ABD istihbaratının Almanya’da ortaya çıkan “tele-kulak” skandalı yüzünden sosyal demokratlara ağır eleştiriler yöneltiliyor. Sol Parti, 1999-2005 yılları arasındaki sosyal demokratlar iktidarının Başbakanlık Dairesi Başkanı Frank Walter Steinmeier’i “dinleme skandalının iki yüzlüsü” olmakla suçladı.

Almanya’da Amerikan Askeri İstihbarat Teşkilatının (NSA) bir ağ sistemi kurarak vatandaşların elektronik mektuplarını izlediği ve telefonlarını dinlediğinin ortaya çıkmasıyla başlayan tartışmaların sonu gelmiyor. Ancak son günlerde tartışmaların yönü değişti. Şu an Angela Merkel başbakanlığındaki Hıristiyan demokrat iktidar yerine 1999-2005 yılları arasında ülkeyi yöneten sosyal demokratlar sert şekilde eleştiriliyor.

En çok eleştirilen isim ise Sosyal Demokrat Parti (SPD)’nin Federal Meclis Grup Başkanı Frank Walter Steinmeier. 2005-2009 yılları arasındaki Merkel ile “büyük koalisyon” döneminde de dışişleri bakanlığı yapan Steinmeier, 11 Eylül saldırıları sonrası ABD istihbaratının ülkede dinleme ağını oluşturduğu sırada istihbarat örgütleri arası koordinasyondan sorumlu Başbakanlık Dairesi Başkanı’ydı.

SPD kanadı Steinmeier’ın Federal Meclis Denetleme Kurulu’na ABD ve Alman istihbaratı arasındaki işbirliği hakkında ifade vermeye hazır olduğunu bildirdi. SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel ise Hıristiyan demokrat iktidarın skandaldaki faturanın kendilerine kesilmesinden kaçındıklarını ve bu yüzden Steinmeier’i hedef gösterdiklerini söyledi.

‘SPD DİNLEME İÇİN KAPILARI AÇTI’

“Mitteldeutschen Zeitung” gazetesine konuşan Sol Parti Eşbaşkanı Katja Kipping, dinleme skandalının bir numaralı isminin Steinmeier olduğunu belirtti. Steinmeier için “Dinlenme skandalının en büyük iki yüzlüsü” ifadesini kullanan Sol Parti lideri “Öyle anlaşılıyor ki sosyal demokratlar hükümeti, Almanya’daki dinleme bilgilerinin ABD’ye ulaşması için adım adım bütün kapıları açmışlar” dedi.

ABD istihbarat örgütü NSA’nın dinleme sistemini ülkede kurması için aynı zamanda SPD üyesi de olan Alman istihbarat servisi BND şefi Ernst Uhrlau’nın SPD hükümetinden izin aldığına dair ciddi suçlamalar gündeme gelmesine rağmen Steinmeier ise iddiaları ret ediyor. Berlin hükümeti, Almanya içindeki hiçbir bilginin Amerikan askeri istihbaratına verilmediğini, bu konudaki işbirliğinin sadece yurt dışında olduğunu öne sürüyor.