Dünya aydınlarından Türkiye'ye basın özgürlüðü tepkisi

Dünya aydınlarından Türkiye'ye basın özgürlüðü tepkisi

Bilgi Üniversitesi'nde geçtiðimiz günlerde düzenlenen "Düşünce Özgürlüðü için 8. Ýstanbul Buluşması"nda çok sayıda uluslararası kuruluş, AKP'nin Türkiye'de basına yönelik politikalarını eleştirdi. Noam Chomsky, Tarık Ali gibi isimler Türkiye’deki durumu “büyük bir hayal kırıklıðı” olarak nitelendirdi.

Bilgi Üniversitesi'nde düzenlenen toplantıyı düzenleyen uluslararası kuruluşlar bir bildiri yayınladılar. Ýmzacıları arasında; Uluslararası Af Örgütü, Madde 19, Özgürlük Evi, Ýnsan Hakları Ýzleme Örgütü, Sansür Endeksi, Uluslararası Yayıncılar Birliði, Uluslararası PEN, Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Dünya Radyo Yayıncıları Birliði'nin de bulunduðu kuruluşlar, gazetecilerin yargılanmasını ve tutuklanmasını kabul etmeyeceklerini duyurdu.

Bildiride, Türkiye’de ifade özgürlüðü önündeki yasal ve idari engellerin hala var olduðuna dikkat çekilerek, "Gazetecilerin, yazarların, yayıncıların, akademisyenlerin, öðrencilerin, sanatçıların, sendikacıların, politikacıların ve düşüncesini şiddet kullanmaksızın ifade eden insanların bu ifadeler nedeniyle takibata uðraması, yargılanması, tutuklanması ve hapsedilmesini endişe ile izliyor ve kınıyoruz" denildi.

Türkiye’nin adını ifade özgürlüðünün ihlal edildiði ülkeler listesinde yer aldıðının belirtildiði bildiride, Başbakan Erdoðan'a da tepki gösterildi: "Kendisi de bir zamanlar düşünce suçlusu olan ve bu nedenle kendisine de destek olduðumuz Başbakan Erdoðan ve hükümetinden, bu duruma bir an önce son verilmesini ve Türkiye’nin ifade özgürlüðü konusunda komşularına ve dünyaya örnek bir ülke haline gelmesini istiyoruz."

DÜNYANIN ÖNDE GELEN DÜŞÜNÜRLERÝNDEN MESAJLAR

Bildiriye dünyanın tanınmış profesör, yazar ve aktivistleri de destek verdiler. Türkiye'de basın özgürlüðünün kısıtlanmasını gönderdikleri mesajlarla kınayan profesörlerden ABD'li Noam Chomsky, şunları iletti: "Türkiye’de baskılardaki son keskin yükseliş, hem bizzat kendisi olarak hem de 1990’ların karanlık dönemi sonrasındaki umut verici gelişmeleri tersine çevirdiði için çok üzücü. Bu gelişmeler, devletin şiddet ve terörüne karşı direnenlerin cesaret ve birliðinin mükafatıydı. O zaman mücadeleden kaçmayan ve bugün de aynı kararlılık ve baðlılık içinde üstlenmeye hazır olanlar, büyük bir saygıyı ve desteði hak ediyor."

Meksikalı gazeteci Lydia Cacho ise mesajında, şunları kaydetti: "Biz gazetecilerin ve yazarların sesi her yerde kısılmaya çalışılıyor. Ama Meksika, Rusya ve Türkiye gibi bazı ülkelerde sayılar yükseliyor. Dünyada net olarak biliniyor ki Türkiye’de yetkililer, uluslararası yükümlülükleri olan ifade özgürlüðünü güvence altına almakta tutarlı biçimde başarısız. Bütün dünyadaki yazarlar ve gazeteciler, hükümetleri ifade özgürlüðünü gerçekleşmemesinden sorumlu tutmak için hep beraber hareket ettiðimiz zaman daha güçlüyüz. Gazetecilere yönelik şiddete karşı geniş stratejiler uygulamak ve dokunulmazlık saðlamak için, hep birlikte daha etkiliyiz. Sað, özgür ve sansürsüz; susturulamayacaðız. Çünkü ölmüş arkadaşlarımız bile yazdıkları kelimelerde yaşıyorlar. Vazgeçmeyelim, sesimizi dünyadaki herkese ulaştırana kadar."

ABD'li roman yazarı, şair ve senarist Paul Auster, Türkiye'nin basın özgürlüðü konusunda 'kusurlu' olduðuna deðinerek, "Ülkelerimizdeki, her ülkedeki, koşulları iyileştirebilmemiz için sansürsüz ve hapse atılma tehlikesi olmadan konuşma ve yayınlama özgürlüðünün bütün kadın ve erkekler için kutsal bir hak olduðuna kuvvetle inanıyorum" dedi.

TARIK ALÝ: YANILDIK!

Pakistanlı gazeteci-yazar Tarık Ali'nin toplantıya gönderdiði mesaj da yayınlandı. Tarık Ali, Türkiye'deki gelişmelerin kendisini 'derinden endişelendirdiðini' belirterek, AKP'nin kendilerini yanılttıðını vurguladı: "...Demokratik hükümetlerin gelişiyle ümitlenmiştik, her şey deðişecek diye, varolan bütün sorunlar, özellikle de Kürt halkıyla ilgili ama yalnızca onları ilgilendiren deðil, sendikacılar, solcuları ilgilendirenler de çözülecek sanmıştık. Çünkü özellikle soðuk savaşın bitmesiyle bu tür davranışlar için gerek kalmamıştı. Oysa gazetecilere saldırılar, yazarlara saldırılar, Türk hükümetlerinin birbiri peşi sıra başarısızlıklarının sürmesi özellikle de Kürt sorunuyla ilgili iyi bir çözüme ulaşılamaması büyük bir hayal kırıklıðıdır.