Direniş nöbetçileri: Sınırı ne AKP’ye ne de DAİŞ’e bırakırız
Direniş nöbetçileri: Sınırı ne AKP’ye ne de DAİŞ’e bırakırız
Direniş nöbetçileri: Sınırı ne AKP’ye ne de DAİŞ’e bırakırız
41 gündür Kobanê-Suruç sınırında direniş nöbeti tutan halk, AKP hükümetinin “güvenli bölge” oluşturma girişimine tepki gösterdi. Sınırı terk etmeyeceklerinin altını çizen eylemciler, sınır hattını ne AKP hükümetine ne de DAİŞ çetelerine bırakmayacaklarına dikkat çekti.
AKP hükümetinin sınır hattına “güvenli bölge” kurma girişimine bir tepki de günlerdir sınır hattında Kobanê direnişi için nöbet tutanlardan geldi. Mehser ve Misyenter köylülerinde direniş nöbeti tutanlar, sınır hattını insansızlaştırmayı ve Kobanê direnişini kuşatmayı planlayan hükümetin bu hesaptan derhal dönmesini istedi. “Güvenli bölge” girişiminin aynı zamanda DAİŞ çetelerine verilen destek ve yardımların daha rahat yapılmasının da önünün açılacağını belirten insanlar, bu politikanın Kürtler tarafından asla kabul edilmeyeceğini kaydederek, “Kobanê-Suruç sınır hattını ne AKP hükümetine ne de DAİŞ çetelerine bırakırız” dedi. Direniş nöbetindekiler hükümetin “güvenli bölge” girişimini değerlendirdi.
‘GÜVENLİ BÖLGE DEĞİL BİR İŞGAL GİRİŞİMİDİR’
Abdulhalim Dayan: “Kobanê 41 günden bu yanadır 3 koldan DAİŞ saldırılarının altında. Türkiye şimdi ‘güvenli bölge’ adı altında dördüncü tarafı da kuşatarak sivillere kapatmak istiyor. Şu bilinsin ki kuşatma kalkınca ve Kobanê üzerindeki saldırılar son buluncaya kadar buradaki eylemlerimizi devam ettireceğiz. Türkiye’nin DAİŞ’e yaptığı yardımları engellemek, deşifre etmek ve açığa çıkarmak için burada nöbetteyiz. Daha önce AKP hükümetinin gündeme getirdiği tampon bölge projesi uluslararası kamuoyunda kabul görmeyince bu seferde bu tarafta 10 kilometrelik bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor. Kürt halkı olarak bunu bir işgal olarak sayarız. Burada yapılmak istenen yıllarca tel örgülerle birbirinden ayırdıkları Rojava ve Bakûr halkını tamamıyla koparmaktır. Tamamıyla deşifre olan DAİŞ ile ilişkilerini halktan, basından gizleme çabasıdır. Bununla daha rahat bir şekilde eleman ve lojistik destek vermeye çalışması olarak görüyoruz. Biz kesinlikle ülke içinde bir tampon bölge oluşturulmasını kabul etmiyoruz. Böyle bir duruma da meşru savunma hamlesiyle cevap vereceğiz.”
‘YENİ BİR SAVAŞ İLANI OLUR’
Mehmet Doluk : “DAİŞ çetecilerinin Kürt coğrafyası üzerinde ki saldırıları devam ediyor. Bu saldırılar tamamıyla Kürtlerin yok edilmesi üzerinde gelişen saldırılardır. Kobanê’de bir tampon bölge oluşturulmasına müsaade edilmemesini hazmedemeyen Türkiye, bu seferde bu tarafta aynı girişimde bulunuyor. Bunun sebebi de bu taraf ve diğer taraftaki Kürtlerin ilişkilerini kesmek, birbirlerine verdikleri desteğin önüne geçmektir. Tüm parçalardaki Kürtlerin yalnızlaştırılmasına yönelik bir politikadır. Bu Kobanê’yi boğmaya ve direnişine yönelik bir çalışmadır. Burada oluşacak bir tampon bölge tüm Kürtlerin büyük tepkisini alacaktır. Bu aslında Kuzey’de de yeni bir savaş ilanı demektir. Burada başlayacak serhildanın herkes hesabını yapmalıdır. Tampon bölge oluşturulmasına şiddetle karşıyız ve buna da asla müsaade etmeyeceğiz. “
‘KÜRTLER BİRBİRİNDEN KOPARILMAK İSTENİYOR’
Muhlis Ablay: “Türkiye’nin ‘güvenli bölge’ adıyla gündeme getirdiği ve 800 kilometrelik bir alanı kapsayan tampon bölge tamamıyla iki parçadaki Kürtlerin birbirinden koparılması amacını gütmektedir. Diğer yandan Rojava’daki üç kantonun birleşmesinden korktukları ve DAİŞ çetelerine açıktan ve rahat bir şekilde yardım yapmak istedikleri için böyle bir çalışmanın içine girmişlerdir. Söz konusu 800 kilometrelik bir sınır hattında ki böylesi bir oluşum halk tarafından kabul görmeyeceği gibi büyük bir isyana da neden olacaktır.”
Ahmet Çevik: “Bugün burada uygulanmak istenen 10 kilometrelik yasak bölge girişimi, DAİŞ çetecilerinin Kobanê’ye çok rahat bir şekilde girişlerine yöneliktir. Erdoğan tarafından alınan bu karar kesinlikle yanlıştır.”