Mektupta, “Suriye’de bugün yaşananlar bir insanlık felaketidir ve bu yaşananların tarihte bir benzeri yoktur. Suriye’de durumun bu boyutlara ulaşmasındaki en önemli etken, dış güçlerin müdahalesi olmuştur. Son olarak Türkiye, Kuzey Suriye topraklarını işgal etmiştir. Kısa bir süre işgalci Türk ordusu Minbic’in batısındakı köylere yönelik vahşi bir saldırı gerçekleştirmiş ve bu saldırıda savaş uçakları da dahil her türlü tekniği kullanmıştır. Saldırının sonucunda çok sayıda sivil şehit düşmüş onlarca sivil de yaralanmıştır. Sivillere ait evler yıkılmış, yurttaşlar mağdur durumda kalmıştır. Bu saldırılarda Minbic Askeri Meclisi savaşçılarına ait noktalar hedef alınmış, çok sayıda savaşçı şehit düşmüş ve yaralanmıştır” denildi.
Mektupta şu hususlara da dikkat çekildi:
"Bu saldırılar, karanlık güçlerin işgalindeki köylerin kurtarılması ve YPG-YPJ ve QSD güçlerinin bölgeden çekildiğini açıklamasının ardından gerçekleşmiştir.
Bu saldırılar AKP hükümetinin yürüttüğü siyasetin gerçekliğini ve terör örgütü DAIŞ’e destek olduğunu açıkça göstermektedir. Türkiye bu saldırılarla Suriye ve Irak’ta DAIŞ’e karşı yürütülen mücadeleyi hedef almaktadır. Ayrıca Turancılık hedeflerini gerçekleştirmek için Suriye’deki krizi derinleştirmek, silahlı güçler arasındaki çelişkileri arttırmayı planlamaktadır.
Sizden isteğimiz, Türk devletinin uluslararası yasalara aykırı biçimde gerçekleştirdiği işgale karşı net bir tavır sergilemenizdir.
Arap Birliği’nin üzerine düşen görevleri yaparak Türkieye’yi kınayacağını ve Türk devleti üzerinde güçlerini Suriye’den çekmesi yönünde baskı oluşturacağını umuyoruz. Türki devletinin bölgedeki uygulamaları güvenlik tehdidi oluşturmakta ve terörle mücadeleyi engellemektedir.”