Devlet 19 yıl sonra itiraf etti: Biz katlettik!
Devlet 19 yıl sonra itiraf etti: Biz katlettik!
Devlet 19 yıl sonra itiraf etti: Biz katlettik!
Şırnak'ta 1994 yılında 40'ı aşkın kişinin katledildiği olayda Türk devletinin suçu belgelendi. Katliamın, köylülerin Türk ordusunun savaş uçaklarıyla bombalanmasıyla meydana geldiği itiraf edildi. Konunun takipçisi Avukat Tahir Elçi, devletin 19 yıl sonra insanlığa karşı işlediği suçu kabul ettiğini belirterek, faillerin yargılanması için mücadele edeceklerini kaydetti.
27 Mart genel seçimlerine bir gün kalmıştı. Türk devleti baskı ve kirli yöntemlerini hem halka hem de Kürt siyasilere uyguluyordu. Ayın ilk günlerinde DEP milletvekilleri Orhan Doğan ve Hatip Dicle TBMM'nin çıkışında sivil polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alınıyordu. TBMM'de aynı gün yapılan oylamada Orhan Doğan, Hatip Dicle, Leyla Zana, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak’ın dokunulmazlıkları kaldırılmıştı.
Tarih, 27 Mart. Anadolu Ajansı Kabil'de 2 günde 28 kişinin öldüğünü duyuruyordu. Bu, Afganistan'ın başkentinde devlet başkanlığına yakın güçlerle karşıtları arasındaki çatışmanın haberiydi. Fakat 26 Mart'ta 40'tan fazla sivil ölü, kendi ülkesinde, devletin savaş uçaklarıyla öldürülmüştü. Medya bunu ya görmüyor, yada PKK'ye bağlamak için senaryo üretmekle meşgul oluyordu.
26 Mart 1994'te devlet sivil halka yönelmişti. Şırnak'a bağlı Kuşkonar ve Koçağılı köylerinde önce helikopterler ile alçak uçuş yapıldı; ardından iki savaş uçağı köylüleri hedef aldı. Bombalamada çocuk ve yaşlıların da bulunduğu 40'ı aşkın kişi yaşamını yitirdi. Devlet ve ana-akım medya sorumlu olarak PKK'yi işaret etmişti. Ancak 19 yıl aradan sonra sorumlunun PKK değil devlet olduğu yine devlet tarafından itiraf edildi. Ulaştırma Bakanlığı, Avukat Tahir Elçi'nin talebi üzerine Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden, 26 Mart 1994 tarihli uçuş kayıtlarını istedi. Alınan yanıtta ise “Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bulunduğu noktada (10 NM-18.55 KM) Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 2 uçuş icra edildiği tespit edilmiştir" denildi.
KADINLAR, ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR...
ANF'ye konuşan, aynı zamanda köylülerin avukatı, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, yaşamını yitirenlerin yakınlarının kendisine başvurduğunu ve söz konusu tarihteki katliamın devlet tarafından yapıldığını senelerce söylediklerini belirtti. Elçi, şunları anlattı: "26 Mart 1994'te Şırnak'a bağlı Kuşkonar ve Koçağılı köylerinde önce helikopterler ile alçak uçuş yapılıyor. Bir süre sonra iki savaş uçağı köylüleri hedef alıyor. Çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olan, iki köyden 40'ı aşkın kişi bunun sonucunda yaşamını yitiriyor. Kuşkonar'daki köylüler, aynı köyde, yaşamını yitiren yakınlarını büyükçe bir mezar açarak toplu biçimde gömdüklerini söylediler. Koçağılı köyünde yaşamını yitirenleri ise köylüler Şırnak-Cizre karayoluna yakın bir beldeye getiriyorlar. Askeri operasyonlar ve baskılar devam ettiği için de Adana, Mersin gibi kentlere göç ettiler. Bu tarihten beri yakınlar da mağdur durumda."
'PKK'YE MAL EDİLMEK İSTENDİ'
Koçağılı köyündeki katledilenlerden bazılarının otopsisi yapıldığı için yakınlarının ifadelerine de geçmişte başvurulduğunu anlatan Elçi, "Ancak tamamen boş bir soruşturma yürütülmüş. Ne olduğu belirsiz ifadeler alınmak istenmiş. İşte, 'yukarıdan patlayıcı geldi ve öldüler' gibi, belirsiz ifadeler alınarak, sanki PKK yapmış gibi gösterilmek istenmiş. Sonra da evrak görevsizlik kararıyla Diyarbakır DGM'ye gönderilmiş. 10 yıl boyunca evrak orada bekliyordu. Kuşkonar köyündekilerle ilgili ise hiçbir işlem yapılmadı; otopsi dahil" dedi.
2004'te mağdurların kendisine ulaştığını ve böylece ilgili savcılığa başvuru yaparak gerçek anlatıma uygun bir şekilde yasal şikayet süreci başlattıklarını ifade eden Elçi, ekledi: "Diyarbakır Savcılığı görevsizlik verdi ve Şırnak'a gönderdi. Şırnak'tan askeri mahkemeye gönderildi; sonra tekrar Şırnak'a ve tekrar Diyarbakır'a... Dosya oradan oraya, böyle oyalandı."
SİVİL HAVACILIK'IN BELGESİ
Uçakların bombalamasıyla ölümlerin meydana geldiğini anladıklarını ancak onlarca tanığın anlatımlarına rağmen bu iddialarına Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve hava üsleri tarafından 'anılan tarihte böyle bir uçuş gerçekleşmemiştir' şeklinde yanıt geldiğini bildiren Elçi, "Dosya o tarihten beri Diyarbakır Özel Yetkili Savcılık'ta bekliyordu. Bu kez Ulaştırma Bakanlığı'na ulaştık ve bakanlık da Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden uçuş kayıtlarını istedi. Bütün uçuşların kaydını tutan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ise verdiği yanıtla tanıkların anlatımlarını teyit etmiş oldu. Bu resmi belgede her iki köyün bulunduğu noktada; Şırnak'ın doğusuna ve kuzeybatısına -yani doğusu Koçağılı, kuzeybatısı ise Kuşkonar- güçlü bir şekilde, 21F4-2F16 şeklinde güçlü bomba taşıdıkları anlaşılıyor. Koordinatlar da uyuşuyor. Saat 10.50 ile 11.00 civarında bombalama yapılıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün konuyla ilgili belgesinde 'Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bulunduğu noktada (10 NM-18.55 KM) Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 2 uçuş icra edildiği tespit edilmiştir' deniliyor."
ZAMANAŞIMI RİSKİ
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, "sivillere karşı işlenmiş insanlık dışı bir suçun böylece belgesi açığa çıkmıştır" diyerek, sorumlular hakkında başvuru yaptıklarını açıkladı: "Bombalama faaliyetini gerçekleştiren pilotların, onlara emir veren komutanların tutuklanma işleminin yapılmasını istedik. Ancak zamanaşımı tehlikesi var. Zamanaşımına uğramadan insanlığa karşı işlenmiş bu suçun önümüzdeki aylarda etkili, tarafsız biçimde soruşturulması gerekiyor. Faillerin adalet önüne çıkarılması için uğraşacağız" dedi.