Diyarbakır’daki tutsaklardan ‘müdahale’ açıklaması

Diyarbakır’daki tutsaklardan ‘müdahale’ açıklaması

Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki tutsaklar, dün hastaneye götürülmeye çalışılan 5 arkadaşlarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Bütün zindandan dakikalarca slogan sesi yükselmiştir. Bu bildirimimiz üzerine hastaneye götürülmemizden son anda vazgeçilmiş ve koðuşlarımıza geri getirilmişiz. Cezaevinden ambulanslarla çıkarıp götürecekleri sırada savcı 'güvenlik gerekçesi' nedeniyle bizleri hastaneye götürmekten vazgeçtiklerini belirtip koðuşlarımıza geri götürdü" denildi. Tutsaklar, "Hastaneye götürecekleri sırada gelen avukatlarımıza bizleri hastaneye götüreceklerini bunu kamuoyuna yansıtmalarını istedik" dedi.

Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar adına "açlık grevindeki tutsakların hastaneye götürülüp götürülmedikleri" konusunda açıklama yapıldı. "Adalet Bakanlıðı alınan nabız ve kilo kontrolleri sonuçlarına göre 5 tutsaðın hastaneye kaldırılmasını BDP milletvekilleri ve cezaevi müdürlüðü aracılıðıyla tarafımıza bildirmiştir" denilen açıklamada, "Buna karşılık hastaneye gitmeyeceðimizi, tedavi ve herhangi bir kontrolü kabul etmeyeceðimizi belirterek, zorla götürülmemiz durumunda herhangi bir sıvı ve vitamin almayarak, ölüm orucuna başlayacaðımızı belirtmişiz" ifadelerine yer verildi. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Bütün zindandan dakikalarca slogan sesi yükselmiştir. Bu bildirimimiz üzerine hastaneye götürülmemizden son anda vazgeçilmiş ve koðuşlarımıza geri getirilmişiz. Ancak Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak bu gerçeði çarpıtarak, güya 5 tutsaðın hastaneye başvurmak istediðini belirtmiş ve sanki bu talebin bizden gittiðini belirtmiştir. Bir gerçek ancak bu kadar çarpıtılabilir. Bu yalan yanlış açıklama ve çarpıtmalara karşı çeşitli hükümet yetkililerinin kirli onur kırıcı açıklamalarına karşı cezaevine gelen saðlık personellerine nabız, tansiyon ve kilo kontrolünü vermeyeceðimizi belirtmek istiyoruz. Hastaneye gitmeme tavrımızı sürdüreceðiz. Herhangi bir müdahaleye karşı da açlık grevlerimizi daha ileri bir aşamaya taşıyacaðımızın kamuoyunca bilinmesini istiyoruz."

ADI GEÇEN 5 TUTSAK DA AÇIKLAMA YAPTI

Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde 12 Eylül tarihinden beri açlık grevinde olan ve hastaneye götürülmeye çalışıldıkları dün basına yansıyan Tayip Temel, Sami Geylani, Davut Polat, Cihat Bekir ve Erdal Emeç adlı tutsaklar da, yaşananlara ilişkin kamuoyuna açıklama yaptı. Açıklamada, 16 Kasım Cuma günü saat 19.00 sıralarında açlık grevlerinin 66. gününde cezaevi idaresinin kendilerini hastaneye götürecekleri yönünde görüş beyan ettiði kaydedilerek, "Bizler hastaneye gitmek istemediðimizi, bilincimiz kapalı olsa dahi herhangi bir tıbbi müdahaleyi kabul etmediðimizi etmeyeceðimizi belirttik. Ýdarenin bu konudaki ısrarına karşı olası bir provokasyon ve saldırıya zemin sunmamak için hastaneye gitsek dahi taleplerimizden ve eylemimizden asla vazgeçmeyeceðimizi, herhangi bir tıbbi müdahale ve kontrolü kabul etmeyeceðimizi, yaşanacak her türlü olumsuzluktan devletin ve cezaevi idaresinin sorumlu olacaðını belirterek, fiziki bir direniş içine girmediðimizden, bizleri hastaneye götürmek için tekerlekli sandalye ile koðuşlarımızdan aldılar. Cezaevinden ambulanslarla çıkarıp götürecekleri sırada savcı 'Güvenlik gerekçesi' nedeniyle bizleri hastaneye götürmekten vazgeçtiklerini belirtip koðuşlarımıza geri götürdüler."

PROVOKASYONLARA KARŞI DUYARLILIK ÇAÐRISI

Tutsaklar açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Hastaneye götürecekleri sırada gelen avukatlarımıza bizleri hastaneye götüreceklerini bunu kamuoyuna yansıtmalarını istedik. Avukatlarımızın bu açıklamasından sonra halkımızın bizleri büyük bir duyarlılıkla sahiplenmesi devletin bizlere yönelik müdahalesini engellemiş, hastaneye götürmelerinden vazgeçirmiştir. Kendilerinin de itiraf ettikleri gibi, ikinci bir Habur'dan korkarak bizleri hastaneye götürmekten vazgeçmişlerdir." Diyarbakır Valisi'nin açıklamalarının da tamamen yalan ve iftira olduðu belirtildi.

Taleplerinden ve duruşlarından asla geri adım atmayacaklarını kaydeden tutsaklar, kamuoyunun bu tür müdahale, provokasyon ve özel savaş yöntemlerine karşı duyarlı olmasını istedi.