20 yıldır eşi Hasan Gülünay'ın akıbetini devlete soran Birsen Gülünay, "Devlet geçen 20 yılın hesabını vermek zorunda" dedi.
Cumartesi Anneleri, oturma eyleminin 377.sinde 20 yıldır kayıp olan Hasan Gülünay dosyasını açıkladı. Eylemde konuşan Gülünay'ın eşi Birsen Gülünay, "Devlet geçen 20 yılın hesabını vermek zorunda" dedi. Ailenin avukatı Gül Altay, dosyanın zamanaşımıyla kapatılmasının gündemde olduðunu belirtti.
TAKÝP EDÝLÝYORDU
Eşine bir süredir polis tarafından takip edildiðini söyleyen Hasan Gülünay, 20 Temmuz 1992 tarihinde Tarabya'daki evinden işyerine gitmek üzere çıktı, bir daha da geri dönmedi.
Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltında tutulanlardan Erkan Çam, Gülünay'ın işkencede, "Ben Hasan Gülünay, beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar" diye baðırmasına tanıklık etti. Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü, tanıkların açıklaması için, "Tamamen hayal ürünü olup, uydurma bir beyan" açıklamasını yaptı. Dönemin Ýçişleri Bakanı Ýsmet Sezgin de, "asılsız iddialardır" dedi.
'20 YILDIR ÝSMET SEZGÝN'DEN TELEFON BEKLÝYORUZ'
20 yıldır eşini arayan Birsen Gülünay, bugün bir kez daha Cumartesi Meydanı'ndan seslendi. Konuşmakta zorlanan Gülünay, eşinin polis tarafından takip edildiðinin tanıðı olduðunu söyledi. Dönemin Ýçişleri Bakanı Ýsmet Sezgin ile yaptıðı görüşmeyi hatırlatan Gülünay, "Ýsmet Sezgin, araştırmaları yapıp, bize telefonla bilgi verecekti. 20 yıldır Sezgin'ne telefon bekliyoruz" diye konuştu.
'DEVLET BANA ÝKÝ CAN BORÇLU'
Eşinin gözaltına alındıðına Erol Çam'ın eşinin sesini duyduðunu söyleyen Gülünay, "Susurluk kazasında ölen eski Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadað, eşimin işkence gördüðünü, yaraları iyileşince serbest bırakılacaðını söylemişti. Ama bırakılmadı" dedi. Dosyanın zamanaşımına uðratılmak istendiðini belirten Gülünay şöyle konuştu: "Ýnsan öldürmenin, işkencenin zamanaşımı olmaz. Devlet geçen 20 yılın hesabını vermek zorunda. Devlet bana iki can borçlu. Biri, 1977 1 Mayıs katliamında yaşamını yitiren babamın canı. Diðeri eşimin. Eşimden gurur duyuyorum. Hayatta oldukça onun hesabını soracaðım."
'SORUŞTURMADA HÝÇBÝR ÝLERLEME YOK'
GÜlünay ailesinin avukatı Gül Altay da, başvuruları sonucunda başlatılan yeni soruşturmada hiçbir ilerleme saðlanmadıðına dikkat çekerek, "Savcılık, Gülünay'ı gözaltında kaybeden Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü'ne 'Gülünay'ı buldunuz mu?' diye soruyor. Böyle bir soruşturmadan sonuç çıkar mı? Erol Çam, 20 Temmuz 1992'de gözaltında olup olmadıðını savcılık polise sordu. Buna bile yanıt verilmedi. Dosya zamanaşımı ile kapatılmak isteniyor. Ýnsanlıða karşı suçlarda zamanaşımı olmamalı" diye konuştu.
'UNUTMAYACAÐIZ, SUSMAYACAÐIZ'
ÝHD Ýstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan açıklamada da, zamanaşımı tehlikesine dikkat çekilerek, "20 yıldır Hasan Gülünay'ın akıbetini açıklamayanlar, şimdi de zamanaşımı ile Gülünay'ı unutmamızı, faillerinin cezasız bırakılmasına sessiz kalmamızı istiyorlar. Biz biliyoruz ki, susmak kaybedelenleri cesaretlendiren politik bir tercihtir, susmayacaðız. Hasan Gülünay'ın akıbetinin zamanaşımı ile karanlıkta bırakılmak istenmesi yargı terörüdür; buna boyun eðmeyecek, gerçek adaletin peşinde olacak, hukukun üstünlüðünü savunmaya devam edeceðiz" denildi.
'BAŞBAKAN'IN KARDEŞLÝÐÝNDEN BÝZE BÝR FAYDA GELMEDÝ'
Eylemde söz alan gözltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, Başbakan Erdoðan'ın "kardeşlik" söylemini dilinden düşürmediðini belirterek, "Senin kardeşliðinin bize hiçbir fayda gelmedi" dedi. Sanatçılara seslenen Yıldız, "Festivallerde çıkıp şarkılar söylüyorsunuz. Bizi de görün, gelin şarkılarınızı Cumartesi Meydanı'nda da söyleyin" diye konuştu.
Eylem, 378. haftada buluşma sözüyle sona erdi.
Fotoðraf: Ruken Adalı