Aralarında DİHA, JİNHA, Azadiya Welat gazetesinin de bulunduğu özgür basın kurumlarının KHK kararı ile kapatılmasına tepkiler dinmezken, Antalya'daki yerel gazeteciler verilen kararın darbe niteliğinde olduğunu söylediler. Basına dönük baskıların 12 Eylül faşist darbe dönemini aratmadığını söyleyen gazeteciler, Erdoğan rejimin Kenan Evren'e rahmet okuduğunu söylediler.
Antalya'da serbest gazetecilik yapan Semih Ersözler, DİHA'nın gerçekleri halka ulaştırdığı için hedef olduğunu söyledi. 14 yıldır tüm baskı ve sansüre rağmen halka gerçekleri götürmeye devam ettiğin sözlerine ekleyen Ersözler, "DİHA tamda egemenlerin nefret ettiği bir basın kuruluşu gözaltı tutuklama hatta katliamlarla susturamadıkları DİHA'yı bu kez kapatarak susturmaya çalışıyorlar" dedi. '
Türkiye'de gazeteciliğin nasıl olması gerektiğini DİHA'dan öğrendiklerini sözlerine ekleyen Ersözler, DİHA, özgür basın kavramını bize kazandırdı. Savaşın ortasında kendi canlarını hiçe sayarak halkın haber alma özgürlüğünü savundular. Devletin ve egemenleri pisliğini yüzlerine hiç korkmadan vurdu. Bütün bunları hesaba kattığımızda egemenler için DİHA'nın çoktan susturulması gerekirdi. Ancak bir şeyi hesaplamadılar gerçekler susmaz" şeklinde konuştu
Basına karşı süren baskı ve sansür uygulamaları 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL uygulamalarıyla en üst düzeye gelmiş ve çıkarılan KHK’lerle ülkede gazetecilik yapmak imkansız hale geldiğini söyleyen Antalya Sokakları Muhabiri Yasemin Aydemir, "JINHA, DİHA, Özgür Gündem, Azadiya Welat, Hayatın Sesi, TV10, Sendika.org gibi çok sayıda kanal, gazete, dergi ve haber sitesine getirilen erişim engeli ve kapatmalarla kadınların, Kürtlerin, Alevilerin, muhaliflerin sesi bastırılmak isteniyor" dedi. '
Antalya'da da yeri geldiğinde kol kola çalıştığımız, 48 erişim engeli baskısına, muhabirlerinin gözaltına alınmasına, tutuklanmasına rağmen yayınına ara vermeden devam eden DİHA şimdi de kapatma kararıyla susturulmaya çalışıldığını sözlerine ekleyen Aydemir, KHK adıyla "kılıfına uydurulan" bu karar, halkın haber alma hakkına saldırıdır. Dilini halktan, ezilenden yana kuran DİHA biliyoruz ki tüm baskı ve kapatmalara yarattığı alternatiflerle karşı koyacaktır. Ofis yoksa sokaklar, kamera yoksa telefonlar, muhabir yoksa halk var diyerek tüm baskıların boşa düşürüleceği inancındayız. Biz Antalya Sokakları ekibi olarak tüm baskılara ve kapatmalara karşı DİHA'yla kol kola, dayanışma içinde olacağız. Çünkü biliyoruz ki "Özgür basın varsa özgür toplum vardır" şeklinde konuştu.