DFG'den 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü açıklaması

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne vesilesiyle açıklama yapan DFG, “Zora ve baskılara karşı kalemini kullanan gazeteciler ve tüm bu baskılara rağmen halen gerçekleri yazma cesareti gösteren basın emekçilerinin bulunması umudu büyütüyor" dedi

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, bugün yüzlerce gazetecinin mevcut iktidarın hışmına uğrayarak çalışmak zorunda kaldığı, onlarca gazetecinin cezaevlerinde tutsak edilerek sahadan koparıldığı ve mesleklerini icra etmekten yoksun bırakıldığını belirtti.

Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Aslan’ın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandığına dikkat çeken DFG, “Aslında bu açıklamamızla Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamamız gerekirken, bizler gazeteci arkadaşımızın tutuklanmasını kınamak zorunda kalıyoruz” dedi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde 91 gazetecinin olduğu kaydedilen açıklamada şunlar belirtildi:

“İktidarın antidemokratik uygulamalarının bir yansıması olarak gazetecilere yönelik baskı her geçen gün katmerleşerek büyüyor. Ülkede devlet yetkilileri, görevlilerinin faili olduğu hak ihlallerini, iktidara yönelik eleştirel haberleri yaptıkları için gazeteciler gözaltına alınıyor, haklarında davalar açılıyor ve tutuklanıyorlar. 2016 yılında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte yüzlerce basın kurumu kapatılmıştı. Bugün ise iktidar tarafından alternatif yayın yapan tüm mecraların çalışmaları Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından engellenmeye çalışılıyor. Kanalların ekranları karartılıyor, internet sitelerine ve haberlere erişim engelleri getiriliyor. Bu saldırılarla hem gazetecilerin önüne set çekilmek isteniyor, hem de halkın gerçek bilgilere ulaşması engellenmek isteniyor.

Oysaki gazeteci; toplumun haber alma hakkını savunan, bunun için zorlu şartlar altında olsa bile haber yapmayı sürdüren, dünyada olup bitenleri kamuoyuna ulaştıran kimsedir. Bu kimse bir basın yayın organına bağlı biri de olabilir, bağımsız çalışan biri de olabilir. Kamuoyuna bilgi aktarıyorsanız, olup bitenleri haberleştiriyorsanız ve yaptığınız haberleri kitlelere ulaştırıyorsanız siz gazetecisiniz ve gazeteci işini yapmak için kimseden icazet almaz. Gazeteci, herhangi bir yerden aldığı bir kimlik kartıyla gazeteci olmaz. Gazetecinin tanıtım kartı çalışmasını kolaylaştıran bir araçtır sadece. Bu sarı olmuş, mavi olmuş, kırmızı veya turkuaz olmuş fark etmez.

Tarih boyunca Türkiye’de basın hiç özgür olamadı belki ama bu son süreçte basın özgürlüğü resmen ayaklar altına alındı. Tüm bu yaşananları bir arada değerlendirdiğimiz zaman aslında nasıl korkunç bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu daha net görebilmekteyiz. Ancak bedeli ne olursa olsun hakikati gün yüzüne çıkarmak için mücadele eden gazeteciler bu haksızlıklar karşısında dimdik ayakta duruyor. Zora ve baskılara karşı kalemini kullanan gazeteciler ve tüm bu baskılara rağmen halen gerçekleri yazma cesareti gösteren basın emekçilerinin bulunması umudu büyütüyor. Bizler Dicle Fırat Gazeteciler Derneği olarak, gazetecilerin çalışmasının engellenmesine karşı tüm meslektaşlarımıza birlikte mücadele etme çağrısında bulunuyoruz.”