Demokratik kesimler Lice için harekete geçmeli
Lice’ye saldırıların şiddetlenerek arttığına dikkat çeken HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan Lice’nin bombalanmasının durdurulması için demokratik kesimlere harekete geçme çağrısında bulundu.
Lice’ye saldırıların şiddetlenerek arttığına dikkat çeken HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan Lice’nin bombalanmasının durdurulması için demokratik kesimlere harekete geçme çağrısında bulundu.
Yandaş medya tarafında ‘esrar operasyonları’ olarak lanse edilen talan ve imha saldırıları sonucunda yangın yerine dönen Lice’de toplamda 39 köyde ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle hak ihlalleri had safhaya ulaştı.
Türk ordusu tarafından Amed’in Lice ilçesinde başlatılan ve AKP hükümeti tarafından tarihin en büyük operasyonlarından biri olarak adlandırılan yıkım ve imha saldırılarına tepki gösteren HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, “Bu saldırılara tarihin en büyük operasyonu deme sebepleri yaklaşık 17 bin kişilik bir militer gücün şu anda yasak ilan edilen 39 köyde bulunmasıdır. Şüphesiz ki bu korkunç bir rakam çünkü 90’lı yıllarda bile 17 bin askerlik bir güç ile 39 köylük bir alana operasyon yapılmadı. Peki neden Lice’ye karşı böyle bir yönelim söz konusu? Hükümet bunu çok uzun bir zamandan beri Lice’de ekilen Hint Kenevirine bağlıyor. Elbette ki bunun bir karşılığı var. Lice’de Hint Keneviri ekildiğini herkes biliyor fakat söz konusu durum bu sene ile sınırlı değil. Uzun yıllardan beri Lice’de ekilen Hint Keneviri devletin bilgisi ve desteği dahilinde biçilip, sevk edilip, satılıyor. Başka bir deyişle bu ticaret uzun yıllar boyunca devlet içerisindeki bazı kişilerin yardımı ile yapılmış ve bugüne kadar sürdürülmüştür. Pek AKP ne yapıyor? Sanki daha önce böyle bir şey yokmuş gibi bunu öne çıkararak Lice’de bir operasyon başlattığını söylüyor fakat Lice’deki gerçeklik bu değildir. Lice, tarihi itibari ile devletin ajandasında önemli izler bırakan bir ilçedir. 1925 yılında Şeyh Said İsyanına katılan Lice devletin hafızasında bir yer edinmiştir. Yine Fis Köyü’nde PKK’nin kurulması ve kurulduğu günden bu yana güvenli coğrafik koşulları nedeni ile PKK gerillalarının konumlandığı bir ilçe olması itibariyle de devletin ajandasında önemli bir yer edinmiştir” dedi.
ESRAR OPERASYONU DEĞİL, GÖÇERTME POLİTİKASI
“Lice’de başlatılıp medyaya esrar operasyonu olarak lanse edilen bu operasyonların asıl amacı her türlü baskı ve zulme karşı direnerek evlerini, topraklarını terk etmeyen Lice halkını göçe zorlamaktır” diyen Aydoğan, şöyle devam etti; “Söz konusu bu operasyonun nasıl yürütüldüğünü yerinde görmek amacı ile Eş Genel Başkan Vekilimiz Nadir Yıldırım ile birlikte Lice’ye gelip burada Kaymakam ile görüştük. Kaymakam ile görüşmemizde yasak ilan edilen köylere gitmek istediğimizi belirttik. Amacımız operasyon bölgelerindeki hak ihlallerini tespit edip ülke ve meclis gündemine taşıyarak kamuoyu oluşturmaktı ancak sabah saatlerinde Lice’ye 8 km kala oluşturulan bir askeri kontrol noktasında durdurulduk çünkü Lice’ye girişimiz Diyarbakır Valiliğinin emri ile yasaklanmıştı. Bu kabul edilebilir bir durum değil çünkü her ne kadar Lice’nin 39 köyünde yasak ilan edilmiş olsa da Lice merkezde resmiyette bir yasak kararı söz konusu değildi. Üstelik Liceli yurttaşlar merkeze girip çıkabilirken Milletvekillerine yasaklanması başlı başına bir sıkıntı teşkil ediyor.”
LİCE’DE TUTSAKLIĞIN SON BULMASI İÇİN HAREKETE GEÇMELİYİZ
HDP olarak günlerdir yaşanan sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması için uluslar arası kurumlara baş vurmak dahil gerekli tüm yollara başvuracaklarını aktaran Aydoğan, “Tek temennimiz bu operasyonların en kısa zamanda son bularak halkımızın özgürlüğe kavuşmasıdır. Dağlardaki ağaçlardan tutun da ormanlardaki hayvanlara kadar her şey ve herkes tutsak. Bu nedenle başta Kürt halkı olmak üzere demokratik tüm kesimleri Lice’deki tutsaklığın son bulması için harekete geçmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.