'Deniz Poyraz'ın katili korunuyor'

HDP ve Deniz Poyraz Cinayeti Davası'nın avukatları, "Deniz Poyraz’ın katilinin ülkücü geçmişi, SADAT ile ilişkisi araştırılmadı; dava kapatılmak isteniyor" dedi.

HDP İzmir İl Örgütü'ne yapılan saldırı ve Deniz Poyraz'ın katledilmesi davasına ilişkin HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyeleri ile dava avukatları İzmir’de basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Av. Türkan Aslan Ağaç, ÖHD avukatı İmdat Ataş ve diğer avukatların açıklamalarında, "dava kapatılmak isteniyor" vurgusu öne çıktı.

'CİNAYETİN ARAŞTIRILMAMASINI İSTEDİLER'

Avukat Türkan Aslan Ağaç, "Siyasi iktidar ve kolluk büyük uyum ve kararlılık içinde siyasi cinayetin araştırılmaması için, tüm boyutlarıyla araştırılmaması için zımni bir fikir birliği içinde çalışma yürütmüştür. Olayın gerçekleşmesinden önce ve olayın gerçekleştirildi anda kolluk büyük bir zaaf içinde olmuştur. Türkiye’nin 3’üncü büyük şehrinde Türkiye’nin 3’üncü büyük partisine yönelik saldırıya kolluğun gecikmesini, olay sırasında müdahale edilmemesini ve delillerin toplanmasında yaşanan ihmalkarlığı bir zaaf zinciri olarak tanımlamak mümkün. Aynı özensizliği benzer siyasi saldırılarda da görmek mümkün. Sivil giyimli TEM ve asayiş şube polisleri, saldırının gerçekleştirildiği binanın önünde olmalarına rağmen saldırıyı engellememiştir" dedi.

Ağaç, şöyle dedi:

"Bütün binada yapılması gereken araştırma yapılmadan diğer katlardaki insanların giriş çıkışı serbest bırakılmıştır. Oysaki kolluğun telsiz konuşmalarından katilin katlar arasında dolaştığı bilinmektedir. İş merkezinde kendisine yardım eden kişi ya da kişilerin olup olmadığı konusunda bilgi bulunmamaktadır. Bu konuda kolluk hiçbir araştırma yapmamıştır. Saldırının olduğu il binasında kapalı olan örgütlenme odası açılmayarak inceleme yapılmamıştır. Daha sonra bizim yaptığımız incelemede bu odada da mermi çekirdeği bulunmuştur.

Katilin çantasındaki malzemeler kayıt altına alınmayarak deliller karartıldı."

'KATİLE GÖZALTINDA KİM PARA VERDİ?'

"Saldırganın üzerinde bulunan çantadaki malzemeler liste halinde kayıt altına alınmamıştır" diyen Ağaç, şöyle devam etti: "Bu da bir kısım delilin kapatıldığı şüphesini güçlendirmektedir. Katilin üzerinde 100 TL çıkmasına rağmen karakolda çıktıktan sonra kendisine 200 TL verilmiştir. Bu parayı katile kim vermiştir ve neden kayıt altına alınmıştır. Bu parayı katliamdan sonra 'ismin ne ağabeyciğim' diyen anlayış mı vermiştir?

"Nezarethaneyken Instagram paylaşımları nasıl silindi" diye soran Ağaç, "Bunların incelenmesine ilişkin taleplerimize ilişkin herhangi bir inceleme yapılmamıştır" diye ekledi.

Ağaç, "Katil saldırıdan önce neden defalarca İzmir Emniyet Müdürlüğünü aradı" sorusunu da yöneltirken, "Her yere taksiyle giden ve lüks otellerde kalan katili kim finanse ediyor" dedi.

Ağaç, "Otopsi raporu gelmeden, deliller beklenmeden dava açılmıştır. Savcı elindeki yetki ve imkanları kullanmadı. Katilin SADAT ile ilişkisine dair inceleme yapılmamıştır. Savcı katilin ilişkili olduğu ülkücü çevrede hiçbir araştırma yapmadı" şeklinde konuştu.

'İKTİDARIN NEFRET SÖYLEMİNİN SONUCU'

Avukat İmdat Ataş, "Saldırgan uzun süre siyasi cinayet işleme planı yapmıştır" diyerek, şunları söyledi:

"Bu cinayet ve il binasına ilişkin saldırı siyasi bir içerik taşıyor, bu konuda bir şüphemiz yok. Bu cinayetin önlenmemiş olması ve kasta varan yaklaşımlar cinayetin siyasi olduğunun göstergesidir. Saldırganın uzun süre boyunca bir siyasi cinayet işleme planı olduğu beyanlarında da var. Demirtaş’a, Pervin Buldan’a, HDP Genel Merkezine saldırı yapmak istediğini belirtmesine rağmen bu kişiyle ilgili istihbari inceleme yapılmamış olması olayın içeriğini göstermektedir. HDP’ye yönelik siyasi iktidar tarafından bir nefret söylemi kullanılıyor. Bunun pratik sonuçları var. Kişinin HDP’ye yönelik saldırı hazırlığını içeren bütün paylaşımlarına ve beyanlarına rağmen bu saldırı engellenmemiştir. Saldırgan yakalanmamıştır, saldırıyı gerçekleştirdikten sonra gelip teslim olmuştur. 24 saat sonra cezaevine gönderilmesi ve davanın kısa sürede kapatılmak istenmesinin nedenleri anlaşılıyor. Türkiye, uluslararası sözleşmelere rağmen yaşam hakkını korumamış ve bu saldırıda taraflı davranmıştır. "

Ataş, "Deniz Poyraz’ın katline rağmen parti önündeki çadır orada tutuluyor" diye tepki gösterdi.