Deniz Poyraz Davası: Katil devlet!

Deniz Poyraz Davası'nın duruşması öncesinde adliye önünde yapılan açıklamalarda, katilin AKP-MHP iktidarı olduğu vurgulandı, "Yasta değil isyandayız" mesajı verildi.

HDP İzmir İl Örgütü binasına 17 Haziran 2021'de yapılan saldırı ile Deniz Poyraz'ın katledilmesine ilişkin davanın 4’üncü duruşması İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor. HDP MYK üyeleri, milletvekilleri, kadın örgütleri, STK ve siyasi parti temsilcileri, baro başkanları ve çok sayıda avukat davayı takip ediyor. Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapıldı.

Adliye önünde şu mesajlar verildi:

'BU KİRLİ İKTİDARLA HESAPLAŞACAĞIZ'

HDP İzmir Milletvekilimiz Serpil Kemalbay:

"Deniz Poyraz için adalet arayışı bu 3 duruşmada adalet fiyaskosuna dönüştü. Bu davanın siyasi katliamların aydınlatıldığı ve azmettiricileri başta olmak üzere sorumluluklarını yerine getirmeyen bütün kurumların yargılandığı, hesap sorulduğu bir dava olarak sürmesi gerekir. Ancak bundan önceki duruşmalarda olduğu gibi bugün de yine burada adaletin sağlanamayacağına dair derin kuşkularımız var.

Suruç Katliamının da yıl dönümüne giriyoruz. Türkiye’de siyasi katliamların ardı ardına gelmesinin arkasındaki en temel neden, bu katliamlarla ve katliamların arkasındaki hakikatle yüzleşilmemesidir. Biliyoruz ki Deniz Poyraz katliamını gerçekleştirenlerin ulaşmak istedikleri hedef Türkiye’de kaos yaratmak, kumpaslar kurmak, HDP şahsında demokrasi güçlerine karşı saldırıyı harekete geçirmektir. Bu amacın arkasında bulunanlar bugün ortaya çıkarılmamıştır. Bu kısır döngüyü aşamadığımız sürece Türkiye’de birlikte yaşamı, demokrasiyi, barışı, refah içinde bir yaşamı kuracak bir yol çizemeyiz. Bugün buradaki arayışımız sadece Deniz Poyraz yoldaşımızın katledilmesinin arkasındaki karanlığı aydınlatmak değil aynı zamanda Türkiye'nin demokratik bir cumhuriyete erişmesi, Türkiye’de barış içinde yaşamanın imkanlarının yaratılması, bu kirli iktidar odaklarıyla hesaplaşılması ve Türkiye’ye gerçek barış ve demokrasinin sağlanması içindir. Bu davayı kendi davası olarak sahiplenen herkese teşekkür ediyoruz.

Geçen duruşmalarda şunu gördük ki fail tetikçi katil Onur Gencer bir oyuncaktan bir şey değildir, bu katliamda kullanılmış zavallı biridir. Onun arkasındaki güçler, bu alçak katilin sırtını sıvazlamaya devam ediyor. Alçak katil içeride annelerimize, partimize, milletvekillerimize yönelik saldırgan tutumunu sürdürüyor. Sırtının sıvazlanmasından aldığı güçle mahkeme heyetine hakaret edebilme ve tehdit edebilme cüretini gösteriyor. Onur Gencer’i gözaltına alırken gösterilen ihtimam, Onur Gencer’in işlediği katliamların aydınlatılmaması için delilleri toplamayan savcılık ve süreç hep aynı yerden kaynağını almaktadır.

Deniz Poyraz ölümsüzdür, onu mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz."

'MUTLAKA HESABINI SORACAĞIZ'

HDP Van Milletvekili Sezai Temelli:

"Öncelikle Deniz yoldaşımı saygı ve özlemle anmak istiyorum. Büyük ve dinmez acılarımız var. Deniz’in katliamıyla bu acılarımıza yenisi eklendi. Bu acılarımız dinmez olduğu kadar öfkelerimiz de büyük. Bu öfkemizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; adalet ve barış mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz, bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Katledilmiş her arkadaşımızın hesabını mutlaka ama mutlaka soracağız.

115 kez keşif yapan bir katile engel olmayan zihniyet cinayetin ortağıdır.

Barış içinde bir arada yaşamak istiyorsak katliamcı zihniyetten hep birlikte hesap sormalıyız.

