir zaman diz çökmedi. Amaç Gever üzerinde bir halka diz çöktürmekti. Ama bunu başaramadılar. Biliyorlar Gever direndikçe Kürtler direniyor. Gever şu ana kadar 600 tutuklu, bine yakın sürgün vermiştir. Bine yakın kişi aranıyor. Ancak Gever halkı asla geri adım atmadı ve faşizm üzerine kararlı bir şekilde yürüdü" dedi.
Demirtaş, konuşmasından sonra geçtiðimiz günlerde yaşamını yitiren HPG'li Cengiz Özek, Özek'in cenaze töreninde öldürülen Özgür Taşar ile cezaevinde yakalandıðı kanser hastalıðından sonra taburcu edilen ve hastanede yaşamını yitiren BDP eski Ýlçe Başkanı Şahabettin Tamur'un ailelerine taziye ziyaretlerinde bulunmak üzere alandan ayrıldı.