Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde keyfi uygulamalar arttı

Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde keyfi uygulamalar arttı

Diyarbakır D Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için yapılan açlık grevinin ardından keyfi uygulamaların arttığını bildirdi.

Tutsaklar, bu hafta içinde aileleri ile yaptıkları görüş sırasında Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde keyfi uygulamaların arttığını belirttiler. Bu uygulamaların 18 Kasım 2012’de başlayan ve 68. gününde sona erdirilen tarihi açlık grevinden sonra arttığı bildirildi.

Görüşe giden ailelerin verdiği bilgilere göre tutsakların daha önce düzenli aldıkları haftalık gazeteler şuanda hiçbir toplatılma kararı olmadığı halde kendilerine, herhangi bir gerekçe gösterilmeden verilmiyor.

Hasta tutuklular için diyet yemeği verilmediği gibi daha önce kendi imkanlarıyla kantinden alabildikleri bazı gıda ürünlerinin (patates, yumurta vb.) artık kantinde satılmadığı edinilen bilgiler arasında.

BİR ÇOK EŞYA İÇERİ ALINMIYOR

Diğer keyfi uygulamalar ise şöyle sıralanıyor:

-Tutsakların açık görüşlerde cezaevi fotoğrafçısı tarafından çekilen fotoğrafları daha önce yakınları tarafından çoğaltılıp tekrar cezaevine gönderilebilirken artık bu fotoğraflar cezaevine alınmıyor

-Takvim ve tutsakların ihtiyacı olan bazı kıyafetler dahil bir çok eşya daha önce cezaevine alınırken yeni uygulama adı altında bu eşyalar artık içeri alınmıyor. Bizzat cezaevi görevlilerinin de bu uygulamaların açlık grevinden sonra başladığını söylediği iddia ediliyor.

SÜRGÜNLER

Yine tutuklu ve hükümlülerden çok ağır hasta olanların bazıları hariç hemen hemen hepsi İç Anadolu, Ege ve Karadeniz gibi uzak cezaevlerine sevk ediliyor.  Tutsaklar, zaten çok zor koşullarda yaşayan ailelerin kendilerinden, yaklaşık 1500km varan uzaklıktaki cezaevlerine görüşe gidemeyecekleri hesaba katılarak bir tür yalnızlaştırma ve izolasyon politikası uygulandığına dikkat çekiyorlar.

Batı’daki cezaevlerine sevk sırasında ve sonrasında da kötü muamele ve işkencenin devam ettiği tutsakların şikayet ettiği insan hakları ihlalleri arasında yer alıyor.

KÜRTÇE İLETİŞİMDEKİ SIKINTILAR

12 Mart günü görüşe giden giden tutuklu ve hükümlü yakınları kimlik kayıt, arama bölümlerindeki birçok personel ve gardiyanın Batı’dan atanan yeni memurlar olduklarını belirtirken, bu memurların Türkçe bilmeyen annelerle iletişime geçemediklerine dikkat çektiler.

Bununla birlikte, aileler bir aydan beridir cezaevi bahçesinde yaklaşık elli kişiden oluşan ve hepsi takım elbiseyle eğitime katılan kişilerin, son iki haftadır artık görev başı yaptıklarını fark etiklerini söylediler.