Diyarbakır'daki STK'lar DÜ'deki olaylarda polisin rolünü sordu
Diyarbakır'daki STK'lar DÜ'deki olaylarda polisin rolünü sordu
Diyarbakır'daki STK'lar DÜ'deki olaylarda polisin rolünü sordu
Diyarbakır'da aralarında Baro, Tabipler Odası, Sanayi ve Ticaret Odası, İHD, DİSK, TİHV gibi sivil toplum kuruluşları ile iş çevreleri yaptıkları ortak basın açıklamasında, Dicle Üniversitesi'nde 3 gün boyunca devam eden olayları kaygıyla izledikleri belirtilerek, "Üniversite kampüsündeki polis görevlilerinin kimi tutum ve davranışları kamuoyunda olduğu gibi bizde de büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. Olayların bu aşamaya gelmesinde, güvenlik görevlilerinin, ellerinde sopa ve satır bulunan bazı gruplara müdahale etmediği gibi, müsamahakâr davrandığı, olayların büyümesinde bu tutumunun da payı olduğu düşünülmektedir" denildi.
Diyarbakır Barosu'nda bir araya gelen ve Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası (DTSO), Diyarbakır Ticaret Borsası, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD), Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odası (DESOB), KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi (İHD), TMMOB Diyarbakır İL Koordinasyon Kurulu, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD), TÜRK İŞ 7.Bölge, DİSK Diyarbakır Temsilciliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Şubesi yöneticileri, Dicle Üniversitesi'nde 3 gün yaşanan olaylara dikkat çekti.
Hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan ve öğrencilerin yaralanmasıyla sonuçlanan olayları kaygıyla izlediklerini belirten Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, "Kamuoyuna 'karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası' olarak yansıyan ya da yansıtılan bu olayları ve bu olaylar üzerinden başlatılan tartışmaları zamanlama bakımından manidar bulduğumuzu ifade etmek isteriz" dedi.
90'lı yılların ilk yarısında yaşanan ve kamuoyunca bilinen olaylar dışında ve bu tarihten beri gerek üniversitede, gerekse de herhangi bir şekilde bu nitelikli olayların Diyarbakır'da ve bölgede gündeme gelmediğini belirten Elçi, "Tam da silahların sustuğu, Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü sürecinin başladığı, toplumda büyük umutlar ve pozitif bir havanın oluştuğu bir dönemde bu olaylar meydana gelmiştir. Yaşanan bu olayların, öyle olmadığını umut etmekle beraber maalesef bizlerde geçmişte yaşadığımız acı deneyimlerden hareketle, arka planında daha derin amaçların bulunduğu kaygısını oluşturmaktadır. Bu nedenle, biz kentin sivil kurumları olarak, Kürt toplumunun geleceği bakımından büyük bir tehlike arz eden bu olaylara karşı herkesi duyarlı olmaya, sorumlu ve sağduyulu davranmaya davet etmeyi sorumluluğumuzun bir gereği görüyoruz" şeklinde konuştu.
"Bizler, şiddet ve saldırı niteliği taşımayan, her türlü düşünce, inanç ve fikir özgürlüğü ile toplanma ve gösteri yapma hakkını önkoşulsuz kabul ediyor, yılardır bu değerlerin savunuculuğunu yapıyoruz. Bu görüşümüz, kişi ya da grupların politik görüş ve düşüncelerinden bağımsız ilkesel bir tutumdur" diyen Elçi, onlarca yıldır savaşın, yıkımın, acıların ve göçlerin yaşandığı bu coğrafyada tam da şiddet sarmalından çıkarak barış umudunun belirdiği bu dönemde böyle provokatif eylemlere dönüştürülebilecek tutum ve davranışlardan herkesin kaçınması gerektiğini söyledi.
Oluşturulan bu gerginliğin bütün toplumun benimsediği ve destek verdiği çözüm sürecine zarar verici ve aynı zamanda bu süreci baltalama çabası içinde olabilecek odaklara da fırsat sunduğunu kaydeden Elçi şunları söyledi: "Bu tür olayların zamanında önünün alınmaması durumunda, şiddetin sokağa ve günlük yaşama sirayet ederek yıkıcı ve telafisi imkânsız sonuçlara yol açabileceği herkes tarafından görülmelidir. Bu tür olayların hiç kimseye bir yararı yoktur. Bu nedenle bu tarihi süreçte toplumu geren ve oluşan iyimser havayı bozacak bu tür provakatif tutum ve davranışlara karşı Kürt toplumunun bütün kesimlerini duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Fikir ve düşünce üretim merkezi olması gereken Üniversite'de, üniversite öğrencilerinin ellerinde satır, taş ve sopalarla birbirilerine saldırı görüntüleri bizlerde büyük bir üzüntüye yol açmıştır. Hiçbir fikir, inanç ve dava üniversite öğrencilerinin bıçak ve satırla bir birlerinin yaşamına kastetmesine gerekçe olamaz. Biz Diyarbakır’ın sivil ve demokratik kurumları olarak, üniversitede bıçakla yaralama eylemlerini kınıyoruz."
Üniversitede yaşanan olaylarda 60 kişinin gözaltına alındığını ve medyaya yansıyan görüntülerde güvenlik güçlerinin olayları önlemek için zamanında ve gerekli tedbirleri amladığını kaydeden Elçi, "Üniversite kampüsündeki polis görevlilerinin kimi tutum ve davranışları kamuoyunda olduğu gibi bizde de büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. Olayların bu aşamaya gelmesinde, güvenlik görevlilerinin, ellerinde sopa ve satır bulunan bazı gruplara müdahale etmediği gibi, müsamahakâr davrandığı, olayların büyümesinde bu tutumunun da payı olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, kamuoyuna yansıyan ve rahatsız edici bu görüntülerin titizlikle incelenerek ilgililer hakkında adli ve idari soruşturmaların başlatılmasını bekliyoruz" dedi.