Derik Belediye Başkanı Çaðlar Demirel ile DÝHA editörü Tayip Temel'in de aralarında bulunduðu 16'sı tutuklu 23 sanıklı "KCK" davasının 12'nci duruşması görüldü. Tahliyenin çıkmadıðı duruşmada Av. Sabahattin Korkmaz, mahkemenin toplumdan izole olduðunu ifade ederek, toplumun büyük bölümünün Özel Yetkili Mahkemelerden rahatsız olduðunu dile getirdi.
DÝHA editörü Tayip Temel, Derik Belediye Başkanı Çaðlar Demirel, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Erkan Pişkin ile DTK, BDP yöneticilerinin de aralarında bulunduðu 16'sı tutuklu 23 kişi hakkında açılan davanın 12'nci duruşması görüldü. Davanın görüldüðü Diyarbakır 7. Aðır Ceza Mahkemesi'nin bulunduðu koridoru banklarla kapatan polis, duruşmaya girmek isteyen sanık yakınlarının üst aramasını yaptı. 16 tutuklu sanık ile tutuksuz sanık BDP Diyarbakır Ýl Başkanı Zübeyde Zümrüt'ün hazır bulunduðu duruşmayı ayrıca BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali ve Gazeteci Yazar Nuray Mert de izledi. Mahkeme heyeti Papatya, Günışıðı ve X kod isimli dosyanın gizli tanıklarının celse arası dinlendiðini belirtirken, dosyanın tutuksuz sanıðı Zümrüt'e ilişkin delil ikamesi yapıldı. Zümrüt'ün hakkındaki iddialara ilişkin Kürtçe savunma talebi tutanaða "Türkçe dışında başka bir dilde cevap verdiði görüldü" diye geçildi.
Tüm sanıklara ait tape kayıtları ve gizli tanıkların hazırlık ve mahkemedeki beyanları ile Ýstanbul Ýl Emniyet Müdürlüðü'nün 9 Mayıs 2012 tarihli 2012/27180 sayılı yürüttüðü soruşturma kapsamında savunmaları alınan bir kısım sanık savunmaların yanı sıra gizli tanık beyanları ve çözüm tutanaklarının okunduðu duruşmada sanıkların Kürtçe savunma talebi kabul edilmedi. Ýddia makamı davanın Diyarbakır 6. Aðır Ceza Mahkemesi'nde 2010/444 esası ile devam eden dosya ile birleştirilmesi talebini mahkemenin takdirine bırakırken, sanıkların CMK 100/3 maddesi gereði tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Ýddia makamının esas hakkındaki mütalaasına sanıkların Kürtçe savunma talebi kabul edilmedi.
Ýddia makamının esas hakkındaki mütalaasının ardından sanık müdafileri esas hakkında savunma yaptı. Tüm sanık müdafilerinden Av. Sabahattin Korkmaz savunmasına Kürt bilge Musa Anter'in yaşamı boyunca çok sayıda davadan dolayı yargılandıðını hatırlatarak, bu yargılamalardan birinde mahkeme heyeti ile Anter arasında geçen ilginç diyalogu "Yargılandıðı mahkemede mahkeme başkanı kendisine soruyor diyeceðin bir şey var mı? diye. Musa da 'Ýsa'dan bu yana tüm suçlardan beni sorumlu tutuyorsunuz. Ne diyebilirim ki' diyor" diye anlattı. Mahkemenin devlete ait olduðunu fakat heyetin millet adına karar verdiðini belirten Korkmaz, "Bize göre siz toplumdan izolesiniz. Özel yetkili mahkemelerden toplumun tüm kesimleri rahatsızdır. Günahım kadar sevmediðim Ergenekon davasında da durum aynı. Tutuklamanın haksızlıða dönüştüðü, bir güvelik konseyiyle insanların rehin tutulduðu intibası var. 90'lı yıllarda bu bölgede yaşamak ateşten gömlekti. O zaman bu millet bir yere gitmedi. Şimdi de hiçbir yere gitmez. Devlet adına deðil millet adına karar verin" dedi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Sübjektif olaylara girmeyin. Size göre biz neyi kullanıyoruz. Tutuklama da tahliye gibi bir hakim kararı deðil mi. Siz burada müşteki vekili olarak da aynı şeyi söyler miydiniz?" diye sordu.
Ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 6 Aðustos tarihine erteledi.