Halepçe Katliamı Platformu, Gazi ve Qamişlo katliamlarını kınadı. Platform adına konuşan Karakaya, belleklerde iz bırakan Gazi katliamı için, "Gazi davasının akibeti tüm kontrgerilla katliamlarındaki gibi oldu" dedi. Qamişlo katliamına ve Qamişlo'nun bugünkü durumuna da dikkat çeken Karakaya, "9 yıl önce Qamişlo katliamının ardından başlayan örgütlenme bugün inşa edilen demokratik özerklikle muazzam bir düzeye ulaşmıştır. 9 yıl önce susturulmak istenen halkımız bugün kaderini kendi eline almıştır" diye kaydetti.

Aralarında DTK, HDK, KADEP gibi siyasi partilerin de bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütünün Mart ayında yaşanan Halepçe, Qamışlo, Gazi ve Beyazıt katliamlarını kınamak amacıyla bir araya gelerek oluşturduğu Halepçe Katliamı Platformu, Mart ayında yaşanan katliamlara ilişkin DTK binası önünde basın açıklaması yaptı.

"Gazi'den Qamişlo'ya unutmadık unutmayacağız" yazılı pankartın açıldığı açıklamada yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu.

Platform adına ESP Amed İl Başkanı Ramazan Karakaya  "Coğrafyamızın yüzünü bahara döndüğü Mart ayındayız. Baharın eşiğindeyiz" sözleriyle başladığı konuşmasında, belleklerde iz bırakan 12 Mart 1995 yılında gerçekleştirilen Gazi katliamını ve 12 Mart 2004'te gerçekleştirilen Qamişlo katliamını kınadı. 

Kürt ve Alevi halkının yoğun olarak yaşadığı İstanbul Gazi Mahallesi'nde bir kahvenin yaylım ateşine tutularak taranması sonucu Halil Kaya adlı bir Alevi dedesinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Karakaya, "Bu faşist provokasyonun hesabını sormak için Gazi sokaklarını özgürleştiren halka faşizmin yanıtı katliam oldu" dedi ve yaşanan olaylarda, Gazi Mahallesi'nde 17, 1 Mayıs Mahallesi'nde 5 kişi olmak üzere 22 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Karakaya, "Katliamcı devlet Gazi'de suçüstü yakalandı" ifadesini kullandığı konuşmasında, Türk devletinin bunun intikamını Hasan Ocak'ı işkence ile katlederek aldığını söyledi. 

GAZİ METROPOLLERDEKİ MÜCADELEYE GÖZDAĞIYDI

Katliamın ardından başlayan Gazi Davası'nın akıbetine de değinen Karakaya, "Gazi davasının akıbeti tüm kontrgerilla katliamlarındaki gibi oldu. Yıllarca süren bir hukuk komedisi, aklanan katliamcılar… Yani elde koskoca bir sıfır. Trabzon'da mahkeme başkanı Hüseyin İmamoğlu'nun, 'ben bu davada polislerden yana tarafım, polis cinayet işlemez' diyerek davadan çekildiğini açıklamış olması, Gazi Davası'nın nasıl da zor bir zeminde yürütüldüğünü anlatmaya yetmektedir. Gazi katliamı, gerçekte Kürdistan'da büyüyen özgürlük mücadelesinin yanında Batı metropollerinde de yeşeren toplumsal mücadeleye dönük bir gözdağı niteliğindeydi" diye konuştu. 

Gözdağı amaçlı bir başka katliamının ise 12 Mart 2004 yılında Batı Kürdistan'ın Qamişlo kentinde gerçekleştirildiğini belirten Karakaya, Kürt halkının bugün özgürleştirdiği Qamişlo kentinin o dönemde diğer tüm Batı Kürdistan kentleri gibi Baas rejimi altında olduğunu hatırlattı. "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a uzun süre ev sahipliği yapan Suriye yönetimi uluslararası komplonun ardından Türk devleti ile geliştirdiği ilişkilere paralel olarak halkımız üzerindeki baskı rejimini giderek pekiştirdi. Adana Antlaşması ile Kuzey Kürdistanlı yurtseverler Türk devletine teslim edildi. Bu baskılar neticesinde 12 Mart 2004 yılında oynanan bir futbol maçı bahanesiyle, planlı bir provokasyonun ürünü olarak gerçekleştirilen katliamda 40'ın üzerinde yurtsever yaşamını yitirdi" diye kaydetti. 

9 YIL ÖNCE SUSTURULMAK İSTENEN HALK BUGÜN KADERİNİ ELİNE ALDI

Katliamın tüm Batı Kürdistan kentlerinde öfkeyle karşılanarak serhıldanla yanıtlandığını söyleyen Karakaya, "9 yıl önce Qamişlo katliamının ardından başlayan örgütlenme bugün inşa edilen demokratik özerklikle muazzam bir düzeye ulaşmıştır. 9 yıl önce susturulmak istenen halkımız bugün kaderini kendi eline almıştır" diyerek Qamişlo'nun bugünkü durumuna dikkat çekti. 

Karakaya'nın ardından söz alan PSKD Amed Şube Başkanı Cafer Kolaman ise, 18 yıl önce İstanbul Gazi Mahallesi'nde yaşanan katliamın hedef seçilerek gerçekleştirildiğini belirttiği konuşmasında, "Bu katliam sıradan bir katliam değildir" dedi. Kolaman aradan geçen 18 yıla rağmen katliamın aydınlatılmamış olmasına da tepki gösterdi. Yargılamanın Trabzon'da yapılmasının ise katliamın faillerinin korunması amacını taşıdığını vurgulayan Koloman, katliamcılar hesap verinceye kadar seslerini yükseltemeye devam edeceklerini belirterek sözlerini tamamladı.