Suruç ve Ankara Gar katliamlarının hesabını sormak için, Cizre’nin, Silopi’nin hesabını sormak için, Denizler'in hesabını sormak için öfkemizle, mücadele azmimizle yan yana geldik. Bundan kurtulamayacaksınız. İktidara ve küçük ortağına sesleniyoruz; büyük bir panikle bu cinayetin üstünü örtmeye çalıştınız ama bu örtüyü parçalayacağız. Bundan kurtulamayacaksınız."

'AKP İKTİDARI SORUMLUDUR'

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu:

"Katliam öncesi aşama, cinayet sırasında güvenlik güçlerinin tutumu ve cinayetten sonra yargının tutumu. Bu üç aşamaya baktığımızda bu cinayetin derin devletin derin ilişkileriyle işlenmiş bir durum olduğu ortada. 115 kez keşif yapılmış, binanın önünde karakol var ama bu cinayet engellenmemiş. Cinayetten önce nefret söylemleri bu cinayetin zeminini hazırladı. Katliamdan sonra bu katile 'görevini yerine getiren vatansever' muamelesi yapıldı. Hem müdahale edilmedi hem de müdahaleden sonra el bebek gül bebek ağırlandı.

Bu cinayetlerden ve kendisinden önce işlenen cinayetlerin beratla sonuçlanmasından AKP sorumludur. Bu hesabı sandıkta soracağız, sandıktan sonra da bu katliamların hesabını yeniden soracağız, helalleşmeyeceğiz."

'TÜM KADINLARA YAPILDI'

Kadınlar Birlikte Güçlü'den Zilan Tayboğa:

"Bu ırkçı saldırı Deniz’e değil hepimize yapılmıştır. Hayatımıza ve haklarımıza dair tüm bu saldırılar ve cinsiyetçi söylemlere rağmen daha çok örgütleniyor ve güçleniyoruz. Onur Gencer ve onun zihniyetinde olanlar biz kadınlardan korksun, çünkü biz birlikte güçlüyüz.

Bütün kadınları duruşmalarda görmek istiyoruz. Öfkeliyiz, çünkü dünyayı dar etmeye çalışanlardan bıktık. Katil olarak, tecavüzcü olarak her yerdesiniz."

'BİNLER DENİZ OLDU'

"Şu anda Deniz ölmemiş, deniz içimizde yaşıyor, bütün halk Deniz'dir. Onlar dediler Deniz’i öldüreceğiz. Deniz ölmedi, deniz gibi aktı, her yerden aktı. Denizler hiçbir zaman ölmez. Cani katil Denizi öldürdü ama bütün halk ayağa kalktı. Bütün halk ayaktadır, hiçbir zaman şehit ölmez. Katil kolunu sallaya sallaya binanın içine girdi, Deniz'i katletti. Kadınları çok güçlü görüyorlar. Her zaman güçlü olacağız, her zaman anneyiz, her zaman ayakta olacağız. Mücadelemizi devam ettireceğiz. Şehîd namirin!"

'DENİZ ŞAHSINDA KÜRTLERE VE KADINLARA MESAJ VERİLDİ'

Kadınlar Birlikte Güçlü’den Didar Gül:

"Katledildiği andan itibaren o binanın önünde olan, cenazesini omuzları üzerinde taşıyan, Deniz'in isyanını 8 Martlar, 25 Kasımlar, Newrozlar, 1 Mayıs alanları başta olmak üzere alanlarda, sokaklarda harlayan biz kadınlar ve LGBTİ+’lar adliye önlerini de boş bırakmadık. Katil Onur Gencer'in sözde yargılandığı mahkemeler öncesi buradaydık ve burada olmaya, Deniz'in isyanını buradan da haykırmaya devam ediyoruz. Tüm failler yargılanana kadar Deniz için adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi bir kere daha söylüyoruz.

Karşımızda duran erkek aklın farkındayız ve direniyoruz. Kadın kurtuluş mücadelemizden, kız kardeşliğimizden, dayanışmamızdan aldığımız güçle gerçek adalet için mücadele etmekten vazgeçmiyoruz.

Deniz'i katledenler kadınlara bir mesaj vermeye çalıştı. Deniz'i katledenler Kürtlere ve onunla birlikte mücadeleyi büyütenlere bir mesaj vermeye çalıştı. Bu mesajı aldık ve buradayız. En gür sesimizle, tüm öfkemizle 'yasta değil isyandayız' demeye devam ediyoruz."