Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve hasta tutsakların durumuna dikkat çeken Diyar TUHAD-DER Başkanı Sırrı Doğan, Adli Tıp Kurumlarının (ATK) Hipokrat yeminlerine bağlı kalmayarak, cellat görevine soyunduklarını söyledi. Öcalan’ın durumuna ilişkin Adalet Bakanlığı’na yapılan başvuruya henüz olumlu bir yanıt alınmamasının kaygı verici olduğunu ifade eden Doğan, “Sürecin olumlu bir şekilde tamamlanabilmesi açısından Sayın Öcalan’ın sağlığı da bizler ve demokratik kamuoyu açısından hayati bir önem taşımaktadır. Bu bir realitedir” dedi.

Diyar TUHAD-DER, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.

Hasta tutsaklar Halil Güneş, A. Samet Çelik, Taylan Çintay ve İzzet Turan’ın fotolarının yer aldığı “Cezaevlerinde ölüme gün sayanlara kulak ver. Cezaevlerinde bir tabut daha çıkmasını istemiyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemde Diyar TUHAD-DER Başkanı Sırrı Doğan açıklama yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi Amed Newrozu’ndaki açıklamasıyla başlayan ‘çözüm’ sürecinin en iyi biçimde tamamlayabilmesi için sağlıklı bir ortamda özgürlük koşullarının yaratılması gerektiğini ifade eden Doğan, Tabipler Odası, DTK ve İHD’nin Adalet Bakanlığı’na Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin yapmış olduğu başvuruya hala olumlu bir yanıt alamadığını ve bunun kaygı verici olduğunu belirtti.

Sürecin olumlu bir şekilde tamamlanabilmesi açısından Öcalan’ın sağlığının hayati bir önem taşıdığını belirten Doğan, “Bu bir realitedir. Bu tarihsel sürecin heba olmaması açısından ivedilikle zaman kaybetmeksizin bağımsız doktorlar heyetinin İmralı’ya gidip Öcalan’ın sağlığını yerinde inceleyip kamuoyu ile paylaşmasını talep ediyoruz” dedi.

AKP hükümetinin Öcalan’ın sağlığına yönelik tutumunun sürece nasıl yaklaştığı konusunda belirleyici olduğunun altını çizen Doğan, 14 Temmuz 1982 tarihinde PKK’nin önder kadroları öncülüğünde başlatılan büyük ölüm orucuna da dikkat çekerek, direnişte yaşamını yitiren Akif Yılmaz, Kemal Pir, M. Hayri Durmuş ve Ali Çiçek’in mücadeleleri önünde saygıyla eğildiklerini söyledi.

Doğan, hasta tutsaklardan durumu ağır olanların hastalıklarına ilişkin de bilgi vererek, “Cezaevlerinde ölüme inat edercesine direnen hasta tutsaklara başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ve Adli Tıp Kurumlarının yaklaşımı hiçbir yasa ve hukuk içerisinde savunulamaz. Metris Cezaevi’nde hastalıkları raporlanan belgelenen 16 ağır hasta tutsağın ATK tarafından tedavileri cezaevlerinde yapılabilir raporu vermeleri hiçbir yasaya ve vicdana sığmaz. ATK’ların yapmış oldukları hipokrat yeminlerine bağlı kalmayıp adeta cellat görevine soyunmalarını kınıyoruz” diye konuştu.

Hasta tutsakların serbest bırakılmasını isteyen Doğan son olarak, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaparak sözlerini tamamladı.